Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) açıkladığı rapora göre, 2021’in başından bu yana Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) düzenlediği saldırılarda, Rojava ve Kuzey Suriye’de 7’si çocuk, 3’ü kadın olmak üzere 20 sivil hayatını kaybetti.
Suriye’de iç savaşın başlamasının 10. yılında yayınlanan karar tasarısında YPG müttefik olarak kabul edildi ve Türkiye’nin bölgeyi yasa dışı şekilde işgal ettiği öne sürüldü.
Suriye’de şu anda 20 milyon kişi yaşıyor. 13,4 milyon kişi Şam rejiminin kontrolü altında, 1,3 milyon kişi İdlib bölgesinde, 1,3 milyon kişi Türk askerinin kontrolü altında ve 2,6 milyon kişi ise kuzeydoğu ve doğu Suriye’de yaşıyor.
Türkmen kasabası Çobanbey’e tıp fakültesi açılması Türkiye’nin Suriye’ye kazık çaktığının bir başka işareti. Karar ulusal ve uluslararası hukuk açısından sorunlu.
Milli Ordu’ya bağlı Mutasim Tugayı Siyasi Büro Başkanı Mustafa Sejari, “SMO 110.000’den fazla savaşçıya ulaştı” demişti. Bunların hepsinin paralı asker oldukları ve bu sayı üzerinden aylık ödeme miktarını varın siz hesap edin…
Rapordaki SMO savaşçılarına yöneltilen yaş ve kaç yıldır savaşta yer aldıklarına yönelik soruların yanıtları, SMO saflarında savaşanların bir bölümünün çocuk yaşta silah altına alındığını ortaya çıkardı.
Rusya ile Türkiye arasında son günlerde sıklaşan görüşmelerin ana konusunun Libya ve Suriye sahasına ilişkin pazarlık olduğu belirtildi
Hayatta kalmakla yaşamak aynı şey değil. Savaşa dair ölenler, ölü sayısı konuşulur ya hep, geride kalanlar için “Ölen öldü, ben şimdi nasıl tutunacağım?” sorusu kalıyor.
Kasım 2019 ile Haziran 2020 arasındaki dönemi kapsayan rapora göre Suriye hükümeti sivil hedefleri havadan ve karadan vurdu; saldırılarda misket bombası da kullandı.
“Barış Pınarı Harekatı gerçekleştiğinde de hükümetimiz, bu operasyonun uluslararası hukuka uygunluğunu kanıtlayacak nedenlerin olmadığını ifade etti”
