Hükümet, 2027 yılına kadar 43 trilyon yen (297 milyar dolar) ayırmayı planlıyor ve bu da yıllık savunma harcamalarını iki katına çıkararak yaklaşık 10 trilyon yene çıkarıyor. Bu artış Japonya’yı ABD ve Çin’in ardından dünyanın en fazla askeri harcama yapan üçüncü ülkesi konumuna getirecek.
Japonya’nın silah ihracatı, “Silah İhracatına İlişkin Üç İlke”nin yerini prensipte silah ihracatı yasağını kaldıran “Savunma Teçhizatı Transferine İlişkin Üç İlke” ile değiştirildiği 2014 yılından bu yana hızlanıyor.
ABD Biden yönetimiyle el ele veren Japon Kişida yönetimi, Çin ve Kuzey Kore’ye karşı bir savaş yürütecek. Biz Japon ve Koreli demiryolu işçileri, Doğu Asya’ya korkunç bir savaş felâketi getirecek olan bu zalim girişimi asla kabul etmiyoruz.
Suudi Arabistan’a 2010 yılında yapılan 29 milyar dolarlık askeri satıştan sonra ABD tarihindeki en büyük satış olacağı belirtildi.
Japonya Bakanlar Kurulu, Güney Koreli kadınların İkinci Dünya Savaşı’nda Japon askerleri tarafından istismara maruz kaldığını ve köle olarak kullanıldığını gösteren belgelere ulaştı.
Silah ticareti olayları Japonya anayasası tarafından birkaç yıl öncesine kadar yasaktı. ABE hükümetinin yaptığı bir değişiklikle, silah ve silah teknolojisinin satılmasına ve transferine izin verildi..
Türkiye’de çok uzun süre orduda söylenen ‘Komşu kızını zapt eyle’ mantığıyla yaşananların çok benzer olduğunu gördüm. Çok farklı coğrafyalarda militarizmin erilliğinin kendini çok fazla gösterdiğini, Türkiye’ye de bu sebeple anlatmam gerektiğini düşündüm.
Japonya ordusu, işgal ettiği yahut savaştığı ülkelerde kurulan genelevleri için kadınları kaçırmıştı. Başta Güney Kore, Çin, Filipinler, Tayvan ve Japonya’dan olmak üzere Asyalı yüz binlerce kadın seks kölesi olarak çalıştırılmıştı.
Japon ordusunun 70-80 Koreli kadını seks kölesi olarak tuttuğu Tengçong’u Eylül 1944’te kurtaran ABD-Çin müttefik güçleri sadece 23 kadına sağ salim ulaşabilmişti.
Japon savaşı sırasında seks kölesi olarak kullanılan kadınlar, ilk defa 1991 yılında bunu söyleyebilmişlerdi, yani savaştan 43 yıl sonra. Ancak 2015 yılında özür dilemeyi kabul etti Japon devleti.
