Rheinmetall CEO’su Pappberger, siyasi değerlendirmelerin “endüstriyel stratejilerden daha hızlı” olduğunu söylüyor. Kısacası endüstriyel planlamalar uzun vadelidir ve kolay kolay vazgeçilmez demeye getiriyor.
Harekatın başlamasından sonraki altı hafta içinde Berlin toplamda yaklaşık 3 milyon euro tutarında dört parti halinde silah satışına yeşil ışık yaktı.
Alman hükümeti ve Avrupa Birliği’nin, Suriye’nin kuzeyindeki askeri ihtilaf konusundaki değerlendirmesine katıldıklarını açıklayan VW CEO’su, Türkiye’ye yeni yatırım koşulunu şu ifadelerle açıkladı: “İnsanlar öldürüldüğü müddetçe, bir harp meydanının yanına temel atmayacağız.”
2019’un ilk yarısında verilen 5 milyar 300 milyon euro değerindeki silah ve teçhizat ihracat izni geçen yılın toplamından (4 milyar 800 milyon euro) daha fazla oldu.
Almanya Dışişleri Bakanı Maas, Kuzeydoğu Suriye’ye dönük askeri harekatı nedeniyle Türkiye’ye geçmişte onay verilmiş satışların da engellenebileceğini söyledi.
Sivil itaatsizlik eylemini “Aktionsgruppe SIGMAR 2” adlı bir grup üstlendi: “Eylemimizi Rojava’ya yönelik işgal saldırısını sürdüren Türk faşizmi için her türlü silah ve askeri araç üreten Rheinmetall’in üretimini durdurmak için gerçekleştirdik”
“İnananları tarafından barış dini olarak ilan edilen İslam, insanları savaşa cesaretlendirmek için kötüye kullanılmamalı”
Almanya, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda YPG milislerine karşı düzenlenen askeri operasyonda kullanabileceği silah ve teçhizatın satışına izin verilmeyeceğini duyurmuştu. Ancak diğer silahlar ve daha önce onaylanan satışlar bu karardan etkilenmiyor.
Alman hükümeti, Suriye’nin kuzeyine askeri müdahale hazırlığındaki Ankara’yı “gerilim artar, istikrarsızlık derinleşir, insani sonuçları vahim olur” açıklamasıyla uyardı.
Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ile Sosyal Demokrat Parti’den (SPD) oluşan Alman hükümeti Mart 2017’deki koalisyon pazarlıkları sırasında Yemen savaşına “dolaysız” bir biçimde taraf olan ülkelere silah ihracatının durdurulması konusunda mutabık kalmıştı.
