2017’de Almanya’dan Türkiye’ye yapılan silah satışı 62,3 milyon euro değerindeyken, 2018’de Ocak ile Ekim ayının sonu arasındaki süreçte Türkiye’ye satılan silahların 202,2 milyon euro ederinde olduğu belirtildi.
The Economist Dergisi’nin 2006 yılından beri her yıl yayınladığı demokrasi endeksinde, Türkiye’nin yaşadığı düşüşe gösterilen gerekçeler arasında yeni sistemde cumhurbaşkanının yeteri kadar denetlenememesi yer aldı.
Türkiye, Suriye’nin kuzeyindeki YPG güçlerine karşı başlattığı Zeytin Dalı Harekatına hukuki gerekçe olarak BM Şartı’nın 51’inci maddesinde düzenlenen meşru müdafaa hakkını göstermişti.
Türkiye’nin Kuzey Suriye’ye dönük savaşının Suriye’nin sınırlarını aşarak Ortadoğu’da birçok hesabı altüst etmesi gayet mümkün; Türkiye’nin ABD ile ‘yavaş’ ya da ‘hızlı’ hiçbir koordinasyonunun da öyle kolayca Kuzey Suriye’de uygulanabileceği beklenmemeli.
Yapılan açıklamada, “Hava ve füze tehditleri ile başka saldırıları caydırma kabiliyetine sahip güvenli bir Türkiye, NATO ve Avrupa kıtasında barış ve istikrarı sağlayacaktır.” denildi.
Türkiye’nin benzer tehdit ve operasyonlarıyla Kürtlerle savaşının derinleşmesi, ABD ile ilişkilerin yara bere içinde giderek kan kaybetmesi… Şu an gerçekleşmekte olan budur ve uzun süreceğe benziyor.
Türkiye sorunları dış mihraklara bağlayarak onlarca yıldır çözümden kaçıyor. Aynı kısır döngüyü tekrarlarken toplumun geniş katmanlarını, medyayı ve bütün resmi ve sivil kurumları bu lanet savaşçı nakarata ortak ediyor.
Türkiye, İnternet sansürü ve kullanıcılarının yargılanmasının irdelendiği dijital alandaysa en çok geriye giden ikinci ülke konumunda.
Geçen hafta Kanada’nın Halifax kentinde yapılan toplantıda Türkiye’deki demokrasi ve insan hakları ihlallerini de içeren bir raporun kabul edildiği ortaya çıktı.
Yapılan konuşmalarda “Türkiye’ye silah satışlarının hemen durdurulması için Federal meclise baskı yaparak, silahların gönderilmesini durdurmalıyız” denildi.
