Frontex’i Kaldırın, AB Sınır Rejimini Sonlandırın

Vicdani Ret Derneği’nin de imzacısı olduğu “Abolish Frontex” kampanyası başladı. Avrupa ve Kuzey Afrika’dan 50’den fazla grubun başlattığı kampanyayla, şiddete ve ölüme neden olan yapıların ve politikaların ortadan kaldırılması talep ediliyor, herkes için adaleti ve güvenliği garanti eden bir sistem inşa etmeye çağrı yapılıyor.

Gönderilen: AB üye devletleri hükümetleri, Avrupa Komisyonu, Avrupa Konseyi, AB
Konseyi, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Sınır ve Sahil Güvenlik Ajansı (Frontex)


Daha fazlası için tıklayın
Bu yıl, güvenli bir yer ararken Akdeniz’i geçmeye çalışan 740’tan fazla insan hayatını
kaybetti. AB’nin sınır rejimi, bu insanları çoğu kez açık denize çıkamayacak gemilerle
tehlikeli göç yollarından geçmeye zorladı; komşu ülkeleri bu insanları yolda durdurmaları
için seferber etti; şiddet ve geri püskürtme ile karşı karşıya getirdi ya da kurtarmayı
reddederek denizde boğulmaya mahkum etti.
Bunlar, Avrupa Birliği’nin insanları korumak yerine sınırları güçlendirme takıntısı nedeniyle
kaybedilen canlar. Pekiyi ne pahasına? Kale Avrupası (Fortress Europe) politikaları
1993’ten bu yana 40.555’den fazla insanın ölümüne sebep oldu. Akdeniz’de, Atlantik’te ve
çölde ölüme terk edilenler, sınırlarda vurulanlar, gözaltı merkezlerinde intihar sebebiyle
ölenler, sınır dışı edildikten sonra işkence görenler ve öldürülenler: kanları AB’nin
ellerinde.

Bu şiddetin merkezinde, AB’nin sınır polis gücü olan Avrupa Sınır ve Sahil Güvenlik Ajansı
Frontex bulunuyor. Frontex, 15 yıllık varlığı boyunca, Avrupa’nın hareket halindeki
insanlara karşı şiddet içeren politikalarının hem hevesli destekleyicisi hem de kilit
uygulayıcısı olageldi. Geçtiğimiz aylarda gazeteciler ve insan hakları grupları tarafından
yapılan bir dizi soruşturma, gözleri genellikle kamu incelemesinden saklanan Frontex’e
döndürdü. Kapsamlı kanıtlar, AB’nin sınır gücünün, yasadışı geri püskürtme taktiklerine ve
insan hakları ihlallerine defalarca karıştığını ortaya koydu.
Bu ifşalar talihsiz tesadüfler, yanlış anlamalar veya münferit olaylar değil. Bunlar
buzdağının görünen parçası ve AB’nin militarize edilmiş sınır rejiminin doğal sonucu.
Sınırdaki her ölüm ve şiddet olayının kaynağı, AB’nin kendi seçimi ve tasarısıyla
oluşturduğu politikası. .
Frontex’e 2027’ye kadar 5,6 milyar Euro’luk bir bütçe ayrıldı ve o zamana kadar 10.000
silahlı sınır muhafızından oluşan kendi ordusuna sahip olacak; aynı zamanda AB çapında
sınır dışı edilmeleri koordine etme konusunda her zamankinden daha fazla yetkiye sahip
olacak. Bu arada, Avrupa an itibariyle 1.000 kilometreden fazla sınır duvarı ve çit inşa
etmiş durumda. AB’nin militarize edilmiş sınırları, yoğun ve istilacı gözetleme faaliyetleri ile
sürdürülürken kişisel (biyometrik) bilgilerle dolu veri tabanlarıyla da birbirine bağlı.
İnsanların Avrupa topraklarına ulaşmasını dahi engellemek adına üçüncü ülkeler, ileri
karakol sınır muhafızı görevi görmeleri için ağır bir baskı altında tutuluyor.
Bu politikalar, göçü bir güvenlik sorunu olarak çerçeveleyen ve hareket halindeki çaresiz
insanları bir tehdit olarak gösteren bir anlatı üzerine inşa edilmekte. Bu politikalar, buradan
milyarlarca avro kâr elde eden askeri ve güvenlik endüstrisi ile yakın işbirliği içinde
tasarlandı.

Bu politikalar, hayatları korumaz, aksine tehlikeye atar; Avrupa’da aşırı sağın yükselişini
körükler, ırkçılığı güçlendirir; ve yüzyıllardır süregelen kolonyalizm, zulüm ve sömürü
üzerine yükselirler.
Aynı zamanda, Avrupa Birliği, silah ihracatı, doğal kaynakların talanı, iklim krizi gibi temel
göç nedenlerine katkıda bulunmaya devam etmekte.
Kale Avrupası bizi utanca boğuyor, hakları baskı altında tutuyor ve adaleti engelliyor.
Ancak bu şekilde olmak zorunda değil.

Bugün, AB içinden ve dışından aktivistler ve örgütler tek bir taleple bir araya geliyor:
Frontex’e ve onun başını çektiği sisteme son.
Denizde veya çölde daha fazla can kaybı, gözaltında veya insanlık dışı mülteci
kamplarında harcanan hayatlar görmek istemiyoruz. Zenginlerin servetini yoksulların ve
ezilenlerin çaresizliğinden ve haklı öfkesinden korumak için güçlendirilen sınırlarla daha da
fazla bölünen bir dünyaya karşı çıkıyoruz.

Herkes için hareket özgürlüğüne; hareket halindeki insanlara destek ve sığınak sağlamaya;
insanların evlerinden kaçmak zorunda kalmayacağı ve istedikleri yerde yaşayabileceği bir
dünya için çalışmaya inanıyoruz.

Bu bağlamda, Frontex reform edilemez. Frontex’e son verilmelidir. Bu mektubun imzacıları
olarak, bu hedefe olan bağlılığımızı taahhüt ediyoruz. Frontex’in varlığını haklı çıkaracak
hiçbir mazeret, soruşturma veya isteksiz reform prosedürü olamaz.
Şiddete ve ölüme neden olan yapıların ve politikaların ortadan kaldırılmasını talep
ediyoruz. Bunun yerine, herkes için adaleti ve güvenliği garanti eden bir sistem inşa
etmeliyiz. Frontex’i kaldırmanızı ve temsil ettiği AB sınır rejimine son vermenizi talep
ediyoruz.

Kampanya hakkında detaylı bilgi için; https://abolishfrontex.org/

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org