Barış İçin Şarkılar (Türkçe ve Fransızca) – Ercan Jan Aktaş

‘Barış için şarkılar’a Fransızca ve İngilizce baktığımda önüme uzun uzun şarkı listeleri çıkıyor. Ancak Türkçe’de neler var diye baktığımda elimde çok da fazla bir şey birikmedi. Hatta bir elin parmaklarını geçmedi.

12 Mart 2020
‘Barış için şarkılar’a Fransızca ve İngilizce baktığımda önüme uzun uzun şarkı listeleri çıkıyor. Özellikle 2. Dünya savaşı sonrası ve de 1960/70’li yıllarda savaş karşıtı parçalar oldukça çok. Bunların bir çoğu da dünyanın bir çok diline çevrilmiş ve hala beğeni ile dinlenen parçalar. Bu dizinin ilkinde verdiğim Fransızca parçalar hala dinlenmeye devam ediyor. Eski zamandan kalan plaklar evlerde itina ile korunuyor. Bunlar korunurken barış üerine, savaş karşıtı parçalar da devam ediyor.

Ancak Türkçe’de neler var diye baktığımda elimde çok da fazla bir şey birikmedi. Hatta sosyal medya hesabımda arkadaşlarımı da bu arayışıma ortak ettim, gelen öneriler bir elin parmaklarını geçmedi. Uzun yıllardır Türkiye’de savaş karşıtı hareket içinde yer almış bir vicdani retçi olarak dönüp baktığımda üzülerek görüyorum ki bir iki parça dışında pek de bir şey yok elimizde.

1. Şarkı Cem Karaca’dan; Mutlaka Yavrum

Biz görmedik sen görürsün
Yavrum, yavrum, yavrum, yavrum
Didişmeden geçen bir gün mutlaka

Yalansız dolansız bir dünyayı
Yavrum yavrum
Kuramadık, kurarsınız mutlaka

Boşa harcandı benim yıllarım
Boşa geçen yıllarıma yanarım
Affet beni ne olur yalvarırım
Yavrum, yavrum, yavrum, yavrum
Yarın senin ellerinde, güzel kur

Biz görmedik sen görürsün
Yavrum, yavrum, yavrum, yavrum
Daha mutlu Türkiye’mi mutlaka
Kulun kula kul olmadığı bir yarın…

Cem Karaca: 1 Ocak 1945 İstanbul doğumludur. Azeri bir baba ve Ermeni bir annenin çocuğudur. Okul yıllarında özellikle Rock müziğe hayran olur, okul arkadaşlarıyla bir müzik grubu kurur. O dönemin ünlü sanatçılarından biri olan İlham Gencer de Cem Karaca’ya ve ekibine büyük destek verir.

Askerde hayatı büyük bir değişime uğrar. Asker arkadaşının çaldığı bağlama sayesinde bir zamanlar ilkel bulduğu müziğe kendi duygularını da katarak yeni bir anlam yükleyerek Anadolu Rock müziğinde öncü olur. Yaşamı boyunca Apaşlar, Kardaşlar, Moğollar ve Dervişan gibi gruplar içinde müzik yapar.

12 Eylül darbesi sonrasında Türkiye’de yasaklı sanatçılar arasında yer alır, bir süre yaşamına ve müzik çalışmalarına Avrupa’da devam eder. 8 Şubat 2004 tarihinde bu dünyaya veda eder.

2. Şarkı Gülbahar’dan; Tanrı ve Çocuklar

Bilmiyorum var mısın?
Beni duyuyor musun
Tanrım neden bizi hep
Çocuklarla vuruyorsun
Zaten hep yanıyoruz
Cehennem ortamızda
Bir çocuk bile yok mu
Günahsız aramızda
Ah ne yaptık
Çocuklara ne yaptık
Tanrim o cennetinde
Söyle kimler kalıyor
Ateşte çocukları
Hangi günah yakıyor
Ateşte yanan kuşlar
Bir gün göğü sorgular
Ardına bakmaya
Utanır suskun rüzgar
Dokunmayın sevgiye
Elleriniz yakıyor
Göğsünüze bastığınız
Herşey parçalanıyor
Ölüm sayfalarına
Sevginiz nasıl sığar
Siz vatan sevdikçe
Ölüyor çocuklar
O günahlarınızla
Vatan aşklarınızla
Ah yeter vurmayın
Bizi çocuklarımızla
Bana bu şarkıları
Hiç söyletmemeliydin
Çocuklar ölürken
Tanrım sen neredeydin
Sadece rüzgar gelir
Bir güvercinin cenazesine

Gülbahar Uluer için ekşisözlükte yazılanlar:

“muhtesem bir sestir gülbahar uluer. grup yorum’un grup yorum oldugu dönemlerde eşsiz sesi ve yorumuyla can vermisti sarkilara. sonra kendi albümlerini yapti. hepsi de çok güzeldi. yıllar önce agir hastaliga yakalandigini ögrenmistim. umarim iyidir ve bir yerlerde bize yeni sarkilar armagan etmek için sarkilar mirildaniyordur. hatri bilinmemis güzel insanlardandir. “

“kadife sesli sanatci. seher yeli/desmal albumu simdiye kadar dinledigim en iyi birkac albumden biri diyebilirim. bazi albumler avrdir, icindeki her sarki birbirinden guzeldir. ”

3. Şarkı Erkan Oğur’dan; Barış Güvercini

Dostluklar Kurulsun İnsanlar Gülsün
Barış Güvercini Uçsun Dünyada
Yok Olsun Kötülük Düşmanlık Ölsün
Barış Güvercini Uçsun Dünyada
Dostluklar Kurulsun İnsanlar Gülsün
Son Bulsun Savaşlar Kimse Ölmesin

Dünya Cennet Olsun Yaşasın İnsan
Gelin Barışalım Dökülmesin Kan
Son Bulsun Savaşlar Kesilsin Figan
Barış Güvercini Uçsun Dünyada
Dostluklar Kurulsun İnsanlar Gülsün
Son Bulsun Savaşlar Kimse Ölmesin

İnsancıl İnsanlar Barıştan Yana
Ancak Zalim Olan Kıyar İnsana
Barış Aşkı Yayılmalı Cihana
Barış Güvercini Uçsun Dünyada
Dostluklar Kurulsun…

Erkan Oğur; “perdesiz gitar çalmasının nedenini “aradığım sesler, perdeli gitarda yok” diye açıklayan, sürekli yeni enstrümanlar üreten, yorumladığında muhteşem yorumlayan, emprovize yaptığında muhteşem yapan, bestelediğinde muhteşem besteleyen büyük müzik insanı. mütevazı kişilik. “

4: Şarkı Yaşar Kurt; Anne

Korkuyorum anne
Al beni içine
Alışamadım anne
Al beni yine
Büyüdüm anne
Eller büyüdü
Büyüdü pabuçlar yollar büyüdü
Orduya istiyorlar
Savaş çıkar diyorlar
Silah veriyorlar anne
Bana öldür diyorlar
Yat
Diyorlar anne
Kalk
Diyorlar
Beynimi yiyorlar anne
Beynimi yiyorlar

Korkuyorum anne
Al beni içine
Alışamadım anne
Al beni yine
Büyüdüm anne
Eller büyüdü
Büyüdü pabuçlar yollar büyüdü
Orduya istiyorlar
Savaş çıkar diyorlar
Silah veriyorlar anne
Bana öldür diyorlar
Yat…

Yaşar Kurt: 1974 – 1989 yılları arasında ilk, orta ve lise öğrenimini İstanbul’da tamamlar. Liseyi Kadıköy Mehmet Beyazıt Lisesi’nde okur.

Bir kaza eseri giremediği konservatuvar sınavları ardından müzik alanında kendi kendini yetiştirmeye çalışır. Kurduğu, Beyaz Yunus grubunda alternatif müzik üretme kaygısını gruptakilere kabul ettirememesi üzerine grup dağılır. Oyuncu olan arkadaşlarının çağırması üzerine Almanya’nın Wuppertal kentine gider. 1993 yılında Almanya’da ilk kez gördüğü bir müzik kayıt stüdyosunda ödünç aldığı gitarla yalnızca üç saatte şarkılarını okuduğu bir kayda sahip oldu.

2008 yılında 40 yaşında Ermeni olduğunu anladığını açıkladı. Ermenice yayın yapan Shant TV’ye verdiği röportajda Ermeni Apostolik Kilisesi’nde vaftiz olduğunu ve Arşak adını aldığını söyler. Müzik hayatına Türkiye’de devam etmektedir.

5. Şarkı Aygül Erce’den; Benim Sana Verecek Oğlum Yok Paşa

sen bilmezsin paşa
ne çilelerle büyüttüm bu oğlanı
istersen sor annene
anlatsın sana, iyice dinle
çok iyi dinle

benim sana verecek
bir oğlum yok paşa
al bombanı sür tankını
kolaysa sen öl
oğlumu bana bırak (x2)

al silahını kur savaşını
istersen oyna
oyna bu oyunu
tek başına
ama tek başına

Aygül Erce: Opera sanatçısı, müzisyen ve şarkıcı Aygül Erce’nin Türkçe ve Kürtçe iki CD’den oluşan ilk albümü “Acıya Şarkılar” (Stranên Ji Êşê Re) Kom Müzik’ten çıktı. Kürtçe ve Türkçe yayınlanan albümde yer alan on şarkıdan yedisinin bestesi Erce’ye ait.

15 Yıldır ailesi ile Londra’da yaşayan Erce’ye; “Kimlerin acılarını anlatıyorsunuz?” diye sorduğunda gazeteci dostum sevgili Suna Alan: Türkiye’nin tarihine baktığınızda acı, gözyaşı, kan dolu yapraklar görürsünüz hep. Günümüzde de bu böyle sürüp gitmekte ne yazık ki. Bir müzisyenseniz ya da genel anlamda sanatçıysanız bunu görmezden gelemezsiniz. İnsanların acıları yüreğinizi burkar, içinizi acıtır. Hele bir de bu acılardan siz de payınıza düşeni almışsanız, elbette Acıya Şarkılar söylersiniz. Ben Alevi bir Kürt’üm. Altı yaşımdan itibaren de Bingöl’den göç ettiğimiz İzmir’de uzun bir süre yaşamış Türk’üm. Son olarak da 15 yıldır yaşadığım Londra’da bir İngilizim. Alevi ve Kürt olarak yaşadığınız topraklarda malum nedenlerden barınamamışsınız, acı dolu yüreğinize umudu aşılayıp, kalkmış büyük şehre gelmişsiniz. Geldiğiniz kentte konuşulan dili bilmeden okula başlamışsınız. Aşağılanmışsınız, horlanmışsınız, alay konusu olmuşsunuz. Anadilinize saygısızlık etmişler, sizi dilinizden utandırmışlar, acımış tabii içiniz. Unutmuşsunuz dilinizi, unutturmuşlar. Hala Türkçeyi doğru düzgün konuşamayan annem ve babam bile, bunu utanç konusu yapıp bizimle Türkçe konuşmaya çalışmış. Onlar bile kendi dilimizi unutmamıza aracı olmuş bir anlamda. Büyümüşsünüz, hasbelkader üniversite okumuşsunuz. Ama Kürt olduğunuz için açık kapı bulamamışsınız ve yine acı dolu ama umut aşılı bir yürekle kalkıp İngiltere’ye gelmişsiniz. Bir bakmışsınız ki burada da Türkiyeli bir göçmen olmak acıtıyor sizi. Bu anlattıklarım bir Kürt’ün, Alevi’nin vb. yaşayabileceği en küçük ölçekte acılar ve birçoğumuz için de çok sıradan. Ya Roboskî, ya Sivas, ya Halepçe, ya Berfo Ana, ya asker anaları, ya gerilla anaları… Ya’lar uzayıp gidiyor. Acıtılmış her insanın kendinden birşeyler bulabileceği bir albüm yapmaya çalıştım.”

6. Şarkı Lokman Kurucu’dan; Askerleri Topla Manuel

askerleri topla manuel, geri çekiliyoruz
bir baharda bu kadar zafer yeter
aldığımız topraklara kim yerleşecek şimdi
kim ekecek kim biçecek askerleri topla manuel
fazladan kaç bayrak daha dikeceğiz kim bilir
ölüleri gömmek için kaç mezar daha
kaç gök gürültüsü, kaç fırtına, kaç yağmur yağacak topraklarımıza.
geri çekiliyoruz manuel askerleri topla
sırtımızı dönelim belki bir vuran çıkar hayrına
hep yenerek geçmiyor zaman,
bak aynı mevsimdeyiz ne ileri gidiyoruz ne geri kalıyoruz
bu pörsümüş hayatta biten bir savaş başlayan bir savaş biten…
geri çekiliyoruz manuel
hayattan ve aşktan zamandan manuel,
zaman dar
askerleri topla

Şair-yazar Lokman Kurucu edebiyat, yayıncılık ve de müzikle ilgili. Yazdığı şiirleriyle adından söz ettiren Kurucu Leş albümüyle hem bestelerini hem de sesini dinleyicilerine duyurdu. Kolektif bir çalışmanın ürünü olan Leş albümünde ”Leş” ve ”Yasak Hikaye” isimli şarkıların sözlerinin (daha doğrusu şiirlerinin) yazarı Şair,

Gazete Duvar’dan Gülşen İşeri kendisine “Neden Leş?” diye sorduğunda; “En yakınımızdaki kişiyle bile aramızdaki ilişki, akbaba ve leşin arasındakini geçmiyor. Birileri sürekli yara içinde; sürekli delik deşik, birileri ölü ve kokuyor. Birileri geniş kanatlı avcı; sert ve acımasız. Hiç umulmadık yerden vuruyor keskin gagasını; kanatıyor avını. Bu ilişki insanlığın yazgısı mıdır? Değil! Yine de insanın bir türlü kurtulmak istemediği bir lanet. Bu lanetten kaçamazsam da ben, en azından, hangi uçta duracağıma karar verme talihini buldum kendimde. Akbaba olmayı reddettim kesinlikle! Acı, karardır. Belki de sanat adına yarattıklarımızın tümü bu kararın eseridir.”

Türkçe’den Barış İçin Şarkılar yazısı için sosyal medya hesabımdan öneriler aldım, birlikte kolektif bir çalışma oldu bir anlamda. Hepimiz Türkçe’den daha çok şeyler dinlemek istiyoruz, savaşa, şiddete, militarizme, patriarkaya karşı ve barışa dair.

Teşekkürler; Bilal Dalar, Haldun Özkan, Ayşegül Çoban, Jale Aydemir, Aygül Aydın, Osman Yılmaz, Mustafa Gürsoy…

Kaynak: Demokrat Haber

**

Barış İçin Şarkılar-1 (Fransızca)

07 Mart 2020, 21:05
Şiddet, çatışma, ölüm ve öldürmek üzerine erkeklerin, devletleri yönetenlerin bu kadar ahkam kestikleri bir zamanda barışa dair konuşmak gittikçe zorlaşabiliyor.

Hatta birileri çıkıp “savaşa hayır” demeyi bile yasaklayabiliyor.

Bütün bu savaş ve şiddet ikliminde kaçarak yaşamak için yollara dökülen insanların cansız bedenleri “sınır” boylarında, sahillerde fotoğraf karelerine birer rakam olarak düşerken, insanlık olarak nefessiz kaldığımız anlar oluyor.

Ben de böylesi zamanlarda bazen başka şeyler yapmanın hepimize iyi geleceğini düşünüyorum. Bu paylaşacağım müzikler de böyle bir çaba sonucu bir araya geldi. Her dilde savaşa ve şiddete hayır diyen müzikler ile zamana direnmek diyorum ben buna.

Dört dilde bunu yapacağım; Fransızca, Türkçe, İngilizve ve Kürtçe parçalar olacak bunlar. Benim az biraz hakim olduğum diller olduğu için dört ile sınırlı kaldım, okuyuculardan başka dillerde destek gelirse elbette bunu sevgi ile kabul eder ve bu köşede paylaşırım…

Eskilerden yakın zamana doğru beşer parça seçeceğim, orjinal dillerden ve Türkçe çevirisi ile sözlerini de paylaşacağım.

İlk 5’lik Fransızca’dan;

1) İlk parça 1954 tarihli ve Boris Vian’dan: Le déserteur/“kaçak” – asker kaçağı-

Çok net savaş karşıtı bir parçadır. Boris Vian bu şiiri Cezayir Kurtuluş Savaşı’nda ölenleri anarak yazar.

Parçanın fransızca sözleri:

Monsieur le Président Je vous fais une lettre Que vous lirez peut-être Si vous avez le temps Je viens de recevoir Mes papiers militaires Pour partir à la guerre Avant mercredi soir Monsieur le Président Je ne veux pas la faire Je ne suis pas sur terre Pour tuer des pauvres gens C’est pas pour vous fâcher Il faut que je vous dise Ma décision est prise Je m’en vais déserter Depuis que je suis né J’ai vu mourir mon père J’ai vu partir mes frères Et pleurer mes enfants Ma mère a tant souffert Elle est dedans sa tombe Et se moque des bombes Et se moque des vers Quand j’étais prisonnier On m’a volé ma femme On m’a volé mon âme Et tout mon cher passé Demain de bon matin Je fermerai ma porte Au nez des années mortes J’irai sur les chemins Je mendierai ma vie Sur les routes de France De Bretagne en Provence Et je dirai aux gens: Refusez d’obéir Refusez de la faire N’allez pas à la guerre Refusez de partir S’il faut donner son sang Allez donner le vôtre Vous êtes bon apôtre Monsieur le Président Si vous me poursuivez Prévenez vos gendarmes Que je n’aurai pas d’armes Et qu’ils pourront tirer

Parçanın Türkçe sözleri:

Efendi misiniz, kodaman mısınız ne, bir mektup yazıyorum size, bilmem vaktiniz var mı okumaya bu mektubu. Az önce verdiler elime askerlik kâğıtlarımı, savaşa çağırıyorlar beni, diyorlar yola çık en geç çarşamba akşamı. Efendi misiniz, kodaman mısınız ne, dövüşmeye hiç istek yok içimde, insancıkları öldürmeye gelmedim ben, gelmedim ben bu yeryüzüne. Sizi kandırmak değil niyetim, ama söylemeden de edemem, savaş ahmakların işi, hem insanlar ondan hanidir bıktı. Doğduğum günden bu yana ölen çok babalar gördüm, gidip dönmeyen kardeşler gördüm, çocuklar gördüm iki gözü iki çeşme. Ya analar ne çekti, ya analar, bir yanda işi tıkırında bir avuç insan bolluk içinde rahat yaşar, bir yanda ölüm, çamur, kan. İnsanlar tıkılmış dört duvar içine, çalınmış neleri var neleri yok, karıları, eski güzel günleri bütün. Gün doğar doğmaz yarın kapatacağım şırak diye kapımı ölmüş yılların suratına, alıp başımı yollara düşeceğim. Aşacağım karaları, denizleri, ne Avrupa’sı kalacak, ne Amerika’sı, ne Asya’sı, dilene dilene hayatımı şunu diyeceğim insanlara: Üstünüzden atın yoksulluğu, durmayın bakın yaşamaya, hepimiz kardeşiz, kardeşiz, kardeş, ey insanlar, ey insanlar, ey. İllâki kan dökmek mi gerek, gidin dökün kendi kanınızı, size söylüyorum bunu da, efendi misiniz, kodaman mısınız ne. Adam korsunuz arkama belki de, unutmayın jandarmalara demeye: üzerimde ne bıçak var, ne tabanca korkmadan ateş etsinler bana, korkmadan ateş etsinler bana.

Boris Vian; (1920 – 1959) Fransız yazar, şair, müzisyen, şarkıcı, gazeteci, senarist, oyuncu, eleştirmen, çevirmen ve maden mühendisi. Daha çok yazdığı roman ve tiyatro oyunları ile tanınır.

2) İkinci parça Enrico Macias imzalı, Enfants de tous pays/“tüm ülkelerin çocukları” 1963 tarihli.

Parçanın Fransızca sözleri:

Enfants de tout pays Tendez vos mains meurtries Semez l’amour Et puis donnez la vie Enfants de tout pays Et de toutes couleurs Vous avez dans le coeur Notre bonheur C’est dans vos mains Que demain Notre terre Sera confiée Pour sortir de la nuit Et notre espoir De revoir la lumière Est dans vos yeux Qui s’éveillent à la vie Séchez vos larmes Jetez vos armes Faites du monde Un paradis Enfants de tout pays Tendez vos mains meurtries Semez l’amour Et puis donnez la vie Enfants de tout pays Et de toutes couleurs Vous avez dans le coeur Notre bonheur Il faut penser Au passé De nos pères Et aux promesses Qu’ils n’ont jamais tenues La vérité C’est d’aimer Sans frontières Et de donner Chaque jour un peu plus Car la sagesse Et la richesse N’ont qu’une adresse Le paradis Enfants de tout pays Tendez vos mains meurtries Semez l’amour Et puis donnez la vie Enfants de tout pays Et de toutes couleurs Vous avez dans le coeur Notre bonheur Et puis le jour Où l’amour Sur la terre Deviendra roi Vous pourrez vous reposer Lorsque la joie Couvrira Nos prières Vous aurez droit A votre éternité Et tous les rires De votre empire Feront du monde Un paradis Enfants de tout pays Tendez vos mains meurtries Semez l’amour Et puis donnez la vie Enfants de tout pays Et de toutes couleurs Vous avez dans le coeur Notre bonheur

Parçanın Türkçe sözleri:

bütün ülkelerin çocukları
yaralı ellerinizi kaldırın
sevgi ekin
ve sonra yaşam verin
bütün ülkelerin çocukları
ve bütün renklerin
yüreklerinizde
mutluluğumuz
yarın dünyamızın karanlıktan çıkması için
sizin ellerinize güveneceğiz
ve yeniden ışık görme umudumuz
yaşama açılan gözlerinizdedir
gözyaşlarınızı silin, silahlarınızı atın
dünyayı bir cennete çevirin
atalarımızın geçmişini düşünmek gerek
ve asla tutmadıkları sözlerini
gerçek sınırsızca sevmektir
ve her gün biraz daha fazlasını vermek
çünkü aklın ve zenginliğin
tek adresi vardır: cennet
ve yeryüzünde sevgi egemen olduğunda
dinlenebileceksin
dualarımız sevinçle kaplandığında
sonsuzluk hakkın olacak
ve senin hükümdarlığının her gülüşü
dünyayı bir cennete çevirecek

Enrico Macias (1938) Cezayir kökenli yahudi Fransız şarkıcı. İsrail’e olan sevgisi, desteği ile bilinen Enrico Macias, 14 Şubat 2007’de Fransa’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sağcı Nicolas Sarkozy’yi desteklediğini açıklamıştır. Genel olarak sol görüşlü olarak bilinen şarkıcı, bu desteğinin nedeni olarak sosyalist aday Ségolène Royal’in İsrail ile Hizbullah’ı eşit düzeyde görmesi olarak açıklamıştır.

3) Üçüncü parça Hiroshima 1972, Georges Moustaki imzalı.

Parçanın Fransızca sözleri:

Par la colombe et l’olivier, Par la détresse du prisonnier, Par l’enfant qui n’y est pour rien, Peut-être viendra-t-elle demain. Avec les mots de tous les jours, Avec les gestes de l’amour, Avec la peur, avec la faim, Peut-être viendra-t-elle demain. Par tous ceux qui sont déjà morts, Par tous ceux qui vivent encore, Par ceux qui voudraient vivre enfin, Peut-être viendra-t-elle demain. Avec les faibles, avec les forts, Avec tous ceux qui sont d’accord, Ne seraient-ils que quelques-uns, Peut-être viendra-t-elle demain . Par tous les rêves piétinés, Par l’espérance abandonnée, À Hiroshima, ou plus loin, Peut-être viendra-t-elle demain, La Paix !

Parçanın Türkçe sözleri:

Güvercine ve zeytin ağacına,
Mahkumun sıkıntısıyla,
Onunla hiçbir ilgisi olmayan çocuk tarafından,
Belki yarın gelir.
Günlük kelimelerle,
Aşk jestleri ile,
Korku ile, açlık ile ,
Belki yarın gelir.
Zaten ölmüş olan herkes tarafından,
Hala yaşayan herkes tarafından,
Sonunda yaşamak isteyenler tarafından,
Belki yarın gelir.
Zayıf olan, güçlü olan,
Kabul eden herkesle,
Sadece birkaç tane olur mu,
Belki yarın gelir
Tüm rüyalar ayaklar altına,
Terk edilmiş Umut tarafından,
Hiroşima’da veya daha fazla,
Belki yarın gelir,
Barış !

Georges Moustaki (1934 – 2013) Yunan asıllı Fransız şarkıcı. 3 Mayıs 1934’te Mısır’da yaşayan Yunan bir Yahudi ailenin oğlu olarak dünyaya gelen Moustaki 300’den fazla ölümsüz esere imza atar. Yaşamını romantik ve solcu olarak tamamlayan Georges, 2012 Fransa Cumhurbaşkanı seçimleri’nde işçi aday Philippe Poutou’yu destekledi. Eski türkçe plaklardan sesinden, tınısından çok eser görmektir.

4) Dördüncü çalışma Jean Ferrat’dan La paix sur terre/Yeryüzünde barış

Parçanın Fransızca sözleri:

Nous ne voulons plus de guerre
Nous ne voulons plus de sang
Halte aux armes nucléaires
Halte à la course au néant

Devant tous les peuples frères
Qui s’en porteront garants
Déclarons la paix sur terre
Unilatéralement

La force de la France c’est l’esprit des lumières
Cette petite flamme au cœur du monde entier
Qui éclaire toujours les peuples en colère
En quête de justice et de la liberté
Nous ne voulons plus de guerre
Nous ne voulons plus de sang
Halte aux armes nucléaires
Halte à la course au néant
Devant tous les peuples frères
Qui s’en porteront garants
Déclarons la paix sur terre
Unilatéralement

Parce qu’ils ont un jour atteint l’Universel
Dans ce qu’ils ont écrit, cherché, sculpté ou peint
La force de la France c’est Cézanne et Ravel
C’est Voltaire et Pasteur, c’est Verlaine et Rodin

Nous ne voulons plus de guerre
Nous ne voulons plus de sang
Halte aux armes nucléaires
Halte à la course au néant
Devant tous les peuples frères
Qui s’en porteront garants
Déclarons la paix sur terre
Unilatéralement

La force de la France elle est dans ses poètes
Qui taillent l’avenir au mois de mai des mots
Couvrez leurs yeux de cendre, tranchez leur gorge ouverte
Vous n’étoufferez pas le chant du renouveau
Nous ne voulons plus de guerre
Nous ne voulons plus de sang
Halte aux armes nucléaires
Halte à la course au néant
Devant tous les peuples frères
Qui s’en porteront garants
Déclarons la paix sur terre
Unilatéralement

La force de la France elle sera immense
Défiant à jamais et l’espace et le temps
Le jour où j’entendrai reprendre ma romance
Dans la réalité de la foule chantant

Nous ne voulons plus de guerre
Nous ne voulons plus de sang
Halte aux armes nucléaires
Halte à la course au néant
Devant tous les peuples frères
Qui s’en porteront garants
Déclarons la paix sur terre
Unilatéralement

Parçanın Türkçe sözleri:

Artık savaş istemiyoruz
Daha fazla kan istemiyoruz.
Nükleer silahları durdurun
Hiçlik yarışı durdurmak
Tüm kardeş halklardan önce
Kim bunun için kefil olacak
Yeryüzünde barış beyanları
Tek taraflı
Fransa’nın gücü aydınlanma ruhudur
Tüm dünyanın kalbinde bu küçük alev
Kim her zaman kızgın insanları aydınlatır
Adalet ve özgürlük arayışı içinde
Artık savaş istemiyoruz
Daha fazla kan istemiyoruz.
Nükleer silahları durdurun
Hiçlik yarışı durdurmak
Tüm kardeş halklardan önce
Kim bunun için kefil olacak
Yeryüzünde barış beyanları
Tek taraflı
Çünkü bir zamanlar üniversiteye ulaştılar
Yazdıkları, aranan, oyulmuş veya boyalı
Fransa’nın gücü Cezanne ve Ravel
Voltaire ve Pasteur, Verlaine ve Rodin
Artık savaş istemiyoruz
Daha fazla kan istemiyoruz.
Nükleer silahları durdurun
Hiçlik yarışı durdurmak
Tüm kardeş halklardan önce
Kim bunun için kefil olacak
Yeryüzünde barış beyanları
Tek taraflı
Fransa’nın gücü şairlerinde
Mayıs ayında geleceği bölmek kelimeler
Gözlerini külle örtün, boğazlarını açık dilimleyin
Sen yenileme şarkı sürpriz olmaz
Artık savaş istemiyoruz
Daha fazla kan istemiyoruz.
Nükleer silahları durdurun
Hiçlik yarışı durdurmak
Tüm kardeş halklardan önce
Kim bunun için kefil olacak
Yeryüzünde barış beyanları
Tek taraflı
Fransa’nın gücü muazzam olacak
Meydan sonsuza ve Uzay ve zaman
Benim romantizm özgeçmiş duymak gün
Kalabalığın gerçekte şarkı
Artık savaş istemiyoruz
Daha fazla kan istemiyoruz.
Nükleer silahları durdurun
Hiçlik yarışı durdurmak
Tüm kardeş halklardan önce
Kim bunun için kefil olacak
Yeryüzünde barış beyanları
Tek taraflı

Jean Ferrat (1930 – 2010), Fransız yahudi şarkıcı, şarkı sözü yazarı, şair. Rus kökenli olan babasıyla birlikte ıı. Dünya savaşı sırasında auschwıtz kampına götürülür. Babası burada yaşamını yitirirken, kendisi komünist direnişçiler tarafından kurtarılır. 200’den fazla şarkının söz yazarı ve bestecisi olan sanatçı, ölene kadar sol görüşü savundu.

5) Michel Rivard tarafından “parlant de la paix”/Barıştan konuşurken

Parçanın Fransızca sözleri:

C’est un matin de printemps
Je suis seul chez moi
J’essaye d’écrire
Comme il se doit
Quelque chose de grand
Quelque chose de savant
Sur la paix justement
Je cherche une image
Un symbole, une phrase
Une idée géniale
Qui servirait de base
À un texte géant
Alors voilà, je suis là
Et j’attends
J’attends!

Soudain de la rue
Monte une rumeur sauvage
Le vacarme confus
D’une querelle de ménage
Un homme, une femme
Sur le trottoir d’en face
Se pitchent des chars
De bêtises en pleine face
C’est pas dans ma nature
De jouer les voyeurs
Mais vu la température
Et puis y est d’bonne heure
Je tends l’oreille
J’attrape quelques mots
Que je vous rapporte illico

Sacre-moi la paix
Fiche-moi la paix, elle répond
Fous-moi la paix
Ensemble, câlisse-moi la paix
(Ouh, c’est laid, c’est laid)

Quelle…

Parçanın Türkçe sözleri:

Bir bahar sabahı var
Evde tek başımayım
Yazmaya çalışıyorum
Tam olması gerektiği gibi
Büyük bir şey
Zekice bir şey
Barış üzerine
Bir görüntü arıyorum
Bir sembol, bir ifade
Harika bir fikir
Hangi bir temel olarak hizmet edecek
Dev bir metne
İşte buradayım
Ve bekliyorum
Bekliyorum!
Aniden sokaktan
Vahşi bir söylenti binmek
Karışık din
Bir ev kavgasından
Bir adam, bir kadın
Caddenin karşısındaki kaldırımda
Kendilerini tankları yunuslama
Yüzüne saçmalık
Benim doğamda değil.
Voyeurs oynuyor
Ama sıcaklık göz önüne alındığında
Ve sonra erken
Dinliyorum
Birkaç kelime yakalamak
Seni hemen geri getiriyorum.
Bana huzur verir
Beni yalnız bırak, cevap veriyor
Beni rahat bırak
Birlikte, bana barış sarılmak
(ne çirkin…ne çirkin)
Ne…

Michel Rivard (1951) Quebec (Kanada’da Fransızca konuşulan bölge) şarkıcı-söz yazarı ve yaratıcısı.

Kaynak: Demokrat Haber

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org