Erdoğan ve çılgınlık!
08 Şubat 2016
Bakalım Erdoğan’a kim dur diyecek?..
Hep altını çiziyorum.
Erdoğan tek adam olmak için her türlü çılgınlığı yapabilir.
Evet, aynen öyle.
Erdoğan’ın bir numaralı gündem maddesi, yakın dönemde açık farkla bir seçim ve bir referandum kazanıp ‘tek adamlığı’na anayasal kılıf uydurmaktır.
Bunun için yapmayacağı şey yoktur.
Yazın bir kenara:
Buna savaş da dâhildir.
Verdiği sinyaller son derece tehlikeli.
Türkiye Suriye’de ‘savaş tuzağı’na çekilebilir.
Bu bakımdan, Erdoğan’ın son dış gezisinden dönerken uçakta şu söylediklerini dikkatle okumakta yarar var:
Türkiye, Suriye’yle olan 911 kilometrelik sınırıyla tehdit altında.
Elbette tedbirini alacak.
Kendimizi savunma noktasında her an hazırlıklı olmak mecburiyetindeyiz.
Kuzey Irak’ta düşülen hataya Suriye’de düşmek istemiyorum.
Ben ‘1 Mart tezkeresi’nin yanındaydım.
1 Mart tezkeresinde Türkiye Irak’ta olsaydı, Irak’ın durumu böyle olmazdı.
(…)
PYD, YPG terör örgütüdür.
PKK ne ise PYD odur.
Bunu bütün uluslararası örgütlere taşıyacağız.
Taşımadığımız her an bizim için kayıptır.
Terör örgütü olarak ilan edilmesi için adımlar atılmazsa, geç kalırız.
Ve bakın, ABD Başkan Yardımcısı Biden yanında bir yardımcısı ile geldi. Başkan Obama’nın yanında da adı geçen bir ulusal güvenlik temsilcisi.
Cenevre temsilcilerinin olduğu dönemde PYD gelemiyor, o kalkıyor Kobani’ye gidiyor.
Kobani’de sözde bir generalden plaket alıyor.
Biz nasıl güveneceğiz?
Ben miyim senin (ABD) ortağın yoksa Kobani’deki teröristler mi?
Dost dediklerimiz gereğini yapmıyor.
(…)
Ülkemize yönelik tehditlere karşı Silahlı Kuvvetlerimiz her türlü yetkiye zaten sahip durumda…
Yaklaşık 2,2 milyon kayıtlı Suriyeliye ev sahipliği yapan Türkiye, Rusya’nın hava saldırıları eşliğindeki Esad güçlerinin operasyonu üzerine Halep bölgesinden kaçan on binlerce kişilik yeni bir göç dalgası karşısında
Erdoğan’ın yukarıdaki sözleri, Milliyet’in pazar günkü manşet haberinden. Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila, haberinin en dibine şu yorumu iliştirmiş:
“Türkiye, Kuzey Irak gibi bir ‘Kuzey Suriye’ oluşturulmasına engel olmaya kararlı. Böyle bir gelişmeye seyirci kalmayacak. Askeri seçenek de dâhil her türlü önlemi alacak.”
Sözü uzatmak gerekmiyor.
Erdoğan, anlaşılan o ki, bir çılgınlık yapabilir ve Türkiye’yi Suriye’de ‘savaş tuzağı’na çekebilir.
Bataklığa girmektir bu.
Bu bir büyük maceradır.
Türkiye’nin başını yalnız Araplar ve Kürtlerle değil, Irak’ıyla, İran’ıyla, Hizbullah’ıyla, Rusya’sıyla belaya sokmaktır.
Akıl işi değildir.
Şu sözlerine bakın Erdoğan’ın.
Kendini gerçekten Sultan sanıyor.
Elinde bir pala Zaloğlu Rüstem gibi yedi düvele sallıyor.
Gülünç oluyor.
Türkiye’yi müthiş bir çıkmaza itiyor.
Rusya’ya eyy çekiyor.
Arkasından Amerika’ya eyy çekiyor.
Akıl mantık var mı bunda?..
Bu bir çılgınlık alameti değil de nedir?
Bir Rus savaş uçağı düşürdük, geldiğimiz noktaya bakın.
Suriye’de kımıldayamıyoruz.
Suriye hava sahası bize kapandı.
“Fırat’ın batısı kırmızı çizgi” dedik ama çizgi mizgi kalmadı.
Türkmenleri koruyamadık, akın akın Türkiye’ye sığındılar, elimizden bir şey gelmiyor.
Rusya’nın desteğindeki Esad güçleri, Türkiye-Halep bağlantısını kesti, büyük bir yenilgi daha aldık.
Ve yeni bir mülteci akını başladı sınırlarımıza…
PYD terör örgütü diyoruz.
Ne Rusya takıyor, ne ABD…
Şimdi bir de Suriye’ye mi, savaşa mı gireceğiz?
Saray’daki Sultan’a dur demek lazım, dur.
AKP’de, hükümette, devlette aklı başında insanlar yok mu?..
http://t24.com.tr/yazarlar/hasan-cemal/erdogan-ve-cilginlik,13831
**
Halep’in kuzeyine sarkmayı başaran Esad güçleri ve belki de 3-5 güne başlayacak Halep kuşatması Ankara’ya Suriye’ye karadan müdahale etme fırsatı sunabilir. Nasıl mı? – (“Haydi Suriye’ye”cilere hitaben – Metin Gürcan) –Okumak için tıklayın