AKPM’den Türkiye’ye Demokrasi Çağrısı

Karar tasarısı 16 oya karşı 89 oyla kabul edildi. Türk ve Azeri parlamenterlerin karşı oy kullandığı oylamada, çoğunluğu Rus 23 parlamenter de çekimser kaldı.

AKPM’den Türkiye’ye Demokrasi Çağrısı

22 Nisan 2021
PARİS — Arzu Çakır

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) “Türkiye’de Demokratik Kurumların İşleyişi” gündemli bugünkü acil toplantısının ardından yayınladığı kararda, Türk yetkililere “demokratik standartlara aykırı yasa ve uygulamalara son verme, kuvvetler ayrılığını sağlamak için mevzuatını ve anayasal çerçevesini revize etme, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğünü yeniden tesis etme, terörle mücadele mevzuatının yorumlanmasını kısıtlama ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını uygulama” çağrısı yaptı.

Toplantı sonunda yayınlanan kararda Avrupalı parlamenterler, “20 Mart’ta Cumhurbaşkanlığı tarafından kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetle mücadeleyi amaçlayan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının” ülkeyi geriye götüren bir adım olduğunu ifade etti. Böylesine önemli bir kararın “herhangi bir parlamento tartışması olmaksızın ve yanıltıcı gerekçelerle” alındığından derin üzüntü duyulduğu belirtilen kararda, Avrupa Konseyi’nin yasa ve uygulamalarla ilgili danışma örgütü Venedik Komisyonu’na “sözleşmelerin onaylanması ve feshedilme usulleri hakkında karşılaştırmalı bir uzman çalışması hazırlaması için başvurulacağı” açıklandı.

Türkiye raportörleri İsveçli parlamenter Thomas Hammarberg ve İngiliz John Howell tarafından hazırlanan rapora dayanarak kabul edilen kararda, çoğu muhalefet mensubu Türk milletvekillerinin, dokunulmazlıklarını kaldırmayı amaçlayan prosedürlerin, Halkın Demokratik Partisi’ni (HDP) tasfiye etme girişiminin ve üyelerine yönelik baskıların endişeyle izlendiği vurgulandı. Açıklamada, “Bu nedenle AKPM, Türk yetkilileri, milletvekillerinin yargısal olarak tacizine son vermeye, siyasi çoğulculuğun yanı sıra siyasi görevlerinin uygulanmasını ciddi şekilde engelleyen dokunulmazlıkların gereksiz yere kaldırılmasını amaçlayan sayısız dava dosyasını sunmaktan kaçınmaya çağırıyor” denildi.

Bildiride eski HDP Eş-Başkanı Selahattin Demirtaş ve işadamı Osman Kavala ile ilgili “2020 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ve bunların uygulanmasını denetleyen Bakanlar Komitesi kararlarının uygulanarak derhal serbest bırakılması çağrısında bulunuldu.

AKPM, Türk makamlarının, İnsan Hakları Eylem Planını uygulaması, seçimler ve siyasi partiler yasasını revize etmesi ve böylece Avrupa Konseyi üyeliğinden doğan yükümlülüklerine saygı duyulan “somut ve anlamlı adımlar” atması gerektiğinin altını çizdi.

“Türkiye demokratik işleyiş açısından son derece endişe verici bir yola girdi”

Raporu sunmak üzere ilk sözü alan İsveçli raportör Thomas Hammerberg, Türkiye’de basın özgürlüğü konusunda yaşanan sıkıntıların devam ettiğini, üçüncü büyük parti HDP’nin kapatılması girişiminin kaygı verdiğini, sivil toplum üzerindeki baskıların artarak sürdüğünü dile getirdi. İngiliz Raportör John Howell da bir gece yarısı kararıyla Türkiye’nin hiç tartışılmadan İstanbul Sözleşmesi gibi son derece önemli bir uluslararası metinden geri çekilmesinden duyulan kaygıyı özetledi ve Ankara yönetiminden “kararını yeniden gözden geçirmesini umut ettiklerini” söyledi.

Rapor üzerindeki görüşmeler boyunca, gruplar adına yapılan konuşmalarda da, Türkiye’nin “demokratik işleyiş açısından son derece endişe verici bir yola girdiği, böyle devam ederse Avrupa Konseyi üyeliğinin tehlikeye sokan bir sürece girilebileceği” uyarısında bulunuldu. AİHM kararlarının uygulanmamasından şikayet eden bazı parlamenterler, “Ahmet Altan’ın serbest bırakılmasında AİHM’in katkısı olduğunu” dile getirdi.

Genel Kurul’da yapılan görüşmelerin ardından rapor ve karar tasarısı 16 oya karşı 89 oyla kabul edildi. Türk ve Azeri parlamenterlerin karşı oy kullandığı oylamada, çoğunluğu Rus 23 parlamenter de çekimser kaldı.

AKP’li Yıldız: “İstanbul Sözleşmesi’ni destekliyorum”

Eleştiri ve sorulara yanıt veren AKPM Türk heyeti başkanı AKP milletvekili Ahmet Yıldız, karar metninde özellikle terörle mücadele ve yargı bağımsızlığı konusundaki ifadelere katılmadıklarını dile getirdi. Yıldız, “Ülkem terörle mücadele yürüten bir ülke ve bu konu gözardı ediliyor. Bu karar metninde doğrudan Türkiye’ye hakaret içeren ifadeler var. Elbette ifade özgürlüğü çok iyi ama ben ülkemin yargısına güveniyorum. Bazı kararlar uygulanıyor, bazıları incelenmeye devam ediyor. Katılmadığımız ifadelerin değiştirilmesi için önerge vereceğiz” dedi. Ancak AKP ve MHP’li üyelerin bu ifadelerin kaldırılması yolundaki önergeleri Genel Kurul’da kabul görmedi.

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi eleştirilerini de yanıtlayan AKP’li üye Yıldız, “Ben İstanbul Sözleşmesi’ni destekliyorum. Ama bu oldu. Fakat burada Sözleşmeyi desteklemeyen, onay vermeyen ülkelerin de Türkiye’yi eleştirmesi adil değil” dedi.

HDP’li üye Diyarbakır Milletvekili Hişyar Özsoy da, “AKPM Genel Kurulu’nda 6 ay önce yine Türkiye’nin tartışıldığını, tartışılan konuların 6 ay sonra azalmayıp tersine arttığını” dile getirerek, Türk hükümetinin mahkeme kararlarını uygulama konusundaki yükümlülüklerini bile yerine getirmek istemediğini, Konsey yönetiminden derhal Türk hükümetiyle doğrudan diyaloğa geçerek bunları konuşmasını istedi.

Toplantıya video konferans yöntemiyle katılan iki raportör görüşmenin sonunda eleştirileri yanıtladı. İngiliz raportör John Howell “Ben muhafazakar milletvekiliyim, Thomas Hammarberg bir sosyalist. Bu, raporun partizanlıkla hazırlanmadığını gösteriyor. Biz diyalog ve işbirliğinin devam etmesini umut ediyoruz. Demokratik kurumların işleyişinin sağlanması amacıyla bu raporu hazırladık. Temel hakların garanti altına alınmasını hedefliyoruz” dedi.

Thomas Hammarberg de, “Biz burada Türkiye’yi cezalandırmayı değil, yetkililerle diyalog kurmayı amaçlıyoruz ve raporumuzda sıraladığımız çok ciddi demokratik sorunları nasıl çözeriz konusunu sorguluyoruz. Çok sayıda Tük dostum var. Raporda terörü de destekleme eğilimi yok” diye konuştu.

Kaynak: VOA

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org