AKP’nin Kürdistan’da tırmandırdığı savaşın bir parçası olmamak ve savaşın insan kaynağını kurutmak için gençlere askere gitmeme, askerde olanlara ise firar etme çağrısında bulunan vicdani retçiler, Kürt halkının özyönetim talebinin meşru ve demokratik bir hak olduğunu, özsavunmanın ise şiddetle bastırılamayacağını söyledi.
Vicdani Ret Derneği tarafından düzenlenen ve 2 gün boyunca Türkiye ve dünyadan vicdani retçilerin katılımıyla İstanbul’da devam eden Uluslararası Vicdani Ret Sempozyumu’nun ardından 27 genç, savaşa tepki göstererek, Galatasaray Meydanı’nda yaptıkları basın açıklaması ile vicdani retlerini açıkladı.
Vicdani Ret Sempozyumu’nun ikinci gününde Türkiye ve dünyadan vicdani retçiler, farklı coğrafyalardaki zorunlu askerlik ve savaş konularını masaya yatırdı.
İstanbul Beyoğlu Cezayir Toplantı Salonu’ da düzenlenen Uluslararası Vicdani Ret Sempozyumu’nun ilk gününün son oturumunda vicdani retçiler, “Kurşun asker olmayı reddeden anti kahramanlar” başlığında tanıklıklarını anlattı.
“Etkinlik Galatasaray Meydanı’nda olacak. Vicdani retlerini açıklamak isteyenlerin en kısa zamanda bize ulaşmaları, hazırladılarsa vicdani ret açıklamalarını daha iyi dolaşıma sokmak için bize göndermelerini rica ediyoruz.”
Bir vegan olarak türü farketmeksizin canlıları kullanan katleden hiçbir kurum, oluşum ya da kişilerin içinde bulunamam ve bu tarz hiçbir katliam yada sömürüyü savunamam .
Vicdani Ret Derneği tarafından düzenlenen Uluslararası Vicdani Ret Sempozyumu birçok katılımcının sunumlarıyla, forum ve tartışmalarla 5-6 Eylül’de Cezayir Toplantı salonunda gerçekleştirilecek.
Vicdani retlerini açıklamak isteyenlerin en kısa zamanda bize ulaşmaları, hazırladılarsa vicdani ret açıklamalarını daha iyi dolaşıma sokmak için bize göndermelerini rica ediyoruz.
Yeryüzündeki ve gök yüzündeki aşağılayıcı, cezalandırıcı, türcü cinsiyetçi bütün kutsallarınızı yok sayıyor ve reddediyorum. Özgürce yaşamak için öldürmeyi ve ölmeyi reddediyorum.
Bu ret pratikte devletin kolluk kuvvetlerinin halka, erkeğin kadına ve eşinsel ya da trans bireylere, iş verenin işçiye, sermayenin doğaya uyguladığı meşrulaştırılmaya çalışılan şiddetin reddidir.
