Suç duyurusunu yapan Almanya Özgürlük Hakları Cemiyeti (GFF) adlı dernek, FinFisher’i Türkiye’ye izinsiz yazılım satmakla suçladı ve “Alman şirketleri baskıcı bir rejime maşalık yapamaz” dedi.
Ağır silah üreticisi Krauss-Maffei Wegmann fabrikasının iki kapısı yaklaşık 50 aktivist tarafından tutuldu ve girişleri engellemeye çalışıyorlar.
Alman hükümetinin, 2009- 2018 yılları arasında Türkiye’ye askeri insansız hava aracı yapımı ve kullanımı için toplam 33 askeri techizat ihracatına onay verdiği ifade edildi.
Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanlığı’nın verdiği yanıttan anlaşıldığı kadarıyla AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “yerli üretimimizdir” diyerek övündüğü yeni adıyla Mızrak-O olarak adlandırılan LRAT ve MRAT füzelerinin düzeneğine ait teknoloji Almanya’dan alındı.
Dışişleri Bakanı Maas, Türkiye’nin NATO müttefiki olduğuna ve Türk Hükümeti’nin ittifakı savunan görevler üstlendiğine dikkat çekmekle birlikte, “Türkiye’nin Suriye savaşında yaptıkları bizim için kabul edilemez” dedi.
Frankfurt Barış Araştırmaları Merkezi’nin raporuna göre, Almanya insan haklarının ihlal edildiği ülkelere ya da çatışma bölgelerine onlarca yıldır silah ihraç ediyor. Raporda, bu ülkeler arasında Türkiye de sayıldı.
Türkiye, 2019’da 344 milyon 600 bin euroluk muharebe silahı ithalat etti. Yeşiller ve Sol Parti tepki gösterdi: “Açıkça görünen o ki; en çok kim savaşıyorsa Alman hükümetinden en fazla silahı o alıyor.”
Silah ihracatı rakamları denizaltı, tank, saldırı uçakları gibi savaş silah ve araçlarını kapsıyor ancak askeri kamyon veya silahlı ambulans türü araçları içermiyor.
Sosyal Demokrat Parti (SPD) Meclis Grup Başkanı Rolf Mützenich, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Almanya’da konuşlu nükleer silahlarını çekmesi gerektiğini savundu.
Mısır’a bir denizaltı, İsrail’e dört korvet, Afganistan’a bir adet torpido savaş uçağı, Katar’a mühimmat ve patlayıcı, Filipinler’e de 72 adet güdümlü füzenin satışına onay verildi. Muhalefet, insan hakları ihlalleri suçlamaları yapılan ülkelere silah satılmasına tepki gösterdi.
