Zeynep Varol

2009 24 Aralık-Zeynep Varol-(Barış İçin Vicdani Retçiler Kurultayı’nda açıkladı)   Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırlarında ‘Hudut namustur’ yazar büyük harflerle. Namus sözcüğü erkek egemen sistemde kadın bedeni üzerindeki iktidarıyla kodlanır. Savaş hallerinde ise sınırlar geçilince o toprakların ‘namus’udur saldırıya ilk uğrayan. Savaş hallerinde kadın bedenine yönelik şiddet, taciz, tecavüzdür ‘hak’ görülen. Yakın geçmişte Fatih Altaylı taciz niteliğinde

2009 24 Aralık-Zeynep Varol-(Barış İçin Vicdani Retçiler Kurultayı’nda açıkladı)

 

Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırlarında ‘Hudut namustur’ yazar büyük harflerle. Namus sözcüğü erkek egemen sistemde kadın bedeni üzerindeki iktidarıyla kodlanır. Savaş hallerinde ise sınırlar geçilince o toprakların ‘namus’udur saldırıya ilk uğrayan. Savaş hallerinde kadın bedenine yönelik şiddet, taciz, tecavüzdür ‘hak’ görülen.
Yakın geçmişte Fatih Altaylı taciz niteliğinde bir açıklama yapmıştı hatırlarsanız. Ordunun kadınların bacak arasını da koruduğunu söylemişti. Evet ‘erk’ek ordu kadınların bacak aralarıyla fazlaca ilgilenir. Kirli savaşın tecavüz mağdurları; Ş.E.’nin, Şükran Aydın’ın ve daha binlerce kadının öyküsü hala hafızalarımızdadır. Ş.E., Mardin Ağır Ceza Mahkemesi’nin aralarında rütbelilerin de bulunduğu 405 asker hakkında açtığı davanın “mağduru” olarak biliniyor. 1993 Kasım’ında gözaltına alınıp işkenceden geçirilen Ş.E.’yi bir araba lastiğinin içine koyup ellerindeki sopayı cinsel organına sokuyorlar. Daha sonra defalarca tecavüz ediyorlar. Gözaltı sonrası tutuklanması istenmeden serbest bırakılıyor ve 4 ay sonra evi basılarak tekrar gözaltına alınıyor. Bu kez 15 gün süreyle tecavüze uğruyor. Olanları anlatırsa kız kardeşlerine de aynı uygulamaların yapılacağı söylenerek tehdit ediliyor. 4 ay sonra tarladan alınıp tekrar tecavüze uğruyor Ş.E. Önce iri yeşil gözlü bir subay çıkıyor üzerine. Sonra askerlere dönüp ‘Serbestsiniz’ diyor ve Ş.E. bayılana kadar tecavüze uğruyor. Sonra silah dipçiğiyle dövülüyor ve öldü sanılıp oracıkta bırakılıyor. Ş.E. bunları kaçmak zorunda bırakıldığı Almanya’da bir panelde anlatabiliyor ancak. Ve yıllar sonra devlete karşı mücadelesi başlıyor. Zamanın karakol komutanı Musa Çitil isimli işkenceden tescilli bir adam. Karakolda askerlerin cinsel ihtiyaçlarını karşılamak için gözaltına alınmış kadın kurban bulundurduğu biliniyor…
Ş.E. gibi ne kadar kadın var bugün bilmiyoruz. Ne kadarlığının önemi de yoktur aslında. Sadece Ş.E.nin yaşadığı vahşet bile bir kızkardeşimizin çığlığıdır. Bu çığlık bütün yüreklerde ateş olmalı, vicdanlara dokunmalıdır.
Askeriye başlı başına cinsiyetçilikle militarizmin ete kemiğe büründüğü bir bir kurumdur. Askerlik eğitimi sırasında kadınlar aşağılanır, kadın bedenine yönelik küfürler hem kendi milletinden ka

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org