Ben Günce Akpınar,
anarşist ve anti-militarist, liseli bir kadınım. Militarizm ile çok küçük yaşta tanıştım. Bana edepli ve uslu olmayı, “kız gibi” davranmayı öğretti. Sonra üzerinde önlük, elinde tebeşir, ağzından düşürmediği tehditleri ile öğretmene karşı haddimi bildirdi, itaat etmeyi öğretti.
Evde, okulda, sokakta, medyada; dört bir yandaydı militarizm. Vatanın, milletin şanını bölünmezliğini anlattı. Yaptığı katliamları, kanlı savaşlarını yüceltti, meşrulaştırdı.
T.C. Devletinin yıllardır Kürt halkına karşı uyguladığı imha ve inkar politikası doğrultusunda, kardeşi kardeşe öldürttü, katlettiği kardeşlerimizi unutmamızı, yok saymamızı dayattı. Unutmayı reddedenlere, devletin katliamlarına isyan edenlere karşılık katliamcı geleneğini sürdürdü.
Oysa ben, 14 yaşında havan topuyla katledilen Ceylan’ı, 12 yaşında 13 kurşunla vurulan Uğur’u, yaşamak için günlerce, 15 yaşında 16 kilo kalıncaya dek direnen Berkin’i unutmayı reddediyorum.
Bundan tam 3 yıl önce Roboski’de katledilenleri, bugün Kobane’de aynı katliamcı geleneğe karşı direnenleri yok saymayı reddediyorum.
Devlet; bireyi, yaşamı, özgürlüğü katleder. Ben bu ilişki biçiminin içinde yer almayı reddediyor, paylaşma ve dayanışmayla örülü bir yaşam için mücadele ediyorum. Devrimci anarşist bir birey olarak vicdani reddimi açıklıyorum. Biliyorum ki, tüm devletler terörist, tüm ordular katildir!
Günce Akpınar
Galatasaray’da gerçekleştirilen ‘Roboski için bir kez daha reddediyoruz’ etkinliğinde vicdani reddini açıkladı.
PAYLAŞ.