Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC), ’18 Mart Şehitleri Anma Günü’ adıyla Güzelyurt’taki bir ilkokulda düzenlenen törende, bir grup öğrenciye ‘şehit cenazesi’ gösterisi yaptırılmasına sosyal medyada gösterilen tepkilere KKTC Milli Eğitim Bakanı Özyiğit de katıldı.
Karabük’ün tarihi evleriyle ünlü ilçesi Safranbolu’da belediye meclisi, cadde ve sokak isimlerini, TSK’nın Afrin’e yönelik operasyonda kullandığı yerli silahların isimleriyle (Atak, Cirit, Altay, Bayraktar, Anka gibi) değiştirme kararı aldı.
Çocukların masum, saf algı dünyasını silah, savaş, ölüm gibi kavramlarla kirletmek ve onlara çok sevdikleri bir oyun (futbol) üzerinden düşmanlığı ve vatan için can alıp vermenin “kutsallığını” özümsetmeye çalışmak, kindar nesil yaratma projesinin bir parçası olsa gerek…
Kadını erk’in egemenliğine hapsedenlerse kendi egemenliklerinin devamlılığı için baskıyı ve şiddeti kullanır; savaş bu baskı ve şiddetin “en güçlü” halidir.
“Öl Dediler Öldüm” başlıklı kitabı hazırlayan, Université libre de Bruxelles konuk öğretim görevlisi Değirmencioğlu, “Bunların hepsi büyüklerin işi” diyor ve ekliyor; “Hepsi Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne aykırı”.
Küresel Ateş Gücü (GFP) endeksi dünyadaki en etkili askeri güçleri sıralarken silahların menzilinden ülkedeki savunma sanayisine kadar 50’den fazla kriteri göze alıyor.
İlçe Milli Eğitim Müdürü Özgür Tokgöz: ”Zeytin Dalı Harekatının 27. gününde Gerze İHL’de yaptığımız etkinlikle bizlerde destek olmak istedik. Öğrencilerimiz kamuflajlı olarak gün boyu derslere girdiler. Öğretmenlerimiz ve idarecilerimiz de askeri üniforma giyerek öğrencilerimizle birlikte etkinlikte yer aldılar”
Temsilciler Meclisi’nden Silahlı Hizmetler Komitesi üyesi Jackie Speier da CNN’e yaptığı açıklamada “Dürüst olmam gerekirse şoke oldum. Bir Napolyonumuz oluyor” diye konuştu.
CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, AKP’li Kahramanmaraş Belediyesi’nin bir etkinliğinde ve Sinop’un Gerze İlçesi’ndeki bir Kuran Kursu’nda öğrencilere yaptırılan ‘silahlı gösteri’yi Meclis gündemine taşıdı.
Erik Jan Zürcher’in derlediği bu kitap, alanında uzman akademisyenlerin, dünyanın dört bir yanındaki askerî işgücünü incelediği makalelerden oluşuyor. Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’yı da içine alan geniş bir coğrafyada ve 1500-2000 yıllarını kapsayan geniş bir zaman aralığında askerî işgücü ilişkilerine odaklanıyor.
