Avrupa düşünce ve siyaset hayatının ünlü bir ismi Türkiye’nin durumunu ima ederek şunu sordu: “NATO’nun güney kanadı mevcut değil. NATO için güneyde bir gelecek var mıdır?” Tersinden de sorabiliriz: Bugünkü Türkiye için NATO’da bir gelecek kalmış mıdır? Varsa bu geleceğin tarifi şimdiden yapılabilir mi?
İzlanda’nın NATO üyeliğine karşı olan Başbakan Jakobsdottir, Reykjavik’i ziyaret edecek ABD Başkan Yardımcısı Pence ile görüşmeyeceğini duyurdu.
Nükleer silah bulunan üsler Türkiye’deki İncirlik, Belçika’daki Kleine-Brogel, Almanya’daki Büchel, İtalya’daki Ghedi-Torre ile Aviano ve Hollanda’daki Volkel olarak sıralandı.
NATO uzmanlarına göre yakın gelecekte uzayı kontrol eden dünyada olası kara, hava ve deniz savaşlarında da daha etkin konuma gelecek.
Savunma Bakanı Akar bu bataryaları (S-400) İstanbul ve Ankara hava savunması için konumlandıracaklarını da açıkladı. Demek ki İstanbul ve Ankara hava sahası tehdit altında. Kim tehdit ediyor?
Çavuşoğlu’nun “S-400’ler bitmiş bir anlaşmadır, bundan geri adım atmayacağız” çıkışına ABD Başkanı Yardımcısı Mike Pence’den “Ya NATO ya Rusya” ültimatomu geldi.
Bugün Washington’da NATO Savunma ve Dışişleri Bakanları’nın katıldığı zirve başlıyor. Gündemdeki konu başlıkları dikkate alındığında üç başlığın doğrudan Rusya ile alakalı olduğu görülüyor.
NATO üyesi 29 ülkenin 2024 yılına kadar GSYİH’nin yüzde 2’sini savunmaya harcamaları öngörülüyor. Trump ile Avrupa Birliği ülkeleri arasında krize neden olan bu konu NATO savunma bakanları toplantısında görüşüldü.
Yunanistan, Üsküp yönetiminin isim ısrarı ile Yunanistan’ın kuzey topraklarında hak iddia ettiğini savunuyor ve bu nedenle Makedonya’nın NATO ve Avrupa Birliği üyeliğini engelliyordu.
Geçen hafta Kanada’nın Halifax kentinde yapılan toplantıda Türkiye’deki demokrasi ve insan hakları ihlallerini de içeren bir raporun kabul edildiği ortaya çıktı.
