Vicdani reddimdir!
Dil, din, cinsiyet ve ırk ayrımı yapmadan bütün insanlığın barış ve kardeşlik içinde daha yaşanılabilir bir gökyüzü altında yaşaması için mücadele eden bir Aktivistim.
Benim gibi diğer bireylerin de yaşama haklarının olduğunu düşünüyorum. Ve en doğal hak olan yaşam haklarının ellerinden alınmalarına sebep verecek her türlü şiddet ve benzeri eylemlerde bulunmak veya savaşmak ben de duygusal sarsıntılar oluşturur.
Savaşlar insanlara korku, ölüm ve sefaletten başka bir şey veremez. İktidarların ve güç sahibi kimselerin menfaatleri için nice yuvalar yakılır, yıkılır ve tabiata zarar verilir. Bununla birlikte sebepsiz yere masumların kanıyla toprakları kan gölüne çeviren bu düzenin bir parçası olmayı vicdanım kabul etmiyor. Savaşın insanların en korkulu rüyası olduğunu biliyor ve hissediyorum. Bunun için bana emretme komutan, emrine itaat etmiyorum.
Ve bir kez daha diyorum:
Ordular meşru değildir. Meşruiyet rıza gerektirir. Rıza ise ne Türkiye’de olduğu gibi zorunlulukla ne de başka ülkelerde olduğu gibi para karşılığı sağlanabilir.
Ordular mantık dışıdır.
Ordular insanlık dışıdır.
Ordular katildir.
Vicdan suçluluk hissinden doğar. Geçmişte yaşamış olduğum coğrafyada savaşlardan kaynaklı insan ölümlerinin hala devam ediyor oluşundan kendimi daha az suçlu hissetmek adına vicdan-i reddimi açıklıyor, devletin bana zorunlu kıldığı “askerlik görevi” ni yerine getirmeyeceğimi ilan ediyorum.
Resul Dündar
İzmir