“Milyonlarca kadın, erkek ve çocuk acımasız savaşların ortasında, insan kaçakçılarının arasında ve temel insani merhamet göstermek yerine bencil siyasi çıkarları öne çıkaran hükümetler karşısında hayatta kalma mücadelesi veriyor”
Mazlum Doğan Aydın adlı yurttaş, 16.06.2015 (salı) saat:13:00’da İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi toplantı salonunda vicdani reddini açıklayacaktır.
Azalmanın başlıca nedeni Rusya ve ABD’nin eskimiş nükleer silahlarını ayıklayarak hurdaya çıkarması. Ancak iki ülke de nükleer füze rampa sistemleri ve başlıkları modernleştirme amaçlı pahalı yatırım programlarını sürdürüyor. SIPRI raporuna göre Çin, Hindistan ve Pakistan gibi Asya ülkeleri de nükleer silah üretimine hız kazandırdı. Rapora göre tüm dünyada yaklaşık 4 bin 300 nükleer başlık, füzelere monte edilmiş halde bulunuyor.
Başkan Barack Obama ve Savunma Bakanı Ashton Carter’ın onaylaması durumunda ABD; Litvanya, Letonya, Estonya, Polonya, Bulgaristan, Romanya ve Macaristan’a yaklaşık beş bin asker, askeri teçhizatlar ve ağır silahlarını gönderecek. Litvanya Dışişleri Bakanı Linas Linkevicius, ABD’nin asker ve ağır silahlarını Baltık ülkelerine göndereceği yönündeki iddiaları doğruladı.
Tarhan, piyade tüfeğiyle intihara kalkıştı. Silahı güçlükle elinden alınan Jandarma er Tarhan’ın mermi ve şarjörleri de alındı. Ancak, Hakim Tarhan, ertesi gün, bir arkadaşının şarjöründen çaldığı mermiyle canına kıydı. Tarhan’ın anne ve babası hakkında öz çocuklarını intihara yönlendirdikleri gerekçesiyle dava açıldı.
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, askerlik dönüşü işe alınmanın yeni bir iş sözleşmesi olduğuna dikkat çekerek, askerlik sonrası işe alınmama halinde ‘işe iade davası’ açılamayacağına hükmetti.
Helle Thorning Schmidt başbakanlığındaki sol blok hükümeti, Danimarka’nın dâhil olduğu Irak ve Afganistan savaşlarını incelemek üzere özel bir komisyon kurdu 2012’de.
Moro İslami Kurtuluş Cephesi, yaklaşık 40 yıl süren ve 120 bin kişinin ölümüne neden olan ayrılıkçı hareketin ardından 27 Mart 2014’te Filipinler hükümetiyle Bangsamoro Barış Anlaşması imzalamıştı.
İntihar eğiliminin, 1982-1985 yılları arasındaki Lübnan’daki savaşın bitiminden 2 yıl sonra zirve yaptığı aktarılan araştırmada, “savaş stresinden” şikayet eden çok sayıda askerin aradan uzun yıllar geçmesine rağmen halihazırda travma sonrası stres bozukluğu problemi yaşadığına değinildi.
“Rusya NATO ülkesine saldırsa diğer NATO ülkeleri saldırıya uğrayan ülkeye yardim etmeli mi” sorusunu cevaplayan Almanların yüzde 58’i askeri bir müdahaleye karşı olduklarını ifade ederken, Fransızlar’ın yüzde 53’ü, İtalyanlar’ın ise yüzde 51’i “askeri seçeneğe hayır” cevabını verdi.
