2013 01 Aralık-Cemile Sarı(VR-DER’in düzenlediği etkinlikte vicdani reddini açıkladı)
Ben Cemile. Sınırlarınıza, duvarlarınıza, uluslarınıza inanmıyorum. Devletlerinizi, sistemlerinizi meşru bulmuyorum. “Vatanlarınız” için söylediğiniz “vatan sağolsun”larınıza ,” asker doğan bebeklerinize”, üniformalarınıza, andlarınız ile marşlarınıza inanmıyorum. Karşınızda “hazır ol” da durmadım, durmuyorum. Kendi üzerimde başkaları tarafından kurulmaya çalışılan her türlü baskı ve hiyerarşiyi reddediyorum. Emir vermek ve emir almak istemiyorum. Ben, sizlere itaat etmiyorum. Kapitalizm ve devlet için ölmeyi ve öldürmeyi reddediyorum. Kürdistan‘daki savaşa, katliamlarınıza ortak olmayı reddediyorum. Ben ne Roboski’yi ne annesinin eteğine parçalarını topladığı Ceylan’ı, ne de diğer katliamlarınızı unutmadım, unutmayacağım. Ben, “eğitim zayiatı” dediğiniz cinayetlerinizi unutmadım, unutmayacağım. Ben, “savaş atmosferi” diyerek kendinizce meşrulaştırdığınız tecavüzlerinizi iyi hatırlıyorum; tıpkı Rojova’da dininiz ve savaşınız için verdiğiniz “Kürt kadınlarına tecavüz helaldir.” Fetvanız gibi…
Militarizm, erkek egemen zihniyeti ve cinsiyetçiliği tekrar tekrar üretiyor. Kadınlara “annelikleri” ve “oğulları” üzerinden kendince görevler yüklüyor. Böylece kadınlar için evler ve sokaklar “kışla” ya dönüştürülüyor.
Militarizm, eline silah almayı, devletin ve kapitalizmin pisliğini temizlemeyi reddedenlere kadınlık atfederek, tükürükler saçarak kadınlığı ve kadınları aşağılıyor. Böylece cinsiyetçiliği, homofobiyi ve kadına yönelik şiddeti yeniden üretiyor.
Ben, sınırsız-ulussuz-sürgünsüz bir dünya tahayyül ediyorum. Eril devletlerin insanlığa karşı yapmış oldukları, adına militarizm denen tecavüze başkaldırıyorum! Bir kadın olarak ataerkil kapitalizminizi, devletlerinizi, söylemlerinizi ve savaşlarınızı reddediyorum.
Bana “halkı askerlikten soğutmanın suç olduğunu” söylüyorlar. Eğer bu suçsa; ben Cemile Sarı, bu suçu büyük bir zevkle işlemeye devam edeceğimin teminatını herkese veriyorum.
Bu hayatta reddetmediğim tek şey vicdanımdır.