“Askerliğin mecburi bir hizmet olması hem kalıcı barışın hem de insanlık onurunun korunmasının önünde en büyük engeldir. Askerlik kurumu ataerkinin en saf halini, her gün yeniden üretirken ben eşitsizliklerle dolu bu hiyerarşik kuruma maruz kalarak öldürmeyi ve şiddeti öğrenmiş bireylerle kamusal alanı paylaşmayı reddediyorum. Feminist bir kadın olarak, kadınları ve militarizmden ileri gelen ataerkinin kadınların üstünde oluşturduğu baskıyı görmezden gelen bu kuruma itaat etmiyorum.
Tüm bu sebeplerden ötürü vicdanımın sesini dinleyip, cinsiyetçilikten, milliyetçilikten ve militarizmden uzak bir dünya için kadın bedeni ve namusla özdeşleştirilen vatan uğruna ölmenin ya da öldürmenin bir zorunluluk olmasını reddediyorum.
Vildan Özer