Dün polisler çalıştığım yerden beni aldılar. Önce emniyete oradan da askerlik şubesine götürdüler. Şube yetkilileri evrakları imzalamamı ve filan tarihte ‘birliğime’ teslim olmamı söylediler.
Savcılık dosyasına bakılacak olursa 7 yıl olmuş. Bu işin sonu nereye varacak, Allah bilir, lakin ben hakta direnmeye devam edeceğim ve Antigone’un dediği gibi, sadece gücüm tükendiğinde pes edeceğim.
İsrailli vicdani retçi Hilel Garmi’ye, orduya katılmayı reddetmesi sebebiyle 10 gün daha hapis cezası verildi. Hilel Garmi zaten 27 gündür tutukluydu.
Türkmenistan’da Yehova Şahiti olan toplam sekiz vicdani retçinin, inanç sebebiyle zorunlu askerlik hizmetini reddettikleri için aldıkları bir ile iki yıl arasında değişen hapis cezalarından dolayı tutuklu oldukları biliniyor.
Vicdani ret, benim hissettiklerimin tam karşılığıydı, aklım, ruhum bana bunu söylüyordu, fakat bunu dile getirmek ve başıma geleceklere göğüs gerebilecek gücüm yoktu. Korktum. Küçük bir oğlum vardı ve olası kötülükleri göze alamadım.
Vicdani retçi Yavuz Atan’la konuştuk: “Bana göre en kötü meslek askerliktir. Bu mesleği de yoksullara yaptırmak istiyorlar. Askerliği parayla satın almak, en az o askerliği yapmak kadar militarizme destekte bulunmaktır.”
“Halkı kışkırtmak”, “örgüt propagandası” ve “örgüt üyeliği” iddiaları ile yargılanan Yaylalı için istenen tahliye talebi kabul edilirken; Yaylalı 1 yıl 3 aylık tutukluluk süresinin ardından ‘adli kontrol şartı’ ile serbest bırakıldı.
Vicdani Ret Derneği Eş Başkanı Gökhan Soysal’la gündemdeki bedelli askerlik yasasından yola çıkarak zorunlu askerlik uygulamasını konuştuk.
“Asker kaçağı” denildi benim için. Genelde nasihat ediliyor. ‘Ya işte iki çocuğun var. Git yap, kurtul. Ortamlarda vicdani retçiyim dersin, kimse bilmez senin bedelli yaptığını’ gibi… Olamaz tabi böyle bir şey.”
Biz savaş karşıtı, anti-militarist vicdani retçiler olarak, “yapmak istemiyorsanız, parasını ödeyin kurtulun” diyen iktidara inat, orduya ne bir saniye hizmet etmeyi ne de bir kuruş ödemeyi reddetmeyi sürdürüyoruz.
