İki Köyün Etrafında 20 Kalekol

“Navberojan etrafı ile bizim köyün etrafında 20 karakol kurmuşlar. Peki bu karakolları neden kurdular? Adalet için kurmadıkları kesin. Kurmuşlar ki insanlar evlerinden çıkamaz olsun, bir iş yapamaz olsun. İnsanları aç bırakmak en büyük amaçları”

Karakol ve kalekollarla sınırdaki nefes kesildi!

2015-08-12 08:07:04
NEDİM TÜRFENT
HAKKARİ (DİHA) – Çözüm sürecini, sınır hattına “askeri yığınak” yapma fırsatı olarak gören AKP, geçtiğimiz 26 Ocak’ta askerler tarafından katledilen Nejdet Yaman’ın (26) köyü olan Hakkari Şemdinli’nin Samanlı (Mavan) köyünde yaptığı karakol ve kalekollarla, köylülerin yüzlerce dönüm arazisini işgal etmiş durumda. Topraklarının büyük bir kısmı askeri işgal altında olan köy sakinleri, tek geçim kaynağı olan hayvancılık ve çiftçiliği bile yapamaz hale geldi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile başlatılan ve geçici AKP hükümetinin devreye koyduğu topyekûn savaş konsepti ile çatışmalı süreç tekrardan başlarken, askeriye de sınır hattında bulunan köylerde yaşayan yurttaşlar üzerindeki baskısının dozajını iyice arttırdı. Federal Kürdistan Bölgesi sınırının sıfır noktasında yer alan Hakkari’nin Şemdinli ilçesine bağlı Samanlı (Mavan) köyünde ikamet eden yurttaşlar da artan askeri baskılar ve topraklarının işgal edilmesinden yana dertli.

Bölgede sınırın neredeyse her tepesine kurulan ve askeri mühimmatla hınca hınç doldurulan karakol ve kalekolların köylülerin tapulu arazilerinin üzerine inşa edilmesi gibi askeri nizamiye noktaları da yine köylülerin bağları ile tarlalarının içinde kurulmuş durumda.

Katledilen Yaman’ın köyü asker işgali altında

Geçtiğimiz 26 Ocak’ta, askerler tarafından katledilen Nejdet Yaman’ın (26) da köyü olan Samanlı’da bulunan Samanlı Taburu’ndan itibaren sınır hattı boyunca Masikur, Kete Korê, Çemekûrkê, Koryürek (Bêgîjnê), Çema, Suçıktı (Belûçiya), Mordağ (Dêrkê) ve Sûlke tepelerinde hem yeni karakol ve kalekol kurulmuş, hem de eskilerinde güçlendirme çalışmaları yapılmış. Tüm karakol ve kalekollar arasındaki “güvenlik” yolları da köylülerin arazileri üzerine işgal yoluyla kuruşmuş.

Yine, seyyar arama noktaları ile beraber, askerlerin ormanlık alanlarda çadırlar içinde sık sık pusuya yattığını da kaydeden köylüler, köyler arasındaki ulaşımımız bile artık sürekli asker tacizi ile geçtiğini anlattı.
Topraklarının büyük bir kısmı askeri işgal altında olan köy sakinleri, asker işgali nedeniyle tek geçim kaynağı olan hayvancılık ve çiftçiliği bile yapamaz hale geldiklerini kaydetti.

‘Barış süreci ile nefes almayı bekliyorduk ama…’

Sınır hattında yaşamın askerler tarafından iyice zorlaştırıldığını belirten köy sakinlerinden Zikri Yaman, “Artık hiç kimse buralarda bir şey yapamıyor. İnsanlar hayvanlarını bile kendi topraklarında otlayamaz hale geldi. Askerler sınıra yakın tüm alanlarımızı tutmuş durumda. Sınır hemen köyün aşağısındaki dere belirler ve bağ bahçelerimiz de derenin kenarında. Ama askeriye artık izin vermiyor. Şimdi biri bahçesine gitse, asker gider onu oradan çıkarır” şeklinde konuştu.

“Buraların bir güzelliği kalmadı” diye sözlerini sürdüren Yaman, içinde bulundukları durum hakkında şunları söyledi: “Barış süreci başladığında bizler artık nefes almayı bekliyorduk. Ama süreçle beraber her yere her tepeye karakol ve kalekol kurdular. Topraklarımız hepten işgal edildi. Süreçle beraber baskılarını iyice arttırdılar. Bizim köyden itibaren sınır hattı boyunca her yer asker dolu. Her 100 veya 200 metrede bir askeri noktalar, karakollar ve kalekollar var. Halk artık bir yere bile gidip gelemiyor. Köyler arasındaki yollar bile asker baskısı altında. Bir iş yok, bir ticaret yok” ifadesinde bulundu. Akrabası Nejdet Yaman’ın da köyün yolunda askerler tarafından katledildiğini anımsatan Yaman, “İşte bu yoldan gelirken, askerler hemen şuradaki tepede ateş ettiler ve Nejdet buraya yığıldı. Yani burada böyle öldürüyorlar insanları.”

İki köy etrafında 20 karakol

Sınır ticareti yapmalarının da yine askerlerce engellendiğini söyleyen Yaman, “Navberojan’dan bizim köye, bizim köyden de Masikur’a doğru her yere karakol kurdular. Navberojan etrafı ile bizim köyün etrafında 20 karakol kurmuşlar. Peki bu karakolları neden kurdular? Adalet için kurmadıkları kesin. Kurmuşlar ki insanlar evlerinden çıkamaz olsun, bir iş yapamaz olsun. İnsanları aç bırakmak en büyük amaçları” kaydetti.

‘Bizler demokrasi dedikçe, Erdoğan diktatörlük diyor’

Erdoğan’ın adaletinin karakol yapmak olduğunu ifade eden Yaman, “Erdoğan dönüp dolaşıp ne yapıyor? Saddam Hüseyin gibi bir kanun kurmak peşinde. Peki Saddam’a ne oldu? Yerin dibine kadar saklandı. Ama oradan çıkarıldı ve hesap soruldu. Kürtler barış ve demokrasi dedikçe, o diktatörlükte inat ediyor. Türk devletinde hiç adalet kalmadı artık” ifadelerini kullandı.

Köyler arasında bulunan yollarda askeriyenin sürekli olarak gezdiğini ve gelen gideni taciz ettiğini de aktaran Yaman, “Yüzlerce dönüm arazimizi işgal etmişler, kalkıp bir de yollarımızı da engelliyorlar. Yüze yakın tarlamız askeri işgal altında. Hayvancılık yapamaz duruma geldik. Hayvanlarımızı dereye getirmek zorundayız, çünkü başka su yok. Ama derede de askeriye var” diye konuştu.

(fç/öç)
http://www.bestanuce.info/203320/karakol-ve-kalekollarla-sinirdaki-nefes-kesildi

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org