Tayland’da vicdani reddin mevcut durumunu ve Taylandlı vicdani retçi Netiwit Chotiphatphaisal’ın karşı karşıya kaldığı riskleri anlatan ve The Guardian’da yayınlanan yazı, vicdani retçi İnan Mayıs Aru’nun çevirisiyle yayında.
Netiwit Chotiphatphaisal tutuklanmamış olsa da pasifist ve siyasi amaçlı vicdani reddi nedeniyle hâlâ ceza davasıyla karşı karşıya ve dolayısıyla üç yıl hapis cezasına çarptırılabilir.
Çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu eylemcilerin en öncelikli talebi hükümetin baskıları kaldırması ve askeri destekli anayasanın değiştirilmesi.
“Otoriteler tarafından zorbalığa uğramak bu sefer beni korkutmuyor. En azından ülkemiz için anlamlı bir şey yaptım. Doğrusu “sözde” aktivistlerden biri olmak beni onurlandırıyor.”
Biz Budist bir ülke olduğumuzu ve barışı sevdiğimizi söylüyoruz. Ama pratikte bunun tam tersiyiz. Orduya sıra geldiğinde, ülkedeki otoriteler yüzyıllar önce asla yeniden yazılmayacağını düşündüğümüz yasaların adına talep ederek ve temel inançlara karşı gelerek bizi cinayet işlemeye zorluyor.
Tayland’da belli bir yaşa gelen erkekler için askerlik uygulaması var ve vicdani retçiler ile ilgili bir düzenleme yok. Alternatif sivil hizmet seçeneği de yok ve şu anda vicdani retçilerin hakları için mücadele eden pek bir örgüt de yok.
9 Aralık 2013’te parlamentoyu fesheden eski Başbakan Yinglak Şinavatra, 2 Şubat 2014’te erken seçim kararı almıştı ancak siyasi tıkanıklığın ve 28 kişinin öldüğü protestoların ardından ordu, 22 Mayıs 2014’te yönetime el koymuştu.
Ülkede yedi ay süren ve 28 kişinin ölümüne neden olan gösteriler üzerine 22 Mayıs 2014’te ordunun yönetime el koymasının ardından başbakan olan Orgeneral Çan-oça, daha önce de gazetecileri tehdit etmişti.
Tayland’daki askeri darbeden sonra ortaya çıkan insan hakları ihlallerini konu alan bir rapor hazırlayan Af Örgütü, raporunda, cuntanın elindeki tutukluların işkence gördüğüne dair ellerinde güvenilir bilgiler olduğunu belirtti.
Taylandlı emniyet amiri, “gözlerinin sandviç yiyenlerin üzerinde olduğunu” söyledi ve darbeye eleştiri amacıyla sandviç yeniyorsa, bunun yasadışı olarak yorumlanabileceğini ifade etti.
Üç dönem üst üste Burundi Cumhurbaşkanı olmayı sürdüren Pierre Nkurunziza’ya göre, sabah koşuları üstü kapalı bir hükümet eleştirisi ve bir protesto şekli.
