Vicdani Ret Haktır

TC Devleti’nin kabul etmiş olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) çerçevesinde kurulan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 2011 yılındaki Bayatyan v. Ermenistan kararında vicdani ret hakkının, din ve vicdan özgürlüğü kapsamında olduğuna karar vermiştir.

8 Temmuz 2017
Vicdani ret, genel kabul gören tanımı itibariyle kişinin dinî, vicdanî, politik, ahlâkî vb. sebeplerle zorunlu askerliği reddetmesidir.

Vicdani reddin nasıl ortaya çıktığı farklı kaynaklarda farklı olaylara dayandırılsa da modern dönemlere ait bir kavram olduğu hemen hemen tartışmasızdır. Vicdani Ret özü itibariyle zorunlu askerliğe karşı olduğu için doğal olarak vicdani redden söz edebilmek için öncelikle zorunlu askerliğin bulunması gerekmektedir. Zorunlu askerlik de kitlelerin savaş sahalarına deyim yerindeyse sürülmesiyle ortaya çıktığı için savaşların kitleselleşeye başladığı 19. Yüzyılda ve özellikle milyonlarca insanların savaşlarda hayatlarını kaybettiği 20. Yüzyılda vicdani ret adından sıkça söz ettirmeye başlamıştır. Özellikle 20. yüzyılda Avrupa’daki birçok devlet ya vicdani ret hakkını kabul etmiş ya da zorunlu askerlik uygulamasını kaldırmıştır.

Bu topraklarda da askere gitmemek veya askeri birlikten ayrılmak Milli Mücadele olarak adlandırılan yıllarda dahi yüksek boyuttayken ilk vicdani ret açıklaması 1989 yılında Tayfun Gönül’den ve hemen arkasından Vedat Zencir’den gelmiştir. Vicdani reddini açıklayanlar bu iki isimle kalmamış, günümüze kadar bin dolaylarındaki kişi vicdani reddini açıklamıştır.

Kadınlar açısından da zorunlu askerlik uygulamasının olduğu İsrail devletinin aksine Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kadınlara askerliği zorunlu kılmasa da bu topraklar üzerindeki hakim militarist yapıya karşı da yüzlerce kadın vicdani reddini açıklayarak anti-militarist tavrını ortaya koymuştur.
TC Devleti’nin anayasasında askerliği zorunlu kılan hiçbir madde bulunmamaktadır. Anayasada konu “vatan hizmeti” olarak düzenlenmiş, kanunlarla vatan hizmeti erkeklere bahşedilmiştir (!) Bu düzenlemenin aksine anayasada olağanüstü ve sıkıyönetim hallerinde dahi kısıtlanamayacak şekilde din ve vicdan özgürlüğü koruma altına alınmıştır.

TC Devleti’nin kabul etmiş olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) çerçevesinde kurulan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 2011 yılındaki Bayatyan v. Ermenistan kararında vicdani ret hakkının, din ve vicdan özgürlüğü kapsamında olduğuna karar vermiştir. Bu kararla birlikte AİHS’i kabul eden ülkelerin, vicdani ret hakkını tanımaları artık zorunlu hale gelmiştir. Aksi takdirde kişilerin din ve vicdan özgürlüğünün ihlal edilmiş olacağı açıktır. AİHM yine kararında Avrupa Konseyi 47 üyesi ülkeden sadece Türkiye’nin vicdani ret hakkını yasal olarak koruma altına almadığını vurgulamıştır.

Türkiye’de Savaş Karşıtları Derneği, Barış İçin Vicdani Ret İnisiyatifi gibi oluşumlar spesifik olarak vicdani ret konusunda faaliyetler yürütmüştür. 2013 yılının Dünya Vicdani Retçiler Günü’nde yani 15 Mayıs 2013’te ise Vicdani Ret Derneği kurulmuş olup başta özel olarak vicdani ret hakkının hukuki koruma altına alınması olup militarizme karşı mücadelesini o günden bugüne sürdürmektedir.

Vicdani Ret Derneği’nin internet sitesinde (vicdaniret.org) vicdani ret hakkı için hazırlanmış olan dilekçeler ve vicdani ret açıklamaları dahil birçok veri, ulaşılabilir durumdadır. Başta hukuki olmak üzere birçok alanda dayanışma ağı örmeye çalışan Vicdani Ret Derneği başta askerlik zamanı gelmiş olan kişiler olmak üzere herkesi vicdani reddini açıklamaya çağırmaktadır.

Kaynak: Barış Bloku

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org