Türkiye’nin, ThyssenKrupp Denizcilik Sistemleri’nin (TKMS) katılımıyla Türkiye’de üretilen 214 sınıfı denizaltı için malzeme satın aldığı tahmin ediliyor. Bu malzemeler için 2 milyar 490 milyon euroluk Hermes kredisiyle satışına da güvence verilmişti.
Alman hükümetinin ortakları Hristiyan Birlik partileri ve Sosyal Demokratların Mart 2018 tarihli koalisyon anlaşmasında, Yemen Savaşı’na katılan ülkelere silah ihracatı kısıtlaması getirilmesi kararlaştırılmıştı. Buna rağmen savaşa katılan Mısır ve BAE’nin alıcı ülkeler listesinde olduğu görüldü.
Almanya’da savaş karşıtı ve barış yanlısı organizasyonlar “Haykırma eylemi-Silah ticaretini durdur” adıyla bir kampanya başlattılar.
“Rheinmetall silahsızlanmalı” adı altında bir araya gelen gruplar “Eğer mevzubahis insanların ölümüne neden olacak silah ticaretiyse, bizden size rahat yok” görüşünü dile getiriyorlar.
Alman hükümeti gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin ardından, Riyad’a yapılan silah ihracatını durdurma kararı almıştı. Alınan kararın süresi 31 Mart’ta doluyordu.
Almanya’nın başkenti Berlin’de hükümetin silah ihracat politikası protesto edildi. Alman hükümetinin NATO ve AB ülkelerinden çok üçüncü ülkelere silah sattığını, hükümetin ise bunun tam tersini iddia ettiği söylendi.
Almanya 2016 yılında yaklaşık 83 milyon euro, 2017 yılında ise yaklaşık 34 milyon euroya tutarında savunma sanayi ürününün Türkiye’ye satışına onay verirken, 2018 yılının ilk yarısında ise ihracat onayı 10 milyon 109 bin ile sınırlı kaldı.
2017’de Almanya’dan Türkiye’ye yapılan silah satışı 62,3 milyon euro değerindeyken, 2018’de Ocak ile Ekim ayının sonu arasındaki süreçte Türkiye’ye satılan silahların 202,2 milyon euro ederinde olduğu belirtildi.
Türkiye, Suriye’nin kuzeyindeki YPG güçlerine karşı başlattığı Zeytin Dalı Harekatına hukuki gerekçe olarak BM Şartı’nın 51’inci maddesinde düzenlenen meşru müdafaa hakkını göstermişti.
InGlobe IV – Ömer UĞUR – Almanya’da Vicdani Ret ve Alternatif Hizmet
