İsrailli komünist, askerlik hizmetine devam etmeyi reddettiği için tutuklandı

Beit Naballahtaki askeri üste kamyon şoförlüğü yapan 19 yaşındaki Roman Levin vicdani reddini, “Batı Şeria’daki ve kuşatma altındaki Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerle yapılan bir dayanışma” olarak tanımladı.

Foto: Roman Levin daha önce kamyon şoförü olarak hizmet verdiği Beit Naballah’taki askeri üssün dışında vicdani ret açıklamasını yapmadan hemen önce.

İSRAİLLİ bir komünist, Filistin’in işgal edilmesine karşı olması sebebiyle askerlik hizmeti yapmaya devam etmeyi reddettiği için tutuklandı.

Beit Naballahtaki askeri üste kamyon şoförlüğü yapan 19 yaşındaki Roman Levin, geçtiğimiz hafta yapılan duruşmadan sonra Atlit yakınlarındaki 6. Askeri Cezaevi’ne götürüldü. Roman Levin, askerlik hizmetine karşı vicdani reddini “Batı Şeria’daki ve kuşatma altındaki Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerle yapılan bir dayanışma” olarak tanımladı.

Üç yaşındayken Ukrayna’dan İsrail’e göç etmiş olan Levin, askerlik hizmetine 18 ay önce başlamıştı. Askerlik hizmeti yapmaktayken İsrail genç Komünist Ligi’ne üye oldu.

Askerlik hizmeti yapmayı reddetme sebebi olarak, Filistin topraklarında devam etmekte olan işgalin ve Batı Şeria ile Gazze Şeridi’nde yaşayanların gördüğü acımasızca muamelelerin altını çizdi.

Ukrayna’ya akrabalarını ziyaret etmek için gittiğinde maruz kaldığı ırkçılığın ve Yahudi kültüründen dolayı küçük görülme deneyiminin, Filistin halkına karşı empati geliştirmesine yardımcı olduğunu açıkladı.

“Filistin halkına yapılan baskının bir parçası olmaya devam etmeyi reddediyorum. İşgal altındaki bölgelerde bir taraftan yeni yerleşim yerleri inşa edilirken diğer taraftan Filistinliler istimlak ve yıkım politikalarına maruz kalıyor.”

Roman Levin duruşmada: “2006’dan bu yana, İsrail işgal altındaki bölgelerde 2000’den fazla evi yıktı. Filistinliler hem ülke içinde hem de dışarıya seyahat ederken kısıtlı hareket özgürlüğüne sahip çünkü Filistin pasaportu dünyada 189. sırada. Gazze Şeridi’nde ise bu hak tamamen hükümsüz durumda.” şeklinde konuştu.

Levin, ordunun faaliyetlerinin İsrailli çalışanların çıkarlarına hizmet etmediğini öne sürdü. Özellikle de “Gazze çitlerinde göstericilerin öldürülmesinden sonra.”

“Ulus-devlet yasası, bu anlayışın bende daha da yerleşmesinde etkili oldu. Bir ipin iki ucunu da tutamayacağımız çıkarımını yaptım: işgale, kapitalist düzene ve ırkçılığa karşı direnmek ve bunların devam etmesini sağlayan orduya hizmet etmek.” dedi.

Eğitim, sağlık ve refah harcamaları yerine, “yıllık yaklaşık 70 milyar şekellik bütçeyi savunma harcamalarına ayırarak” İsrailli çalışanları daha iyi bir gelecekten yoksun bıraktığı için İsrail devletini kınadı.

Ayrıca, İsrail’i zorba rejimlere silah satışı üzerinden kar etmekle ve Hindistan’da çiftçilerin direnişi hareketine karşı gösterilen zulme doğrudan katkı sağlamakla suçladı.

Levin, kapitalizmle mücadelede Arap ve Yahudi birleşmesinin karşısında İsrail ordusunun bir engel olduğu uyarısında bulundu ve istismar, baskı ve savaşların olmadığı bir gelecek için uluslararası dayanışma çağrısı yaptı.

Kaynak: Morning Star

Çeviri: VR

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org