Silahlı kuvvetlere hizmet etmeyi reddediyorum – Kerem Duran
Sadece insanlara değil, tüm canlılara, doğaya, tarihsel ve kültürel zenginliklere zarar veren savaşların bir bileşeni olmayacağım.
Sadece insanlara değil, tüm canlılara, doğaya, tarihsel ve kültürel zenginliklere zarar veren savaşların bir bileşeni olmayacağım.
20 yıldır Vicdani Red Hakkımı kullanarak askerliği red ediyorum. Gitmiyorum, gitmeyeceğim de. Yurtdışına çıkmak zorunda kaldım. Rodos’tayım. Açlık Grevi eylemine burada “tanıklar” yanında devam ediyorum.
Hamburg’da çok dilli yayın yapan Azadi Radyo’nun bu haftaki Türkçe saatinde vicdani retçi Ercan Jan Aktaş ile birlikte Türkiye ve dünyada vicdani ret, zorunlu askerlik, Türkiye’de militarizm ve toplumsal barış konuları tartışıldı.
İsrail’in işgal politikalarını tasvip etmedikleri için askere gitmeyi reddeden ve bu nedenle hapse girecek olan 18 yaşındaki İsrail vatandaşı Hadas Tal ile aynı sebepten 115 gün hapis yatan 19 yaşındaki Tamar Zeevi açıklamada bulundu.
Vicdanî retçi Ercan Jan Aktaş’la, 7 Haziran 2015 seçimlerinden günümüze yaşanan politik süreci, Türkiye’de ve dünyada vicdani ret hakkını, özsavunma, bir vicdani retçi olarak Ercan Jan Aktaş’ın deneyimlerini de içeren kocaman bir söyleşi yapacağız..
“Hiçbir şekilde “kahramanca” ölmek ya da öldürmek eylemi üzerine eğitim almak istemiyorum” diyen Katırcı ve “sınıfsız, sınırsız, savaşsız, şiddetsiz bir dünya istiyorum” diyen Temirak vicdani retlerini açıkladılar.
Uludere Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Yannis Vasilis Yaylalı SEGBİS vasıtasıyla bağlanırken, savunmayı Vicdani Ret Derneği Eşbaşkanı avukat Gökhan Soysal yaptı. Bir sonraki duruşma 14 Aralık 2017 tarihinde görülecek.
Bugün Kütahya Tavşanlı’da vicdani retçi İnan Mayıs Aru’nun, önümüzdeki hafta da (18 Temmuz) Şırnak Uludere Asliye Ceza Mahkemesi’nde Yannis Vasilis Yaylalı’nın duruşmaları görülecek. İlk ve son söz olarak: Vicdani ret, haktır.
TC Devleti’nin kabul etmiş olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) çerçevesinde kurulan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 2011 yılındaki Bayatyan v. Ermenistan kararında vicdani ret hakkının, din ve vicdan özgürlüğü kapsamında olduğuna karar vermiştir.
İlk yaptığım Vicdani Redden sonra işimden oldum, şiddet gördüm, birçok arkadaşım benimle görüşmeyi kesti. Ailem beni red etti. Ölüm tehditlerine şiddet ve baskılara ve kötü hakaretlere boyun eğmeyip sonuna kadar Red etmeye devam edeceğim.