İsrail’de barış yanlıları hükümetin hedefinde: ‘Soruşturmalar tsunami gibi geliyor’

İinsanlar, 7 Ekim’deki saldırıların ardından ‘Hamas’a sempati duydukları’ şeklinde yorumlanan düşüncelerini ifade ettikleri için gözaltına alınıyor, işlerinden kovuluyor ve hatta saldırıya uğruyor.

23 Ekim 2023
Gazze ve Batı Şeria’da bombardıman ve çatışmaların şiddeti artarken İsrail’deki barış yanlıları da aşırı sağcı başbakan Binyamin Netanyahu hükümetinin hedefinde. Çok sayıda kişi işlerinden kovulup gözaltına alınırken, öğrenciler de baskı altında.

Artı Gerçek – İsrail’in Gazze’ye yönelik ablukası ve hava bombardımanı üçüncü haftasında da devam ederken, ülke içinde ‘barış’ isteyenlere yönelik baskılar da artıyor. İsrail’in dört bir yanında insanlar, 7 Ekim’deki saldırıların ardından ‘Hamas’a sempati duydukları’ şeklinde yorumlanan düşüncelerini ifade ettikleri için gözaltına alınıyor, işlerinden kovuluyor ve hatta saldırıya uğruyor. ‘Hamas yanlısı’ tanımı genellikle Gazze’deki Filistinli çocukların durumuna duyulan sempatiyi ya da özellikle Arapça ve İbranice ifade edilen barış çağrılarını da kapsayacak şekilde genişletiliyor. Son olarak Yahudi-Arap barış hareketinin iki üyesi “Yahudiler ve Araplar, bunu birlikte atlatacağız” mesajını içeren posterler astıkları için gözaltına alındı ve İbranice ve Arapça barış sloganları yazılı tişörtlerine de el konuldu.

‘MÜSLÜMAN LİDERLERİ VE DİN ADAMLARINI HEDEF ALMIŞTIM’

Geçen hafta, İsrail’in Petah Tikva kentindeki bir hastanede 15 yıldır görev yapan Abed Samara sosyal medyadaki profil resmi nedeniyle işinden oldu. Resimde zeytin dalı taşıyan bir güvercin ve kelime-i şehadet yazılıydı. Yoğun bakım ünitesinin kalp hastalıklarından sorumlu müdürü ülkede yayımlanan Haaretz gazetesine, söz konusu resimle “akan kanı durdurmak için yeterince çaba göstermeyen Müslüman liderleri ve din adamlarını” hedef aldığını söylese de hastane yönetimi bunu ‘düşmana destek’ olarak niteledi.

‘SADECE ELEŞTİRİNİN DEĞİL MERHAMETİN DE SUSTURULDUĞU BİR TSUNAMİ’

Ülke içinde artan baskı aşırı sağcı Binyamin Netanyahu hükümetinin bir eseri. 7 Ekim saldırılarından bu yana polise, neyin ‘terörizme destek’ sayılacağını belirleme konusunda geniş bir takdir yetkisi verildi. İnsan hakları avukatı Michael Sfard’a göre polis artık savcılara başvurmak zorunda değil ve bu da bireysel ifade özgürlüğü için önemli bir yasal korumayı ortadan kaldırıyor. Sfard, “Polis soruşturmalarında bir tsunami görüyoruz” dedi ve “Hedef alınan insanlar çok korkutucu bir deneyim yaşıyorlar ve bu deneyim herhangi bir iddianame ile sonuçlanmasa bile yine de ürpertici” diye ekledi. Sfard, “Sadece eleştirinin değil, aynı zamanda merhametin de susturulduğu bir dalga var” diye konuştu.

ÖĞRENCİLERE YÖNELİK BASKILAR DA ARTIYOR

İsrail Emniyet Müdürü Yaakov Shabtai geçen hafta yaptığı açıklamada, Gazze’ye sempati duyan protestoların güç kullanılarak dağıtıldığını söyledi ve ekledi: “Gazze ile özdeşleşmek isteyen herkese kapımız açık. Onları şimdi oraya giden otobüslere bindireceğim ve oraya gitmelerine yardımcı olacağım.”

Geçen haftanın başında İsrail Başsavcılığı da üniversite ve yüksek okullara “terörizmi öven sözler” paylaşan öğrencilerin dosyalarını polise iletme talimatı verdiğini duyurdu. Başsavcının talimatının ardından İsrail üniversitelerinde gözle görülür bir tasfiye yaşandı. Yasal haklar grubu Adalah, yaklaşık 50 Filistinli öğrencinin sosyal medya paylaşımları nedeniyle disiplin kurullarına çağrıldığını ve bazılarının eğitimlerine ara verdiğini duyurdu.

HER İKİ TARAFTA ÖLENLER İÇİN DUA ETTİ, ŞİMDİ SAKLANIYOR

Sol görüşlü gazeteci Israel Frey, Hamas saldırılarında ölenler ve Gazze’de bombardımana maruz kalan Filistinli siviller için Kaddish (Yahudilerin ölüler için yaptığı dua) okuduğu bir video yayınladı. Kısa bir süre sonra, Telegram mesajlaşma platformunun anonim bir kullanıcısı, sağcı gruplar tarafından geniş çapta paylaşılan adresini yayınladı ve dışarıda toplanan bir kalabalık pencerelerine havai fişekler fırlatarak onu ailesiyle birlikte kaçmaya zorladı. Şu anda saklanıyor.

‘Standing Together’ın (Birlikte Durmak) ülke direktörü Alon-Lee Green, Frey’in başına gelenlerin hükümet politikalarına ve Filistinlilerin toplu olarak cezalandırılmasına karşı çıkan İsraillilere yönelik yaygın gözdağının sadece bir örneği olduğunu dile getirdi. Green, “Pek çok insan farklı siyasi görüşleri ya da sadece kimlikleri nedeniyle işten çıkarılıyor” dedi ve ekledi: “Her gün yardım hattımıza özellikle işlerini kaybeden insanlardan yüzlerce telefon alıyoruz. Bunların ezici çoğunluğu savaşı durdurma çağrısı yapıyor ya da ‘Gazze’de çocuklar da var’ gibi şeyler söylüyor.”

Kaynak: Artı Gerçek

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org