Çok basit: Öldürmeyeceksin! – Feridun Nadir
Savaş karşıtı birisi olunca işin teorisi daha kolay. Basitçe öldürmeye karşı oluyorsun. Başka bir şey yok. Herkes için güvenli, ahlaklı ve gerekli
Savaş karşıtı birisi olunca işin teorisi daha kolay. Basitçe öldürmeye karşı oluyorsun. Başka bir şey yok. Herkes için güvenli, ahlaklı ve gerekli
Vicdanı retçiler ise o namlunun arkasındaki tetiği çekene sesleniyor: “Sen, bizzat sen çekiyorsun o tetiği. Kimin emir vermiş olduğu kadar önemli bu. Gerekçen ister emir kulluğu ister vatan hizmeti olsun. Sen, bizzat çekiyorsun o tetiği.”
11 Mayıs 2016’da Doğan Özgüden ve İnci Tuğsavul’un sürgünde 45. yılları doluyormuş. Özgüden ve Tuğsavul 12 Mart 1971 darbesinin ardından ülke dışına çıkmak zorunda kalmıştı.
Fosil yakıtların kullanımından, kimyasal silahlardan, yüksek tesirli bombaların yarattığı tahribattan kaynaklı genel ekolojik yıkımı düşündüğümüzde askeriye biyosferin en büyük düşmanı diyebiliriz. Ellerindeki tüm kana rağmen diğer bütün sanayi sektörleri, yanlarında pek masum kalır.
Barış için Akademisyenler inisiyatifinin bildirisine imza attıkları gerekçesiyle “terör örgütü propagandası” suçlamasıyla tutuklanan ve 40 gün cezaevinde kalan Yard. Doç. Muzaffer Kaya Evrensel’e konuştu: “Erdoğan’ın diktatörlük planını barış bozar”
17-25 Aralık sonrası yaşananlar, askerin devlet içindeki gücünü yeniden sağlamasına imkan verdi. Kürt meselesinin askerileşmesi hızlanırken Avrupa Birliği reformları tamamen bir kenara atıldı.
1973’te, tam da Amerikan ordusu Vietnam’dan kovulurken, New York Times yazarlarından Sulzberger şöyle yazıyordu: “Biz savaşı Mekong Vadisi’nde (Vietnam’da) değil, Mississippi Vadisi’nde (Amerika’da) kaybettik.”
Türkiye bugüne kadar asker sorunu ile yüzleşmedi. 27 Mayıs’tı, 12 Mart’tı, 12 Eylül’dü, 28 Şubat’tı askeri darbelerin de, -ve faili meçhul cinayetlerin de- hesabı sorulmadı bugüne kadar.
Vicdani retçi İnan Mayıs Aru, halkı askerlikten soğutma suçuyla yargılandığı davadan geçtiğimiz hafta beraat etti: “Benim reddimin temelinde sadece zorunlu askerlik hizmetine karşı olmaktan ziyade militarizmin bir bütün olarak sorgulanması yatıyor”
Belli ki devlet bu yeni savaşta koruculara tekrar kirli bir rol biçiyor. Bu rol Kürt’ü Kürt’e kırdırmaktan daha öte, aynı zamanda Bölgede kendine yakın silahlı bir grubu tutma isteği ile de alakalı.