ABD: “Güvenlik için silahlan” anlayışı yeni katliamlara yol açar – Ercan Aktaş

“Vahşi Batı” geleneği, kuzeyin tekrar güneye saldırması, bir eyaletin herhangi bir tehdit karşısında milis gücüne de ihtiyacı yok. İnsanların sürekli kendilerini güvende hissetmeyerek ve tehdit altındaymış gibi hissettirilerek, yoğun bir şekilde kişisel silahlanma artırılıyor.

ABD’de Silah Restleşmesi

11 Mart 2018
(Aşağıdaki makaleyi Nilüfer Aydın ile birlikte yazdık. Nilüfer Aydın, Siyasete ilgisi Yugoslavya Savaşına karşı yürüyüşlerle başlamış ve siyasi gelişiminde ilk önce Sosyalist Alman Partisi’nde örgütlenmiş. Halen Die Linke Partisi, Geraer Diyalog, Barış ve Silahsızlanma Grubu ile Komunistische Plattform üyesi.)

***

Florida eyaletinde 14 Şubat tarihinde bir liseye düzenlenen silahlı saldırı sonucunda 17 kişinin yaşamını yitirmesinin ardından öğrencilerin başlattığı hareket, silah lobisinin siyasetteki rolüyle ilgili tartışmaların da alevlenmesine neden oldu.

19 yaşındaki Nikolas Cruz, 14 Şubat günü Florida eyaletinin Parkland kentinde bulunan Marjory Stoneman Douglas Lisesi’ne girerek, elindeki silahla ateş açmış ve 17 kişinin ölmesine neden olmuştu. Bu olay, ABD’de bugüne kadar eğitim kurumlarına düzenlenmiş en kanlı saldırılardan biri olarak kayıtlara geçti. Bu saldırının ardından lise öğrencileri, ABD’de siyasetçilerden silah yasalarının değiştirilmesini talep etmek üzere çeşitli etkinlik ve gösteriler düzenlemeye başladı.

Sosyal medya üzerinden başlattıkları kampanyada ülke çapındaki tüm öğrencilere 14 Mart günü okulu boykot etme ve 10 gün sonra da başkent Washington’da düzenlenecek olan yürüyüşe katılma çağrısı yaptı.

ABD ise Florida Eyaletin’de ki saldırıdan sonra aldığı tedbirlerden biri silah alma yaşının 21 yükseltilmesi ve silah satışının kontrol altına alınmasıydı. Ancak silaha sahip olmak isteyen kişinin üç gün süre içerisinde silaha sahip olabilmesi de durumun karmaşasını bir kez daha gözler üzerine sermektedir.

Silah Lobisi NRA’in Florida Eyaletine açtığı davayla bu yapılan reformlar Amerika’da yeni bireysel silahlanma tartışmasını beraberinde getirecektir. NRA (National Rifle Association) 1871 yılında New New York eyaletinde kurulduğunda sportif faaliyetler ve ateşli silahların eğitimi için kurulmuş bir dernekti. 1977’den sonra kendi paydaşlarını ve siyasi partileri seçimlerde finanse eden bir silah lobisine dönüştü. Şu anda 9.900 avcı kulüpleri, dernekleri ve 51 birlikleriyle şemsiye örgütü olarak Amerika’nın genelinde dağılmış durumda. NRA bütün silah satış kontrolü getiren her türlü yasaya karşı en büyük muhalefet gücü temsil ediyor.

Ateşli silahların satın alınmasını kısıtlayan, yarı otomatik ateşli silahların satışının yasaklanabilmesini sağlayan ve cephane sınırlandırılmasını kolaylaştıran her türlü lisans, kayıt ve bekleme süreleriyle ilgili yasayı iptal etmeye çalışır. Hukuki gücünü 15 Aralık 1791’de Bill of Rights (Haklar Bildirgesi) ABD Anayasasının ikinci ek düzenlemesine; “tüm ABD vatandaşlarının bireysel hakkı silah edinme, sahip olma, taşıma, transfer etme ve meşru bir şekilde kullanabilme. Her zaman kendi meşru bireysel haklarını aile, kişi ve özel mülklerini silahlarıyla savunabilirler. Cumhuriyetin ve Eyaletlerinin güvenliğini milis güçleriyle korumak için silahlanma bireysel özgürlüğü bu yasayla koruma altındadır” (1) dayandırmaktadır.

Ama şu da bir gerçek ki 1791 yılında ki Amerika’yla şu anda ki Amerika aynı değil. “Vahşi Batı” geleneği, kuzeyin tekrar güneye saldırması, bir eyaletin herhangi bir tehdit karşısında milis gücüne de ihtiyacı yok. İnsanların sürekli kendilerini güvende hissetmeyerek ve tehdit altındaymış gibi hissettirilerek, yoğun bir şekilde kişisel silahlanma artırılıyor. “Güvenlik endişelerinin risk kavramı üzerinden yorumlanması oldukça fazla sorunu da beraberinde getirmektedir. Çünkü bu sayede hala meydana gelmemiş kimi olaylar olmuş gibi değerlendirilerek ona göre tedbir alınmakta; bu durum ise paranoyak ve hiç bitmeyen bir güvenlik kaygısı üretmektedir. “(2)

Bir diğer siyasi amacı da insanların birbirlerini tehdit ve rakip olarak algılatılması ve özel mülkiyetin korumasının sadece silahla olabileceği algısının beslenmesi. Florida’da silah satışının eyalet tarafından kontrol altına alınmaya çalışılması da her anlamda Silah Lobisi için tehlikeli. Eğer bu siyaset diğer eyaletlerde sıçrarsa en büyük kaybeden silah tüccarları olacaklar. Silah tüccarları doğrudan bu yasayı mahkemeye vererek bu ülkenin gerçek sahiplerinin kendileri olduğunu hatırlatmak ve sorunun kaynağının görünmesini engellemek amacındadırlar.

Amerika’da sistem ciddi eşitsizlik üzerinden kendisini kurmuş ve bu şekilde yaşatmaya devam ediyor. Aç kalma, işsiz kalma, sağlık sigortasız yaşama özgürlüğüne sahip olmayı, “Amerikan rüyası” olarak lanse edildiğinin herkes farkında. 46 Milyon insan yoksul ve 49,9 Milyon insan sağlık sigortasız. Devasa “modern” plazaların ofis masalarında bu eşitsiz tablo üzerinde ise “güvenlik” ve “toplumsal risk” haritaları hazırlanmaktadır.

Bu masalarda oluşturdukları simülasyonlar ile; gençlerin, işçilerin, işsizlerin “rampage” Türkçesi bunalım sonucu öldürme arzusuyla sokağa çıkarak herkesi öldürmeleri ya da evlerine giderek tüm yakınları ve sonunda kendilerini öldürmelerini anlatan durumlar üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. Milyonlarca insanın “Amerika rüyası” altında adeta yok olduğu/görülmediği bir sistemde olası tepki ve öfkelerin nedenlerine bakmak yerine “güvenlik için silahlan” politikaları ile silahlandırılacak bir toplumda yeni katliamlar dışında başka bir şey gelişmez.

(1) http://www.canaktan.org/hukuk/insan_haklari/magna-carta/amerikan_haklar.htm
(2) https://books.google.de/books?id=gTL7AgAAQBAJ&pg=PA192&lpg=PA192&dq=%C3%BCretilen+g%C3%BCvenlik+riski&source=bl&ots=ERPtDbu1LO&sig=d__Q31H7D4fqI8SrsmHy4rcVRJ4&hl=de&sa=X&ved=0ahUKEwjyxbHp4OPZAhWI_iwKHd8sDV0Q6AEILjAC#v=onepage&q=%C3%BCretilen%20g%C3%BCvenlik%20riski&f=false

Kaynak: Demokrat Haber

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org