‘Her fakir, asker doğar’ – Halil Savda

Yeni askerlik kanununa olası çatışma risklerinin patlak vermesi karşılığında üst ve üst orta gelire sahip toplum kesiminin tepkisini asgariye çekme çabası dersem mübalağa etmiş olmam.

07.06.2019
Yeni askerlik kanununu teklifinin 11 Haziran Pazartesi günü Meclis Genel Kurulunda görüşülmesi öngörülüyor.

Teklif geçtiğimiz ay Meclis Milli Savunma Komisyonundan geçti.

27 Mayıs 1927’den bugüne 1111 sayılı askerlik kanununda şimdiye kadar birçok değişiklik yapıldı ancak bu en köklüsü.

Teklif yasallaşırsa üç köklü değişiklik olacak:

1-) Bedelli askerlik sistemin bir parçası haline geliyor. Bir subayın maaş katsayısına göre parayı veren bir kişi 1 ay zorunlu askerlik eğitimini tamamladığında terhis olmuş olacak. Bundan böyle “Her Fakir, Asker Doğar” diyebilirsiniz!

2-) General olmak için Askeri Akademi mezunu olmanız gerekmeyecek. Böylece siyasi iktidarın milisi, ordunun en tepesine çıkabilecek.

3-) Cumhurbaşkanı kimi kişi veya gurupları istediğinde askerlikten muaf tutma hakkına sahip oluyor.

Her alanda ipleri eline alan Recep Tayyip Erdoğan buraya da el attı! Bir tür padişahlık yetkisi gibi bir şey bu.

Bu teklif ile ‘herkes asker doğar’ düsturu korunuyor.

Bir ay askerlik eğitiminin amacı ‘bir ay da olsa herkes askerlik yapsın ki ‘her Türk’ün asker olmadan var olabileceği tahayyül edilmesin!’

Türkiye’de her yıl 600 bin erkek askerlik çağına giriyor. Toplumun üst ve üst orta gelir grubuna sahip kesimi toplumun yüzde 20’sine denk düşüyor.

Bu 120 bin kişi demek! Bunların yıllık geliri 100 binin üzerinde. Bu gelirim 3’te 1’ini ödendiğinde bir ay zorunlu eğitim ile askerlik yapmış olacak.

Bu guruba mensup kişilerin tümünün bedelli askerlik yapacağını varsayabiliriz.

Orta ve alt orta gurubuna mensup kesim diğer yüzde 20’sini oluşturuyor.

Bunların yıllık geliri 50 bin Türk Lirası (TL) civarında.

Bunların bir kısmı kredi çektiğinde bedelliden faydalanma şansı olacak. Ancak bu guruba mensup 120 bin kişinin tamamının bedelli askerlik yapmak şansı yok!

Bunların 30 bininin bedelliden faydalanabileceğini varsaydığımızda her yıl 150 bin kişi bedelli askerlik yapmış olacak!

Toplumun diğer yüzde 60’ı 6 ay zorunlu askerlik yapacaklar. orduda kalmak isteyenler 6 ay daha ayda 2 bin TL maaş ile askerlik yapabilecekler. İçlerinden uygun görülecek olanlar uzman er veya uzman erbaş olarak orduda kalmayı sürdürecekler.

Yeni askerlik kanunu bir tür profesyonel orduya geçiş veya hükümetin yeni bir ekonomi ihtiyacının giderilmesi olarak okunursa eksik olur. Çünkü zorunlu askerlik uygulaması olduğu gibi sürmüş oluyor ve oradan elde edilecek gelir yıllık bütçenin yüzde 1’inin bile çok altında.

Bu kanun ile amaç başka!

Hükümetin son yıllardaki dış politikası ciddi askeri riskleri beraberinde getirdi. Kuliselerde yeni çatışma alanları ihtimalleri konuşuluyor ve hükümet yetkililerinde “beka, şehitlik, millilik ve dış düşmana karşı milli mücadele” söylemi arttı!

Yeni askerlik kanununa olası çatışma risklerinin patlak vermesi karşılığında üst ve üst orta gelire sahip toplum kesiminin tepkisini asgariye çekme çabası dersem mübalağa etmiş olmam.

11 Haziran günü Meclis’te görüşülmesi düşünülen ilgili kanun teklifi ile ‘Zorunlu Askerlik’ kurumu kalkmış olmuyor ve vicdani red hakkı da kabul edilmiş olmuyor.

Teklif bir tür eskinin bozuk restorasyonu gibi…

Halil Savda: Vicdani retçi

Kaynak: Özgürmanşet

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org