Barış Narin

Vatani hizmet, millete hizmettir dediniz bana, tıpkı bu topraklarda yetişen her çocuğa söylediğiniz gibi. Ulusun benden ve değer verdiğim her şeyden daha üstün olduğunu, varlığımı varlığına armağan etmem gerektiğini söylettiniz her sabah okullarınızda. İtaat etmeyi öğretmeyi denediniz bana, ailede ana babayla başladı bu. Çünkü sizin ulus dediğinizin en küçük parçasıydı aile. Okulda öğretmenler diktiniz başımıza, işte patronları. Şimdi ise komutanlar dikmek istiyorsunuz üzerime. Uygun adım yürümemi, nöbet tutmamı, her türk asker doğar diye bağırmamı, elime verdiğiniz silahla kim olduğunu umursamaksızın insan öldürmemi istiyorsunuz. Beni bir üniforma içine sokup emre itaat eden bir et yığını kalana dek bana ait ne varsa koparmak istiyorsunuz. Bana öğrettiklerinizi her sorguladığımda iki yüzlülüklerinizle, kendi çıkarınız için yarattığınız manipülasyonlarınızla karşılaştım. Ulus adını verdiğiniz bu illüzyonun arkasında yarattığınız yönetim uğruna insan hayatını hiçe sayışınızı gördüm. Çarpıklığınız anlamaması için yarattığınız bağnazlığı gördüm. Var ettiğiniz düzende gördüğüm her çirkinlik, hissettiklerimin doğruluğunu kanıtladı.
Bu dünyada var olan ayrım, sizin kurguladığınız içi boş bir yalan olan milletlerin arasında değil sadece ve sadece ezenler ile ezilenler arasındadır. Bu hayatta savaşmaya değer bir savaş varsa o da ezilenlerin ezenlere açtığıdır.
Ben aldığım her nefesi silahım, bastığım her yeri de cephem belledim. Vermekte olduğum bu savaştaki tek düşmanımda sizlersiniz. Beni emirlerinizle korkutamazsınız. Beni üniformalarınıza sığdıramazsınız.