Türkiye AİHM başvurularında Rusya, Romanya ve Ukrayna’nın ardından dördüncü sırada

Türk hükümeti geçen yıl geçmişe oranla çok daha fazla davayı “tek taraflı beyan”, yani AİHM’nin bir davada ihlal kararı vermesini beklemeksizin o davada devletin hatasını kabul edip davacıya tazminat ödeyerek kapattı.

Türkiye AİHM başvurularında dördüncü sırada

Türkiye 2018’i Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde hakkında en fazla dava başvurusu olan dördüncü ülke olarak tamamladı. AİHM başvurularında “adil yargılanma hakkı” ve “ifade özgürlüğü”nün ihlali başı çekiyor.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 2018 bilançosu bugün Strasbourg’da açıklandı. AİHM Başkanı, İtalyan yargıç Guido Raimondi tarafından düzenlenen basın toplantısıyla açıklanan verilere göre, 2018 sonunda Strasbourg Mahkemesi gündeminde Avrupa Konseyi üyesi 47 devlete karşı toplam 56 bin 350 dava başvurusu bulunuyor. AİHM gündemindeki toplam dava başvurusu sayısı 2017 sonunda 56 bin 250 olarak açıklanmıştı.

Türkiye’den 7 bin 100 başvuru

Türkiye hakkında 2018 sonunda AİHM gündeminde işlem gören veya görmeyi bekleyen toplam 7 bin 100 dava başvurusu bulunuyor. Türkiye bu rakamla Rusya (11 bin 750), Romanya (8 bin 500) ve Ukrayna’nın (7 bin 250) ardından dördüncü sırada yer alıyor. Bu dört ülkeden gelen dava başvurusu sayısı AİHM’nin toplam iş yükünün yüzde 60’ından fazlasına eşit. Türkiye tek başına AİHM iş yükünün yüzde 12,6’sını oluşturuyor.

Türkiye’yi sırasıyla İtalya (4 bin 50), Azerbaycan (2 bin 50), Ermenistan (bin 900), Gürcistan (bin 850), Sırbistan (bin 800), Polonya (bin 300) izliyor. Önemli nüfusa sahip olmalarına rağmen Fransa (434), Almanya (154) ve Birleşik Krallık (124) alt sıralarda yer alıyor. Türkiye 2017 yılını Romanya ve Rusya’nın ardından 7 bin 500 dava başvurusuyla üçüncü sırada kapatmıştı.

Öncelikli davalar

Türkiye, AİHM’nin “öncelikli dava” politikasında da önemli bir yere sahip. En ağır ve acil insan hakkı ihlali idddialarıyla ilgili başvuruları kapsayan öncelikli dava kategorisinde 2018 sonunda 20 bin 613 dosyanın işlemde olduğu açıklandı. Bu sayıda 2018 başına oranla yüzde 15 artış gözlemlendiği, bu artışın büyük ölçüde Rusya’dan gelen “tutukluluk koşulları” başvuruları ile Türkiye’den gelen “yasal olmayan tutukluluk sürelerine” ilişkin başvurulardan kaynaklandığı bildirildi.

Türkiye hakkında 146 karar

AİHM 2018’de toplam bin 14 (1 014) davada karar açıkladı. Rusya bu alanda hakkında 248 dava kararıyla ilk sırada yer aldı. Rusya’yı sırasıyla Türkiye (146), Ukrayna (91), Romanya (82) ve Macaristan (38) izledi. AİHM geçen yıl Finlandiya, Lihtenştayn, Monako ve San Marino hakkında hiçbir dava kararı açıklamadı. İngiltere hakkında ise sadece 2 davada karar açıklandı. 2018’de açıklanan dava kararlarının tümünü 2018 öncesi yapılmış başvurular oluşturuyor.

Türkiye hakkında geçen yıl açıklanan 146 dava kararının 140’ında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) en az bir maddesinin ihlal edildiğine hükmedildi. Diğer 4 davada ihlal bulunmazken, 2 dava dostane çözümle sonuçlandı.

AİHM Türkiye’den gelen davalarla ilgili 2018’de açıkladığı kararlarda en fazla AİHS’nin “adil yargılanma hakkı” ve “ifade özgürlüğü” maddelerinin ihlal edildiğine hükmetti. Türkiye geçen yıl bir kez daha AİHM önünde hakkında en fazla ifade özgürlüğü ihlaline hükmedilen devlet oldu. AİHM tarafından geçen yıl tüm Avrupa’dan gelen toplam 77 davada ifade özgürlüğü ihlaline hükmedildi. Bu kararların 40’ını Türkiye’den gelen davalar oluşturuyor. Türkiye adil yargılanma hakkıyla ilgili ihlal kararlarında ise Rusya’nın (46 ihlal) ardından ikinci sırada (41 ihlal) yer alıyor. AİHM geçen yıl adil yargılanma hakkıyla ilgili toplam 190 ihlal kararı açıkladı.

“Tek taraflı beyan”

Bu arada Türk hükümeti geçen yıl geçmişe oranla çok daha fazla davayı “tek taraflı beyan”, yani AİHM’nin bir davada ihlal kararı vermesini beklemeksizin o davada devletin hatasını kabul edip davacıya tazminat ödeyerek kapattı. AİHM istatistiklerine göre 2018’de Türkiye’ye karşı 146 dava başvurusu bu şekilde sonuçlandı. Bu rakam 2016’da 65, 2017’de 52 olarak kaydedilmişti. Türk hükümeti geçen yıl ortalarında çıkardığı bir yasayla davası AİHM önünde bu şekilde sonuçlanan kişilere yargı önünde yeniden hak arama fırsatı da yaratmıştı. AİHM kaynakları Ankara’nın bu adımını “olumlu ve yapıcı bir gelişme” olarak tanımlıyor.

Kayhan Karaca / Strasbourg

Kaynak: Deutsche Welle Türkçe

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org