Türkiye’nin ‘bitmeyen motor sorunu’ savunma sanayiinin elini kolunu bağlıyor
Haz 28 2020
Türkiye’nin yüzde yüz yerli motor üretememesi, yerel savunma programlarına büyük bir zarar veriyor. Defensenews adlı internet sitesinden aktarılan bir habere göre eski bir savunma sanayii müdürü, “15 yıl önce aldık, 10 yıl önce aldık ve hala alıyoruz. Bu bizim müzmin motor sorunumuz” diyor.
Türk hükümetinin bir satın alma yetkilisi de “En iyi ihtimalle sorun büyük gecikmelere neden oluyor, en kötü ihtimalle de bu (savunma programları için) varoluşsal bir tehdit” şeklinde ifadeler kullanıyor.
Türkiye’nin milyarlarca dolarlık ilk yerli tank projesi olan Altay‘ın üretimi motor ve şanzımanla ilgili aksaklıklardan dolayı sürekli gecikiyor.
2018 yılında Altay için seri üretim hakkını kazanan Türk-Katar ortak girişimi olan BMC, Ekim 2020’de tankın sahaya ineceğini açıklamıştı. Bu yıl sonuna doğru tankın kullanımda olması planlanıyordu. Fakat satın alma yetkilileri ve savunma sanayii kaynakları Altay’ın sahaya inmesi için 2022’nin bile iyimser bir tarih olduğunu belirtiyorlar.
Güç paketi teknolojisine sahip Batılı ülkeler, özellikle Almanya, politik nedenlerle teknoloji paylaşımı veya Türkiye’ye satış konusunda isteksiz davranıyor.
Bir savunma sanayii yetkilisi, “Uygulanabilir bir güç paketi (motor ve şanzıman) eksikliği bizi her türlü makul ilerlemeden yoksun bırakıyor” diyor.
Türkiye ayrıca yeni nesil TF-X savaş uçağı ve yüzde yüz yerli savaş helikopterleri için de motora ihtiyaç duyuyor.
Motor üretme çalışmalarının merkezinde devletin kontrolündeki motor üreticisi Tusaş Motor Endüstrileri (TEI) bulunuyor. TEI 19 Haziran’da gemilere karşı kullanılan orta menzilli füzeler için TJ300 minyatür turbojet motorlarını başarıyla test ettiğini duyurdu. Motor 1.3 kilonewtonluk bir itme gücüne sahip.
Şirket yetkilileri, TJ300 motorlarının daha gelişmiş gelecekteki sürümlerinin daha büyük gemi karşıtı füzeleri ve kara füzelerine güç sağlayabileceğini söylüyor. Türkiye, geliştirilen yerel motorlarla bu tür füzeleri fırlatmayı umuyor.
Bir TEI yetkilisi, “Bu çaba ithal edilen tasarımlara bağımlılığı sona erdirmekle ilgili” diyor. Türkiye, halihazırda kendi yerli üretimi olan füzelerini fırlatabilmek için, Fransız şirketi Safran’ın bir birimi olan Microturbo’dan minyatür hava soluma motorları ithal ediyor.
Ayrıca, Türkiye’den Kale Grubu da, KTJ-3200 adı verilen minyatür bir turbojet motoru üzerinde çalışıyor. 3.2 kilonewtonluk itme derecesine sahip olan bu motorlar Atmaca ve SOM füze sistemlerine güç verecek.
Çok daha büyük bir ölçekte, Kale Grubu TF-X savaş uçaklarına güç verecek bir motor geliştirme projesi üzerinde de çalışıyor.
Kale Grubu ve İngiliz şirketi Rolls-Royce, 2017 yılında Türkiye için özellikle de TF-X’i hedef alan motor geliştirmek üzere bir girişim başlattı. Ancak teknoloji transferi konusundaki belirsizlikler nedeniyle 100 milyon £ (ABD 124 milyon $) civarındaki anlaşma askıya alındı. Geçtiğimiz Aralık ayında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavusoğlu, hükümetin Rolls-Royce ile görüşmeleri yeniden canlandırmak istediğini söyledi.
Müzakerelerin güncellenmesi ile ilgili olarak Rolls-Royce sözcüsü Defense News’e yaptığı açıklamada, “Türkiye ile ortak bir motor geliştirme teklifi sunduk, ancak müşteri bugüne kadar bu öneri ile ilgili herhangi bir girişimde bulunmadı” dedi.
Kale Grubu-Rolls-Royce ortaklığından bir yıl önce, TEI’nin kardeş şirketi Turkish Aerospace Industries, TF-X’in ilk geliştirme aşamasında işbirliği yapmak için İngiltere merkezli BAE Systems ile 125 milyon dolarlık bir anlaşma imzaladı. Türkiye 2023 yılında TF-X’i uçurmayı planlıyordu, ancak havacılık uzmanları bunun en erken 2025 olabileceğini belirtiyor.
TEI, TAI tarafından geliştirilen ve üretilen bir hizmet ve nakliye helikopteri olan T625 Gökbey’e güç sağlayan turboşaft motoru TS1400’ü de geliştiriyor. Gökbey şu anda Amerikan şirketi Honeywell ve Rolls-Royce ortak girişimi olan Light Helicopter Turbine Engine Company tarafından üretilen CTS-800A turboşaft motoruyla uçuyor.
Gökbey ilk uçuşunu geçtiğimiz yıl Eylül ayında yaptı. TEI, TS1400 turboşaft motorunun “çekirdeğini” başarıyla test ettiğini ve prototipi 2020’nin sonlarında TAI’ye teslim etmeyi planladığını belirtiyor.
Ancak analistler bu tür açıklamaları temkinli karşılıyor. Londra merkezli bir Türkiye uzmanı, “Bu çabalar anlamlı bir yabancı know-how olmadan başarıya ulaşamaz. Veya seri üretim için uygun olmayan maliyetler ortaya çıkabilir” diyor.
Haberin kaynağına buradan ulaşabilirsiniz
Kaynak: Ahval