Süleyman Aytaç

Barış İçin Vicdani Retçiler Kurultayı’nda vicdani reddini açıkladı

2009 24 Aralık-Süleyman Aytaç-(Barış İçin Vicdani Retçiler Kurultayı’nda açıkladı)

 

RED DEKLERASYONUMDUR;
Sözlü açıklamamda, kişiliğimi korumak için insan kalmak için, kendimi özgürce geliştirmek için reddettiğimi, bir prolog olarak ifade etmiştim.
Bütün toplumu askerleştirmek isteği ve tahayyülü, aslında kendine, toplumuna da derin bir güvensizliğin en belirgin göstergelerinden biri olsa gerek. Toplumda her şeyi bunu esas alarak dizayn etmek, sadece dış düşman, işgal, sömürgeleştirilmeye karşı değil, bizzat ait olunan, içine doğulan toplumu ve onun insanlarını da “düşman” olarak algılamanın ve bu nedenlerle onları emir-komuta disiplin ve diğer tüm araçlarla zihinlerini dumura uğratacak ve bir robota dönüştürmeyi amaçlayan bir girişimdir. Ve bu toplumumuzda ne yazık ki pek benimsenmemiş olsa da zamanla yaygınlaştırılarak yukarıdan aşağıya “benimsetilmiştir”. Bizdeki modernite esas olarak militer güçlerin öncülüğünü yaptığı bir proje olduğu için bu olgu işlerini fazlasıyla kolaylaştırılmış görünüyor. Bu ve bunun gibi birçok nedenden ötürü toplumun bireyleri, özneleri kendilerini keşfedememiş, yeteneklerini geliştirmeye fırsat –olanak bulamamış, öznenin yok sayıldığı, yok edildiği bir topluluk cemaat olarak kalmışız. Yönetenler iktidardakiler kendi iktidarlarının sarsılmaması, sorgulanmaması ve korunması niyetiyle, mevcut durumun sürmesini çıkarlarına uygun bildikleri için bu şekilde sürmesinde bir beis görmemişlerdir.
Dünyayı değiştirmeye talip, değiştirme iddiasında olanlar, kişi, grup, parti vb. örgütler içindeki, insanın zihinsel düşünsel kapasitesi benzer nedenlerle gelişme olanağı bulamamış ve bu toplum devamlı, böyle “öncü”lere,”kahraman”lara putlaştırmalara maruz kalmış ve biz bize rağmen, devamlı kurtarılan, her şeyi ipotek altında, imparatorun, sultanın, şeflerin, komutanların, öğretmenlerin, aile babalarının askeri vb. vesayeti altında kaldığımızdan her şeyin iyi ve doğrusunu onlar bildiği için , toplum sivilleşememiş kendisini yenileme yeteneğini gösterememiş yetenek belirtisi gösterenleri ya kendisine benzetmiş ya da bu vesayet sistemine dahil edemediklerini bir çok yolla itaate zorlamış içeri atmış cezalandırmış öldürmüştür vb.

Bütün bunlardan tersine bir çıkarsamada bulunmak mümkün. Toplum insanlar kayıtsız şartsız tam bir itaat toplumu oluşturmuş görünüyorsa da toplumda açığa çıkarılması gereken insani, sivil, yeteneğine göre farklı potansiyellerin mevcudiyetinin birçok belirtisi bulunmaktadır.

Ben düşünen bir insanım. Toplumumun, ülkemin, halklarımızın buradaki bütün renklerin farklılıkların bu militer potada eritilmesine karşı olmanın ülkenin esas yararına olduğunu düşünüyor, savunuyorum. Bu nedenle başta askerlik kurumu olmak üzere militer kurum ve zihniyetin ve onun diğer yerlerdeki uzantılarının toplumumuzun gelişiminin önünde engel olduğunu görüyor, onların eğitimini, şiarlarını, zihniyetini, elbiselerini reddediyor, bireyin ve toplumumuzun farklı olanla farklılıklarıyla barış içinde birlikte yaşamasının zeminini dinamitlemeye çalışan bütün her şeyi reddediyorum.

ASKERE GİTME REDDET DİREN HAYIR DE!
KİMSENİN ASKERİ OLMAYACAĞIZ!
YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ!

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org