Vicdani ret hakkı ve Türkiye – Ümit Kardaş

Özgür Heval Çınar’ın “Uluslararası İnsan Hakları Hukukunda Vicdani Red ve Türkiye” isimli kitabı bu konuda yazılmış en kapsamlı, yararlı ve açıklayıcı, emek ürünü bir çalışma.

17 Haziran 2014 Salı
Özgür Heval Çınar’ın “Uluslararası İnsan Hakları Hukukunda Vicdani Red ve Türkiye” isimli, İngilizceden Türkçeye Defne Orhun tarafından çevrilen kitabı Bilgi Üniversitesi Yayınları’ndan çıktı. Çınar, doktora tezini güncelleyerek kitaplaştırmış.

Çınar’ın kitabı vicdani ret hakkına ilişkin son derece güncel bir çalışma. Artık Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nce de kabul gördüğü gibi doğası gereği vicdan ve din özgürlüğünün içinde yer alan vicdani ret hakkı, hem bölgesel hem evrensel olarak uluslararası hukukun alanı içinde. Çınar, uluslararası insan hakları belgelerine ve bu belgelere yönelik uygulamalara, özellikle AİHM içtihatlarına ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu’nun kararlarına yaptığı göndermelerle, bu hakka ilişkin uluslararası bir hukuk çerçevesi çizmekte ve AİHM’in Türkiye aleyhine verdiği kararlardan hareketle Türkiye’nin fiili uygulamalarını ayrıntılı bir şekilde analiz etmekte.

Çınar, ayrıntılı analizlerden sonra BM ve Avrupa organizasyonlarının devletlere vicdani ret hakkını iç hukuklarına dâhil etmeleri yönünde çağrıda bulunmakla birlikte, onlardan bazı önemli ilkelerin tanınmasını ve bunların uygulanmasını istediklerini belirtmekte. Bu ilkelerden bazıları şöyle:

• Vicdani ret, dinî, manevi, etik, felsefi, insancıl veya benzeri nitelik taşıyan kanaatlerden kaynaklanan kuvvetli inançları içeren vicdani prensiplere dayanmaktadır.

• Vicdani ret hakkı, hem savaş hem barış zamanlarında tanınmalıdır.

• Vicdani retçiler askerlik hizmetinde bulunmayı reddettikleri için hapse atılmamalıdır.

• Vicdani retçilerin ve destekçilerinin ifade özgürlüğü önündeki tüm yasal ve fiili engeller kaldırılmalıdır.

• Alternatif hizmet kamu yararına olmalı, hiçbir şekilde cezalandırıcı ve caydırıcı nitelik taşımamalıdır. Alternatif hizmetin süresinin askerlik hizmetinden uzun olması hâlinde, bu farklılık makul ve objektif kriterlere dayandırılmalıdır.

• Vicdani retçiler hizmet koşulları veya sosyal, kültürel, siyasi veya ekonomik hakları bakımından ayrımcılığa uğratılmamalıdır.

• Askerlik hizmetinde bulunmayı reddetmeleri sebebiyle zulüm görecekleri korkusundan ötürü vatanlarından ayrılmak zorunda kalan vicdani retçilere sığınma hakkı tanınmalıdır.

Çınar, kitabının 3. bölümünde Türkiye’nin ulus inşa etme süreci ile askere alma sistemi arasındaki bağlantının yeterince anlaşılabilmesi için Türk toplumunun ulus inşa etme süreci sırasında ordu- millet miti üzerinden militarist bir niteliğe büründürüldüğünü tespit ederken, hukuk sistemi içerisindeki militarist zihniyetle bağlantılı unsurların varlığını da ortaya koymakta.

Vicdani ret hakkını savunarak askere gitmek istemeyenlere uygulanan hukuki yaptırımların bu kişileri “sivil ölüm”e mahkûm etmek olduğunun tespiti, AİHM’in Osman Murat Ülke, Mehmet Tarhan, Halil Savda ve Fethi Demirtaş davalarına ilişkin kararlarında yapılmış durumda.

Kitapta eşcinsellerin durumuna da değinilmiş. Eşcinsel vicdani retçilerin askerlikten muaf tutulmak için uğradıkları insanlık onuruna aykırı ve özel hayatlarının gizliliğini ihlal edici fiiller. Ya da hiçbir kanıt aranmadan ayrımcılık yasağını ihlal ederek otomatik askerliğe elverişsizlik raporu düzenleyip, ordu dışına çıkarılmalar.

Kitap, bu konuda yapılması gerekenlerle sonlanıyor. Anayasa’da vicdani ret hakkı açıkça ifade edilmemekle birlikte, Anayasa’nın genel ilkeleri bu hakkın tanınmasına yeterli bir zemin yaratmakta. Ancak, Askerlik Kanunu’nun 1. maddesinin her erkeği askerlik hizmetiyle mükellef tutması, Askeri Ceza Kanunu’nun 45. maddesinin vicdan ve din gerekçelerine dayanan fiillerin dahi cezalandırılmasını öngörmesi nedeniyle bu kanuni engellerin kaldırılması zorunlu. Kanaatimce bu hakkın Almanya’da olduğu gibi, anayasada açıkça düzenlenmesi gerekli. Bu hakkı kullanmak isteyenlere alternatif hizmet seçeneğinin tanınması, bu hakkın savunulmasını engelleyen askerlikten soğutma suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun 318. maddesinin kaldırılması ve bu maddeyle bağlantılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 4. maddesinin değiştirilmesi öneriler arasında.

Çınar’ın kitabı bu konuda yazılmış en kapsamlı, yararlı ve açıklayıcı, emek ürünü bir çalışma.

[email protected]
www.umitkardas.com
twitter.com/umit_kardas

taraf.com.tr

Uluslararası İnsan Hakları Hukukunda Vicdani Red ve Türkiye – Ö. Heval Çınar

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org