“Çocuklarımız sağ olsun!” – Elif Mutlu
Bu savaş, çocuklarımızı acımasızca savaşa sürerek barış ve gelecek umudunu yok edenlerle, hunharca katledilen Türk, Kürt, Ermeni her çocuğu kendinin bilen anneler arasında!
Bu savaş, çocuklarımızı acımasızca savaşa sürerek barış ve gelecek umudunu yok edenlerle, hunharca katledilen Türk, Kürt, Ermeni her çocuğu kendinin bilen anneler arasında!
”Vicdani red bir insan hakkıdır!” yazım için. Bir çocuğu, bir tek Türk gencini dahi askerlikten soğutabildiysem; ne mutlu bana! Bir çocuk dahi askere gitmeyip de, sağ kaldıysa ; helal olsun. Vatan bir kavram, hakiki çocuklar mühim olan. Onlar sağ olsun.
Filmin adı Fetih 1453. Filmin fragmanı şöyle başlıyor: “Peygamber efendimiz buyurdu ki; ‘Kostantiniye elbet bir gün feth olunacaktır, onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onun askeri ne güzel askerdir.” Evet, yukarıda fragmanda Peygamberin ağzından çıkmış gibi verilen bu söz uydurmadır.
2014 yılında bedelli askerliği 18 bin lira yaptılar ve verebilenlerin sayısı yaklaşık 204 bin kişi oldu.
204 bin anne, oğlunun tabutuna sarılıp “Affet bizi oğlum, 18 bin lira bulamadık” sözleriyle hepimizin yüreğini lime lime eden o sözleri etmek zorunda kalmadı.
Artık ben de bir şehit askerin akrabasıyım. 11 Ağustos Salı günü toprağa verilen Barış Aybek’in akrabasıyım. Sanmayın ki bunu övünerek, gururlanarak söylüyorum, yazıyorum. Bu, ölümlerin herhalde en acısı, en fenası…
Türkiye’de her erkek çocuk eğer fakir bir ailede doğmuşsa, asker doğmuştur. Onu ailesi ve komşuları şenliklerle uğurlar ve hep birlikte bağırırlar, “En büyük asker bizim asker!” diye. Oysa oğlu her asker olan annenin yüreğine işte tam da o şenlikte ateş düşer.
Barış ancak sokakta, yollarda ve meydanlarda olur!
Eğer meydanda ve sokakta Barış sesi olmazsa Barış hiç gelmez. Savaşı durduracak tek şey halkın, barış savunucularının sokaklarda ve meydanlarda ısrarcı olması!
“İktidarların güçlerini ve zenginliklerini koruması uğruna verilen savaşları, kardeşi kardeşe kırdırtan militarist zihniyeti reddediyorum” derken Alper Sapan, Evrim Deniz Erol, Serhat Devrim, Medali Barutçu, Vatan Budak…SGDF’den, HDP’den, ESP’den onca Güzel İnsan, Yoldaş, Can yoldaşı kaybettik!
Bu koalisyonun, Erdoğan, Davutoğlu kadar MİT Başkanı Hakan Fidan’ın da kanımca içinde olduğu bir üçlü sivil liderlikle, yeni Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın başını çektiği, ordunun yeni komuta kademesi arasında olduğunu düşünüyorum.
Sahada, ofiste, sokakta ve hatta dağdan haber yapan, kitap yazan gazetecilere sordum. Nasıl olacak? Barış gazeteciliği nasıl hayat bulacak?