Şendoğan Yazıcı: ‘Asker kaçağı,’ ‘yoklama kaçağı’ veya ‘bakaya’ değil, vicdani retçiyim

Artvin Borçka’da vicdani retçi Şendoğan Yazıcı’nın yargılandığı davanın ilk duruşmasında karar çıkmadı. Mahkeme, Yazıcı’nın vicdani retçi olduğuna ilişkin dilekçesinin akıbetini Trabzon Askere Alma Bölge Başkanlığı’na soracak. Sonraki duruşma 17 Mayıs 2018’de görülecek.

İlk duruşma: Mahkeme vicdani reddi TSK’ya soracak

01/02/2018
DOĞU EROĞLU

Artvin Borçka’da vicdani retçi Şendoğan Yazıcı’nın yargılandığı davanın ilk duruşmasında karar çıkmadı. Mahkeme, Yazıcı’nın vicdani retçi olduğuna ilişkin dilekçesinin akıbetini Trabzon Askere Alma Bölge Başkanlığı’na soracak.

Vicdani retçi Şendoğan Yazıcı’nın yargılandığı davanın ilk duruşması Artvin’de Borçka Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Vicdani reddini 2010’da açıklayan Yazıcı hakkında 2017’de üç defa işlem yapılmış, Borçka Askerlik Şubesi Başkanlığı’nın suç duyurusu sonrasında iddianame düzenlenmiş ve dava açılmıştı. 26 bin liranın üzerinde kesinleşmiş idari para cezası bulunan Yazıcı’nın üç yıla kadar hapisle cezalandırılması ve medeni haklardan men edilmesi isteniyor. Duruşmada savunmasını yapan Yazıcı ‘asker kaçağı’ olmadığını, vicdani ret hakkını kullandığını söyledi.

Mahkemenin ara kararına göre, daha önce Yazıcı’nın dilekçe yazarak vicdani ret hakkını kullandığını ilettiği Trabzon Askere Alma Bölge Başkanlığı’ndan görüş istenecek. Davanın bir sonraki
duruşmasıysa 17 Mayıs 2018’de görülecek.

‘Uluslararası sözleşmeler Türkiye için bağlayıcı’

Yazıcı savunmasında ‘askere gitmemek’ diye bir suçun tanımlı olmadığını, aynı zamanda vicdani reddi hak olarak tanımlayan uluslarası sözleşmelerin Türkiye için de bağlayıcı olduğunu söyledi: “Asker kaçağı değil vicdani retçiyim. Askerlik yerine başka bir kamu görevinin zorla yaptırılmasına da karşıyım, dolayısıyla total reddi de savunuyorum. ‘Bakaya’ ya da ‘yoklama kaçağı’ gibi kavramları kabul etmiyorum. Türkiye kabul etmese de vicdani ret hakkı vardır ve Anayasanın 90’ıncı maddesi uyarınca uluslarası sözleşmelerin bağlayacılığı bulunmaktadır. Türkiye’de vicdani reddi yasaklayan bir hüküm de bulunmadığı için bu hakkı kullanmamın önünde engel yoktur.”

Sürekli aynı suçtan yargılanmanın önü açık

Avukat Cömert Uygar Erdem ise Yazıcı’nın hangi suçtan ötürü yargılandığının belirsiz olduğunu, Askeri Ceza Kanununun 63’üncü maddesine muhalefet gerekçesiyle yargılanmak için askeri birliğe sevk edilme koşulu bulunduğunu, Yazıcı’nın ise vicdani retçi olduğu ve askeri birliğe katılmadığı için bu suçun unsurlarının oluşmadığını aktardı. Yazıcı hakkında 3 defa işlem yapıldığını ve buna dayanarak üç soruşturma açılıp iki iddianame hazırlandığını, bu iddianamelerin birleştiriliğinin altını çizen Erdem, askere gitmediği gerekçesiyle Yazıcı’nın sürekli yargılandığını ve yargılamaların sürebileceğini söyledi.

TSK’nın ‘vicdani ret’ tutumu belirleyici olacak

21 Haziran 2017’de hakkında ‘yoklama kaçağı’ veya ‘bakaya’ olduğu gerekçesiyle işlem yapılan Yazıcı götürüldüğü Borçka Askerlik Şubesi Başkanlığında bir dilekçe kaleme alarak ‘asker kaçağı,’ ‘yoklama kaçağı’ veya ‘bakaya’ olmadığını, 2010’da vicdani reddini ilan ettiğini, vicdani ret hakkını kullandığı için askere gitmeyeceğini beyan etmişti. Ancak bu dilekçe bir üst birim olan Trabzon Askere Alma Bölge Başkanlığına gönderildiği halde Yazıcı’ya bu konuda bir geribildirim yapılmadı.

İlk duruşmada alınan ara karar uyarınca, Trabzon’daki Askere Alma Bölge Başkanlığı’na müzekkere yazılarak Yazıcı’nın dilekçesinin akıbeti sorulacak ve kurumdan Yazıcı’nın vicdani ret hakkını kullanması hakkındaki görüşünü istenecek. Davanın seyrini de, Trabzon Askere Bölge Daire Başkanlığının vereceği bu yanıt belirleyecek.

Kaynak: Diken

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org