07 Ocak 2024
İsrail’de 7 Ekim sonrası hakim olan şiddet yanlısı aşırı sağ iklim de nadiren de olsa barış yanlısı sesler duyuluyor. Askere gitmeyi reddedeceğini açıklayan 18 yaşındaki Sofia Orr, “Ben çözümün parçası olmak istiyorum, sorunun değil” dedi.
Artı Gerçek – İsrail’de 18 yaşındaki İsrailli Tal Mitnick’in Gazze’deki savaşın ilk vicdani retçisi olmasının ardından, orduya katılarak Gazze’deki savaşta rol oynamayı reddeden gençlerin sayısının arttığı belirtiliyor. France 24‘ün konuştuğu vicdani retçiler, siyasi bir soruna askeri çözüm aranmasını onaylamadıklarını, Filistinlilere zulmedilmesinde rol almayı reddettiklerini söyledi.
İsrail’de 18 yaşını dolduran her kadın ve erkeğin askerlik yapması zorunlu tutulurken, ordu büyük ölçüde yedek askerler sayesinde faaliyet gösteriyor. Ülkede erkeklerin 32, kadınların da 24 ay zorunlu askerlik yapması gerekiyor. Bundan sonra da, sırasıyla 40 ve 38 yaşlarına kadar “gerekli görüldüğünde” her an askere çağrılabiliyorlar.
‘APARTHEID’DA YER ALMAYI REDDEDİYORUM’
18 yaşındaki Sofia Orr ise France 24 ile söyleşisinde, “25 Şubat’ta teslim olma tarihim geldiğimde orduya katılmayı reddedeceğim ve bunun için askeri cezaevine gireceğim” dedi. Hayfa kentinde yaşayan Orr, “İsrail’in özellikle de şu anki savaşta Filistin halkına uyguladığı şiddet politikalarını ve apartheid’da rol almayı reddediyorum. Siyasi bir soruna askeri bir çözüm olmadığı mesajını vermek istiyorum ve bu, şu an her zamankinden daha açık” diye konuştu. Orr, “Ve ben çözümün parçası olmak istiyorum, sorunun değil” vurgusu yaptı.
‘SİYASİ ORTAMIN TAMAMI SAĞA KAYDI’
Gazze’de 22 bini aşkın Filistinlinin öldürüldüğü savaşın ilk vicdani retçisi olan Mitnick’in kendisini etkilediğini belirten Orr, ülkedeki siyasi atmosfer nedeniyle orduya katılmayı reddetmenin her zamankinden zor olduğunu da belirtti: “Sağa doğru güçlü bir kayma yaşandı ve siyasi ortamın tamamı daha şiddet yanlısı, saldırgan hale geldi.”
‘İNSANLARI ŞİDDETE MARUZ BIRAKIRSANIZ SİZİ DE ŞİDDET VURUR’
15 yaşında aldığı vicdani ret kararından dönmeyeceğini belirten Orr, “7 Ekim hiçbir şeyi değiştirmedi. Bunun bekleniyor olması gerekirdi çünkü insanları aşırı şiddete maruz bırakırsanız, aşırı şiddet gelip sizi vuracaktır. Bu kaçınılmaz” diye konuştu. Orr, 7 Ekim saldırıları sonrasında vicdani ret kararından daha da emin olduğunu söyledi: “Savaşın başlamasından ve Gazze’de Gazzelilere uygulanan korkunç şiddetten, bölgenin tamamının yıkılmasından sonra, bir başka seçenek için savaşmamız gerektiğinden ve bunun hiçbir şeyi çözmeyeceğinden daha da emin oldum. Bu kan döngüsüne direnmem gerektiğinden yoksa hiç bitmeyeceğinden emin oldum.”
‘MUAFİYET BENİM İÇİN SEÇENEK DEĞİL, BEN DİRENİYORUM’
Orr, fiziksel veya zihinler sorunların sonucunda askerlikten muaf tutulma, böylece hapis cezası almama seçeneğinin de kendisi için söz konusu olmadığını anlattı. Askere gitmemesinin arka planında siyasi gerekçeler bulunduğunu vurgulayan Orr, farkındalık yaratmak için bunların bilinmesi gerektiğini ve direnmeyi seçtiğini vurguladı. Orr, ailesinin de kendisini desteklediğini, bir sınıf arkadaşının kendisine destek verdiğini söyleyerek “Yaratacağım etki küçük olsa da yine de bu bir etkidir ve buna değer” diye konuştu.
‘ELDE ETTİĞİMİZ TEK İLERLEME SİYASİ ARAÇLARLA SAĞLANDI’
Filistinlilerin durumuna İsrail içinde dikkat çekmek için işgal altındaki Batı Şeria’da hem yasadışı yerleşimcilerle hem de Filistinlilerle görüştüğünü de anlatan Orr, “Son 70 yılda ordunun askeri çözümleri kullanmasının bizi bir yere götürmediğini gördük. Bu topraklarda elde ettiğimiz tek ilerleme siyasi araçlarla, müzakerelerle ve barış yapmaya çalışmakla sağlandı. Dolayısıyla tekrar ediyorum, siyasi bir sorunun askeri bir çözümü yoktur. Bu sorun hem siyasi, hem insani. Ve ordu bunların ikisini de çözemez” dedi.
‘FİLİSTİNLİLER TABİİ Kİ HAMAS’A KATILACAKTIR’
Hamas’ın “İsrail’in ortadan kaldırma girişimleri” ile güçlendiğine dikkat çeken Orr, “Filistinlilere bir alternatif sunmazsanız direnişin tek yöntem olduğunu düşüneceklerdir. Ve eğer İsrail’in konuşmayı bildiği tek dilin bu olduğunu düşünürlerse, direnişin özgürlük için tek şansları olduğunu düşüneceklerdir. Tabii ki Hamas’a katılıp şiddet içerikli direnişi deneyeceklerdir” ifadelerini kullandı. Orr, 7 Ekim saldırılarının Filistin davasında ilerleme sağlamadığı görüşünü de paylaşırken, İsrail’in aralıksız saldırılarının çözüm umudunu iyice uzaklaştırdığına dikkat çekti.
‘ORDUNUN PARÇASI OLMAK İŞGALİN PARÇASI OLMAKTI’
France 24’e konuşan bir diğer vicdani retçi ise bugün 22 yaşında olan Avial Rubin… 19 yaşında olduğu 2021 yılında askere gitmeyi reddeden ve dört ay hapis yatan Rubin, bu kararından memnuniyet duyduğunu anlattı. Rubin “Ben, işgal ve Nekba’dan tiksinerek büyüdüm. İsrail ordusunun bir parçası olmak, bunun bir parçası olmaktı” dedi.
‘YILLARDIR AYNI DÖNGÜ SÜRÜYOR’
“İsrail’in hiçbir şeyden ders almama gibi inanılmaz bir becerisi var” ifadelerini kullanan Rubin, şöyle devam etti: “Yıllardır bombalıyoruz, öldürüyoruz ve işgal ediyoruz. Sonra bir katliam gerçekleşiyor ve bombalıyoruz, işgal ediyoruz, öldürüyoruz. Sonra bir katliam oluyor. Fakat ne zaman bir şey olsa, çözüm Gazze’yi bombalamakta aranıyor, ‘Bu kez işe yarayacak, bu kez farklı olacak’ deniyor.”
‘FKÖ İLE MUHATAP OLMAYINCA…’
Rubin şu yorumu yaptı: “Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) terör eylemleri gerçekleştirdi ve katliamlar yaptı ama nihayetinde, en başta tek bir laik demokratik devlet istiyorlardı. Sonrasında ise iki devlet. İsrail 1980’lerde FKÖ ile muhatap olmak istemedi. Dolayısıyla FKÖ’yü oradan çıkarmak için Lübnan’ı işgal ettik ve karşılığını, milyon kere daha kötü olan Hizbullah’ın kurulmasıyla aldık. İsrail sonra işgal altındaki Gazze’de FKÖ ile muhatap olmak istemedi. Dolayısıyla Hamas’ın -ki o da milyon kere daha kötü- yükselmesine yardım etti. İsrail’in tarihi, durumu tekrar tekrar daha kötü hale getiren bir dizi askeri çözümle dolu.” (DIŞ HABERLER)
Kaynak: Artı Gerçek