-2013 18 Mayıs-Selin Karakartal (Vicdani Ret Derneği’nin Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirdiği eylemde Vicdani Reddini açıkladı.)
“Vicdani ret” kavramını duyana kadar gördüklerimden, duyduklarımdan askerliğin çok onurlu, askere gidenlerin çok gururlu, çocuklarını askere gönderen annelerin de çok mutlu olduklarını düşünüyordum.
Çünkü herkes askere gideni kutlamalarla gönderiyor, anneler babalar “benim oğlum da askere gidiyor” diyor, askere gidenler ise; ” gerekirse vatanım için kanımı dökerim” diyorlardı.
Vicdani retçileri duyduğumda, “neden askere gitmek istemiyorlar ki?” demiştim.
Ama gerçekten, herhangi bir insan neden eline zorla silah almak zorunda olsun, neden ölmeye öldürmeye mecbur kalsın?
Bu soruyla beraber sistemi sorgulamaya başladım.
Bu yaşamın her alanını hedef alıp militarize edeni emir alıp vermeyi, şiddeti, ölümü meşrulaştıran, bizi ehlilleştiren ve aynılaştıran bir sistem.
Benim bu sisteme itirazım var!
Çünkü bu sistemde, erkekler daha doğarken Türk ve asker doğuyorlar. Silahlarla oynatılarak büyütülüyorlar. Daha sonra ise; “vatan borcu” denilerek zorla ölüme gönderiyorlar.
Bu sistemde, kadınların görevi “vatana millete hayırlı evlat yetiştirmek” ve en az 3 asker doğurmak! Kadınlara da ellerine silahı almasa da dolaylı olarak savaşı yaşatıyorlar.
LGBTIQ bireylerin ise, hala toplumda yeri ve yaşam hakları bile yok! Değil vicdani ret!
Bu sistem bizlere doğduktan sonra okula gitmeyi, sonrasında “iyi” bir işe sahip olmayı, sonrasında “iyi” bir eş bulup evlenmeyi ve çocuk yapmayı hayat tarzı olarak dayatıyor.
Ama erkekseniz askere gitmeden iş bulamıyorsunuz ve hatta deyim yerimdeyse “askere gitmeyene kız da yok!” oluyor.
Yani ellerine silah alıp, savaşın parçası olmak, ölmek yada öldürülmek erkeği erk sahibi yapıp nihayetlendiriyor.
Ne ölmek, ne öldürülmek, ne buna alet olup yasını tutmak ve buna razı gelmek kimsenin borcu olamaz, kimseye dayatılamaz!
Bu sisteme, işlenen suçlara ortak olmamak için vicdani rettimi açıklıyorum!!
Selin Karakartal
19.05.2013
Galatasaray
