Anadilde eğitim yasağı: Haberin dili militarizmi meşrulaştırıyor…

Yeni eğitim döneminin açılmasıyla birlikte Diyarbakır, Şırnak ve Hakkari’de Kürtçe eğitim veren kurumların açılışı yapıldı. Sonuç ise militarizm oldu; okullar kapatıldı, mühürlendi, soruşturmalar açıldı, polisler yığıldı ve anadilde eğitimin yasak olduğu militarist ideoloji yeniden ortaya kondu.

NTV VE EVRENSEL ANADİLDE EĞİTİM YASAĞINI NASIL FARKLI GÖRDÜ?

Militarizm toplumda hiyerarşiler yaratarak belirli normlara uyan bireyleri “makbul”, uymayanları ise “hain” ilan eden bir söylemle etkili olur.

Militarist ideoloji çoğulcu, demokratik ve özgür bir toplumun önündeki en büyük engeldir.

Anadilde eğitim yasağında gözlemlendiği gibi…

Ülkemizde etkin olan ve sivil toplumu şekillendirmeyi amaçlayan militarist ideoloji, çocukları erken yaştan itibaren adeta birer “asker” olarak yetiştirmeyi amaçlar. Onlara insanlığın ve doğanın temel değerlerinden ziyade, disiplini, itaat etmeyi, emir almayı ve emir vermeyi öğretir.

Eğitim sistemi bunun için en önemli araçtır. Anadilde eğitimin yasak olması ise bireyleri tektipleştiren ideolojinin, milliyetçi ve militarist öğelerini içerir.

Yeni eğitim döneminin açılmasıyla birlikte Diyarbakır, Şırnak ve Hakkari’de Kürtçe eğitim veren kurumların açılışı yapıldı. Sonuç ise militarizm oldu; okullar kapatıldı, mühürlendi, soruşturmalar açıldı, polisler yığıldı ve anadilde eğitimin yasak olduğu militarist ideoloji yeniden ortaya kondu.

Medyanın bu olayı nasıl gördüğü ise önem arz eden bir diğer unsur. AntiMilitarist Medya’daki analizlerimizde medyanın militarizmle adeta bir işbirliği içerisinde çalıştığını görünür kılmaya gayret ediyoruz.

Haberin dili militarizmi meşrulaştırıyor, olağanlaştırıyor, görünmez kılıyor.

Toplumda yaşananlara yönelik eleştirel bir farkındalığı okuyucuya sunması gereken haber, tam tersini yaparak önyargıları pekiştiriyor, şiddeti ve yasağı olağanlaştırıyor.

Elbette ki olumlu örnekler de yok değil.

Kürtçe eğitim veren okulların kapatılmasıyla ilgili yayınlanan iki haber metnini karşılaştıralım. Bunlardan birincisi NTV internet sitesinde, diğeri ise Evrensel internet sitesinde yayınlandı. Öncelikle metinlere bir göz atalım:

*

NTV: Kürtçe okula mühür

Diyarbakır ve Hakkari’de Kürtçe eğitim vereceğini bildirerek bu sabah açılan iki okul valilik kararıyla mühürlendi.

Diyarbakır ve Hakkari’de tartışmalarla açılan iki okul kapatıldı.

Diyarbakır’da eğitim dilinin Kürtçe olacağını bildiren okul, akşam saatlerinde polis tarafından mühürlendi. Bağlar Belediyesine ait, eğitim destek evi bünyesinde açılan 4 derslikli okulun mühürlenmesine gerekçe olarak Anayasanın 42. maddesi gösterildi.

İlgili maddede, Türkçe’den başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına anadilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez ifadesi yer alıyor.

Valilik kararıyla mühürlenen okul hakkında gün içinde savcılık da soruşturma başlatmıştı.

Şırnak’ın Cizre ve Hakkari’nin Yüksekova ilçelerinde de benzer iki okul açılmıştı. Akşam saatlerinde de Hakkari Valisi Yakup Canpolat, Yüksekova’daki okul için kapatma kararı aldıklarını ifade etti.

*

Evrensel: Polis, Üveyş Ana İlköğretim Okulu’na ‘çıkarma’ yaptı

Anadilde eğitim verilmesi amacıyla Yüksekova’da açılışı gerçekleştirilen Üveyş Ana İlköğretim Okulu, henüz ders zili çalmadan onlarca özel harekat timi tarafından adeta işgal edildi.

KURDÎ-DER tarafından Diyarbakır Bağlar ve Şırnak Cizre ile eş zamanlı Hakkari Yüksekova’da açılışı gerçekleştirilen Üveyş Ana İlköğretim Okulu sabahın erken saatlerinden itibaren polisin işgaline uğradı. Dün akşam saatlerinde aralarında Yüksekova Milli Eğitim Müdürü’nün de bulunduğu heyet, KURDİ-DER Yüksekova Şubesi’ne giderek görüşme gerçekleştirmiş, okul hakkında bilgi almıştı. Görüşmenin ardından sabahın ilk ışıkları ile birlikte onlarca zırhlı araç eşliğinde çok sayıda polis okulu ablukaya alarak, bahçeye doluştu.

Polislerin tamamının özel harekat timi olması dikkat çekerken, okul baskınına gelen polislerin zırhlı araçların yanısıra sinyal karıştırıcı jammer araçlarıyla geldiği görüldü. Baskının gerekçesi öğrenilemezken, polisler gazetecilerin görüntü almasına izin vermiyor. Polislerin KURDİ-DER Yüksekova Şube Başkanı Deniz Bülbün’ü beklediği belirtildi.

CİZRE’DEKİ BERİVAN İLKOKULU DA MÜHÜRLENDİ

Diyarbakır’daki Dibistana Seretayî a Ferzad Kemangar-Ferzad Kemanger İlkokulu’nun savcılık kararı doğrultusunda mühürlenmesinin ardından Kürtçe eğitim vermek üzere açılan iki okuldan biri olan Şırnak Cizre’deki Dibistana Seretayî a Berîvan-Berivan İlkokulu’nun kapısına da sabaha karşı okulda kimse yokken mühür vuruldu.

Eş zamanlı açılan üç okuldan Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinde bulunan Dibistana Seretayî a Ferzad Kemangar-Ferzad Kemanger İlkokulu’nun Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararı açtığı soruşturmanın hemen ardından polislerce mühürlenmesinin ardından, bugün sabah erken saatlerde Şırnak’ın Cizre ilçesinde bulunan Dibistana Seretayî a Berîvan-Berivan İlkokulu’nun kapısına da mühür vuruldu. Halkın tepkisinden çekinen polisler, çok sayıda zırhlı araçla baskın tarzında sabah saat 05.00 sıralarında kimsenin bulunmadığı sırada okula gelerek kapısını mühürledi. Okulu mühürlemekle de yetinmeyen polisler, duvarda asılı okul tabelasını da söktü. Ayrıca Şırnak Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hiçbir denetleme yapılmadan Şırnak Valiliği’ne okulun uygun olmadığı yönünde dilekçe yazıldığı öğrenildi.

*

NTV haberi ile Evrensel haberi arasındaki en önemli farklılık başlıklarda göze çarpıyor. Evrensel olayı “polis çıkarması” üzerinden görerek, anadilde eğitim yasağına karşı gerçekleştirilen militarist eyleme dikkat çekiyor. NTV ise “Kürtçe okula mühür” ifadesiyle, militarist eylemi gerçekleştiren algının tarafında konumlanıyor ve metin boyunca da militarizm perspektifinden olaya bakmayı sürdürüyor.

NTV haber polisin okulu mühürlediğinden bahsederken, anayasanın ilgili maddesine referans vererek adeta yasaklamanın meşruiyeti noktasında okuyucuyu ikna etmeye gayret ediyor. “Türkçe’den başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına anadilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez ifadesi yer alıyor” şeklinde ilgili maddeyi özetleyen metin, yasağın neden meşru ve haklı olduğunu aktarırken, haberi okuyan bir bireyin anadilde eğitim yasağının insanlık dışı uygulamalarına yönelik eleştirel bir tavır takınması neredeyse imkansız hale geliyor.

Evrensel haberi ise polisin müdahalesini okuyucuya aktararak, militarizmin milliyetçi dil politikalarıyla kesişen boyutlarına dikkat çekiyor. “Onlarca özel harekat timi”, “polisin işgaline uğradı”, “onlarca zırhlı araç eşliğinde çok sayıda polis okulu ablukaya alarak, bahçeye doluştu”, “okulu mühürlemekle de yetinmeyen polisler, duvarda asılı okul tabelasını da söktü” ifadelerinin sıklıkla kullanıldığı metin boyunca ilerleyen okuyucu, militarist ideolojinin yasakçı eylemlerini bilme ve bu yönde bir farkındalık geliştirme imkanına kavuşuyor.

NTV metninde dikkat çeken en önemli unsurlardan birisi de okulların ismine dahi değinilmemesi. Militarist bir bakış açısından yazılan NTV metni, okulları adlandırmaktan dahi imtina ediyor ve anadilde eğitime yönelik insancıl talepleri tamamen görmezden geliyor.

Medya ve özellikle haberler, toplumdaki yaşanmışlıkları nasıl algılayacağımızı belirleyen en önemli aracılar. Daha önceki analizlerimizde de sıklıkla değindiğimiz gibi bir haber, egemen olanın militarist bakış açısıyla değil, mağdur olanın bakış açısıyla, onun mağduriyetine empati kurabilecek şekilde yazılmalı.

Ancak bu şekilde insanların aidiyet ve kimliklerinden ötürü mağduriyetlerin yaşanmadığı, farklılıklara saygı duyulan demokratik bir toplum mümkün olabilir…

anti-militarizm.blogspot.com.tr

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org