VR-DER Eşbaşkanı Soysal: “40 gün içinde 4 Urfalı askerin intihar etmesi tesadüf değildir”

Orada nerdeyse bütün kontrol mekanizmaları askerde. Hem olayı gerçekleştirenler hem denetleyenler ve yargılayanlar onlar olduğu için hemen ‘şehit düştü’ deniliyor ve konu kapanıyor.

Vicdani Ret Derneği Eşbaşkanı Soysal: Gerçekler ortaya çıkarılmalı

6 Kasım 2018
İSTANBUL – Şüpheli asker ölümlerindeki artışın nedenini “etkili soruşturma yürütülmemesini” gösteren Vicdani Ret Derneği Eşbaşkanı Avukat Gökhan Soysal, “Geçmişe dair dosyalar araştırılarak şüpheli asker ölümleriyle ilgili bütün gerçekler ortaya çıkarılmalı” dedi.

Kışlalarda zorunlu askerliklerini yaptıkları sırada “intihar etti” denilerek, yaşamlarını yitirdikleri açıklanan şüpheli asker ölümleri, Türkiye’de her dönem gündemde. Askeri Şüpheli Ölümler ve Mağdurları Derneği’nin verilerine göre; 2015’ten önceki 22 yılda 2 bin 221 asker şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Derneğin 2012 yılından bu yana tuttuğu verilere göre ise; 2012’de 69, 2013’te 59, 2014’te 43 ve 2015’te 31 asker şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.

Vicdani Ret Derneği Eşbaşkanı Avukat Gökhan Soysal, şüpheli asker ölümlerini değerlendirdi.

Çatışmalı dönemlerde milliyetçi söylemlerin yükseldiğini belirten Soysal, “Türkiye’de milliyetçilik ve militarizm zaten yüksek. Ancak çatışmalı dönemlerde, en yüksek seviyesine ulaşıyor. Bu dönemde asker olanlar, kendilerini daha otoriter daha yetkili sanıp başlarına bir şey gelmeyeceğini, hareket alanlarının daha geniş olduğunu düşünüyorlar” dedi.

‘ÖLÜMLER ÇATIŞMALI DÖNEMDE ARAŞTIRILMIYOR’

Şüpheli asker ölümlerinde aydınlatılmayan çok sayıda örneğin olduğunu ifade eden Soysal, “İntihar ettiği söylenen bir kişi, genelde askerde sorunlar yaşayan kişiler oluyor. Onların, özellikle; gerek birlikte askerlik yaptıkları arkadaşlarıyla olsun gerek komutanları tarafından olsun bir geçmişi oluyor. Bu, geçmişi sonucunda yaşanan vakalardır. Çatışmalı döneme denk gelmesi de hareket alanlarının biraz geniş olmasından kaynaklanıyor. Dolayısıyla, çatışmalı dönem dediğimiz dönemlerde birçok suçun işlendiği ve hiçbir şekilde araştırılmadığı dönemler oluyor” ifadelerini kullandı.

‘ETKİN BİR SORUŞTURMA YÜRÜTÜLSE…’

“Şehit” olduğu söylenip sonra intihar ettiği belirtilen sözleşmeli er Mahmut Özçakır’ın durumuna dikkat çeken Soysal, şöyle devam etti: “Böyle olmasının temel gerekçesi, askerde yaşanan şüpheli ölümlerin adli makamlarca yeterince araştırılmamasıdır. Eğer öldürüldüğü söylendiği andan itibaren savcılıklar tarafından etkili bir soruşturma yürütülmüş olsa bu tip şeyler olmayacaktır. Orada nerdeyse bütün kontrol mekanizmaları askerde. Hem olayı gerçekleştirenler hem denetleyenler ve yargılayanlar onlar olduğu için hemen ‘şehit düştü’ deniliyor ve konu kapanıyor. Kimse, ‘bu niye böyle oldu?’ diye sormuyor. Ancak böyle garip, hiç duymadığımız olaylar olması gerekiyor ki şüpheli ölümler araştırılsın. Örneğin; donarak öldüğü söylenen 2 asker var. İşin gerçeğini bilmiyoruz. Bize söylenen neyse onu biliyoruz. Zaten Kürdistan’da yaşanan birçok olayda bize ne söyleniyorsa onu biliyoruz.”

‘DELİLLER İYİ TOPLANMALI’

“Soruşturmanın bir nihayete erdirilmesi ve failin cezalandırılabilmesi için delillerin iyi toplanmış olması gerekir” diyen Soysal, şu noktalara vurgu yaptı: “Savcı; diyelim ki delilleri etkin toplamak istiyor. Bunu da bölgedeki kolluk kuvvetleri aracığıyla yapacak. Zaten olayın gerçekleştiği yerde olan görevliler var. Aynı görevlilerden delillerin toplanması isteniyor. Bu şekilde ne kadar etkili bir şekilde delil toplanır? Hatta akla ilk gelen, oradaki suçu kendileri işlememiş olsa ya da işlendiğini görmemiş olsalar dahi kendi birliklerinin adına zarar gelmesin diye bazı olayları görmezden gelme gibi eğilimleri olabilir. Bu nedenle, soruşturmanın başka bir kişi tarafından ve gerekli önlemler alınarak yürütülmesi lazım.”

‘ÖLÜMLER TESADÜF DEĞİL’

40 gün içinde 4 Urfalı askerin intihar ettiği yönündeki iddiaların tesadüf olmadığını dile getiren Soysal, “Açıkçası bunun tesadüf olduğuna inanmıyoruz. Zorunlu askerlik yaparken 24 Nisan 2011’de Sevag Şahin Balıkçı, nedense Ermeni Soykırımı olarak kabul edilen günde, askerlerin arasındaki şakalaşma sonucu öldürüldüğü söyleniyor. Bu ne kadar tesadüfse, Urfa’daki askerlerin durumu da o kadar tesadüftür” dedi.

‘BEDELLİ ASKERLİK ÇÖZÜM DEĞİL’

Bedelli askerlik meselesinin şüpheli asker ölümleri için bir çözüm olmadığını sözlerine ekleyen Soysal, “Bedelli askerlik, Türkiye’deki militarist düzenin sorunlarını belli bir süre ertelemesi anlamına gelir. Bedelli askerlik; 21 gün temel eğitim aldığı söylenen kişiler için üniforma üretecek şirketlerin ekonomik durumlarının bir çözümüdür. Yani; iç ekonomik gelirlerin bir çözümüdür. Ancak bedelli askerlik, hiçbir şekilde militarizmin kendi getirdiği sorunların bir çözümü değildir. Aksine militarizmin bazı sorunlarını öteleme hamlesidir diyebiliriz. Eğer bedelli askerlik bir şeye çözüm olsaydı 3 senede bir çıkarılmazdı” ifadelerini kullandı.

‘MİLİTARİST ALGI YERLE BİR EDİLMELİ’

Şüpheli asker ölümleriyle yaşamını yitirenlerin büyük çoğunluğunun Kürt ve Alevi olmasına dikkat çeken Soysal, şöyle devam etti: “Ölen askerlerin sadece Kürt ve sadece Aleviler de olmadığını biliyoruz. Ancak sistemle hiçbir sorunu olmayan bizzat ‘Türk milliyetçisiyim’ diyen askerlerin dahi askerde öldürüldüğü, öldüğü, intihar ettiği vakalar söz konusu. Kendi ideolojisi doğrultusunda gittiği orduda bile kişi öldürülüyorsa buradaki sorunun çok daha derin olduğu anlamına gelir. Her şeyden önce, Türkiye’deki hakim militarist algının yerle bir edilmesi lazım. Vicdani ret hakkının tanınması da bunların ilk başında gelen yollardan birisidir. Çünkü burada kişinin kendi düşünceleri doğrultusunda eline silah almama hakkı tanınması anlamına gelir. Vicdani ret hakkının tanınması da sorunların tümden çözümü değildir. Biz, vicdani ret hakkının tanınmasını çözüme başlanmış olduğu anlamına geleceğini umuyoruz. Ayrıca, geçmişe dair dosyalar araştırılarak şüpheli asker ölümleriyle ilgili bütün gerçekler ortaya çıkarılmalı. Geçmişimizle hesaplaşıp önümüze bakabilelim. Sevag Şahin Balıkçı’nın hesabı sorulmadıkça bu ülkede asker ölümleri devam edecektir.”

MA / Sadiye Eser

Kaynak: MA

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org