Parlamentoda dün oylanan yasada, ‘ordu komutanlarının, savaş sırasında bir asker cezai suç işlediğinde o askerlere karşı fiziksel güç, özel yöntemler ve silah kullanmaya hakkı vardır’ ifadeleri yer alıyor.
Milli Savunma Bakanı Yılmaz “Eğer bedelli askerlik kapsamını, yaş 30 diye kabul ederseniz 400 bine yakın. Eğer yaşı 29’a düşürürseniz 450 bine çıkar. Eğer yaşa 28 derseniz 534 bine çıkar. Eğer yaşa 27 derseniz 600 binin üzerine çıkar. Eğer yaşa 26 derseniz 750 bine çıkar. Eğer 25 olursa, 917 bin 690 yani 1 milyona yakın olur” dedi.
Eski Amerikan askeri Andre Lawrence Shepherd tarafından Avrupa Birliği Adalet Divanı’nda açılan davadaki bilirkişi raporuna göre, savaş suçu işlememek için firar eden askerler iltica talebinde bulunabilecek.
Zorunlu askerliğin olduğu, askerlik çağına gelen her erkeğin 18 ile 20 ay arası hizmet verdiği Suriye’de, 2012 yılında ayaklanmaların başlamasıyla, o dönemde askere alınanların dönem sonunda serbest bırakılmadığı, sayıları artan asker kaçaklarının orduyu küçülttüğü ifade ediliyor.
Ankara ve İstanbul’da askerlik yapan 26 Kürdün, bulundukları birliklerden firar ederek Kobani için yapılan eylemlere katıldığı öne sürüldü.
Yoklama Kaçağı ve Bakayaların GBT’ye düşmesinden sonra birçok kişi yakalandı ve haklarında yakalama tutanağı düzenlendi. Son günlerde tarafımıza ulaşan kişilerden anladığımız kadarıyla, yakalanan kişilere idari para cezaları da tebliğ edilmeye başlanmış.
Ukraynalı askerlerin kendi halkına karşı savaşmayı reddederek Rusya’ya sığındığı belirtilmişti. Konuyu araştıran Ukrayna olayın gerçek olduğunu doğruladı.
Askerlik zorunlu bir alan ve ondan kaçan insanlar var gibi bir anlam inşası, zorunlu askerliği meşrulaştırır. Oysa zorunlu askerlik zaten olmaması gereken birşeydir ve bunu reddeden hiç kimse “kaçak” olarak nitelendirilmemelidir.
Başlarına paralel, balyoz, israil, suriye, 17 aralık, 28 şubat, 12 eylül, gibi şeyler gelince 4 parmaklarını birleştirip Rabiya işareti yaparlarken de anlamazlar beni! Beşinci parmağın dört parmak uğruna başının eğdirilmesine hayır diyorum.
