KKTC Meclisi’nde vicdani ret tartışması: “Mustafa Hürben hapse girerse, sizin yüzünüzden girecek”

Meclisi Genel Kurulu’nda kürsüye çıkan CTP Milletvekili Sami Özuslu, “Vicdani ret hakkını 100 sene önce tanıyan ülkeler var. Bu mesele bir lütuf değil, insan hakkı olarak sayılıyor. Ve insan hakkı olarak sayan kurumlar arasında; AİHM var, ‘KKTC’nin Anayasa kadar güçlü saydığı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde var” dedi.

CTP Milletvekili Sami Özuslu, vicdani reddin yasallaşmaması adına oy kullanan hükümet vekillerine seslendi, 18 Ocak’ta bir kez daha askeri mahkemeye çıkarılacak vicdani retçi Mustafa Hürben’in hapse girme riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtti.

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda kürsüye çıkan CTP Milletvekili Sami Özuslu, vicdani reddin yasallaşmaması adına oy kullanan hükümet vekillerine seslendi, 18 Ocak’ta bir kez daha askeri mahkemeye çıkarılacak vicdani retçi Mustafa Hürben’in hapse girme riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtti.
Ösuzlu, “Bu çocuk hapse girerse, sizin yüzünüzden girecek. Sorumluluğu sizin omzunuzda olacak” dedi.
Çok sayıda genç erkeğin, zorunlu askerlik nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşadığına dikkat çeken Özuslu, “Çok sayıda genç erkek ya Kıbrıs’ın kuzeyine hapsoluyor ya da göç etmek durumunda kalıyor” ifadelerini kullandı.
Özuslu’ya yanıt vermek üzere kürsüye çıkan UBP – YDP – DP Hükümeti’nden “nöbetçi bakan” Erhan Arıklı ise “Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın kaynak sıkıntısı yaşadığını, yeterli asker sayısına ulaşılması halinde vicdani ret meselesinin tartışılabileceğini” söyledi.

CTP Milletvekili Özuslu: “100 yıl önce vicdani reddi hak sayan ülkeler var”
UBP – YDP – DP Hükümeti’nin adım atmama ısrarı nedeniyle Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşam süren gençlerin, özellikle de genç erkeklerin yaşadığı sorunlara dikkat çekmek istediğini belirten CTP Milletvekili Sami Özuslu, askerlikle ilgili çeşitli defalarda meclisin gündemine yasa tasarıları ve öneriler geldiğini söyledi.
Söz konusu yasa önerilerinden birinin, geçtiğimiz hafta CTP ve bağımsız milletvekilleri tarafından, bir diğerinin ise UBP Milletvekili Resmiye Canaltay tarafından sunulduğunu anımsatan Özuslu, “Fakat bunlar bir türlü görüşülmüyor. Geçen hafta sunduğumuz ve hükümetin oylarıyla reddedilen vicdani ret melesin, sevgili Erkut Şahali ve sevgili Doğuş Derya anlatmıştı, bir de ben tekrardan, tane tane anlatmak istiyorum” diyerek şöyle devam etti:
“1916’da İngiltere, 1920’de Danimarka ve İsveç, 1922’de Hollanda, Norveç ve Finlandiya, 1949’da Almanya, 1963’de Lüksemburg, Fransa, Belçika… 1992’de Kıbrıs Cumhuriyeti… Vicdani ret hakkını 100 sene önce tanıyan ülkeler var. Bu mesele bir lütuf değil, insan hakkı olarak sayılıyor. Ve insan hakkı olarak sayan kurumlar arasında; AİHM var, ‘KKTC’nin Anayasa kadar güçlü saydığı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde var.”

“Türk ordusunun silahlanması yok mu? Yeni üs açma girişimi yok mu?”
Vicdani ret hakkına ilişkin hükümetin olumsuz yönde oy kullanacağını açıklayan UBP Grup Başkan Vekili Sunat Atun’un geçtiğimiz haftaki konuşmasını tekrar dinlediğini belirten Özuslu, şöyle devam etti:
“Sunay Bey dedi ki olmaz, neden? Kıbrıs’ta ateşkes var. E günaydın. Ateşkesin barış anlamına gelmediğini söylüyoruz. Bu yüzden federal çözümün yegâne çözüm modeli olduğunu savunuyoruz. Ateşkes koşullarının varlığı mademki bu vesileyle aklına geldi hükümetin, gelin bu ateşkes koşulları nasıl ortadan kalkar bunu bulalım. Bu yolda yürüyelim. Başka ne gerekçe sunuyor? Rumlar silahlanıyor. Türk ordusunun silahlanması yok, yeni üs açma girişimi yok gibi davranırsanız, Rum silahlanmasından yola çıkıp ABD tarafından silah ambargosunun kaldırılmasına kadar varırsınız.”

“Çok sayıda genç erkek ya Kıbrıs’ın kuzeyine hapsoluyor ya da göç etmek durumunda kalıyor”
Çok sayıda genç erkeğin, sırf vicdani ret ve bedelli askerlikle ilgili uygulamaların yarattığı sıkıntılardan dolayı ya Kıbrıs’ın kuzeyine hapsolduğunu ya da göç etmek durumunda kaldığını belirten Özuslu, “Biz bu insanların gailesini çekmezsek, bu memlekette kalan veya göçmek durumunda olan gençlere Kıbrıs’a dönün mesajı vermezsek, gençlerimizi nesil nesil kaybedeceğiz” vurgusu yaptı.

“Mustafa Hürben hapse girerse, sizin yüzünüzden girecek”
18 Ocak’ta bir kez daha askeri mahkemeye çıkarılacak olan vicdani retçi Mustafa Hürben’in hapse girmekle karşı karşıya olduğunu anımsatan Özuslu, “Bu çocuk hapse girerse, sizin yüzünüzden girecek. Sorumluluğu sizin omzunuzda olacak” dedi.

Arıklı’dan yanıt: “Profesyonel askerliğe geçersek vicdani reddi konuşabiliriz” 
Özuslu’ya yanıt vermek üzere kürsüye çıkan UBP – YDP – DP Hükümeti’nden “nöbetçi bakan” Erhan Arıklı ise “Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın kaynak sıkıntısı yaşadığını, yeterli asker sayısına ulaşılması halinde vicdani ret meselesinin tartışılabileceğini” söyledi.
Sözlerine, CTP’yi eleştirerek başlayan Arıklı, “Şunu anlarım; CTP hiçbir dönemde iktidara gelmemiş olsa ve ilkesel olarak temel hedeflerinden biri vicdani ret olsa derim ki evet haklılar, ideolojileri gereği vicdani ret meselesini önemsiyorlar. 2004 yılından beridir CTP kaç defa iktidara geldi. Keşke atılması gereken adım vardıysa, atılsaydı” şeklinde konuştu.
Kıbrıs’ta henüz barış anlaşmasının yapılmadığını ve güvenlik kuvvetlerinin yeterli sayıda askere ulaşmadığını savunan Arıklı, şöyle devam etti:
“Alternatif olarak uzman erbaş konusu gündeme getirildi. O konuda da bugünü hükümet ve öncekiler, özlük haklarında ciddi iyileştirmeler yapamadığı için profesyonel askerliğe geçişte uzmanlığı cazip hale getiremedik. Yeterli kaynak oluştursak vicdani ret meselesini tartışabilirdik. Vicdani ret meselesini vekil olmadan önce bir makalemde açıklamıştım. Ben prensip olarak karşı değilim. Ama tekrar söylüyorum bunun şartlarını oluşturmamız gerek. Profesyonel askerliğe geçmemiz lazım. Uzmanların özlük haklarını iyileştirmemiz lazım. Uzmanlığı cazip hale getirmemiz gerekiyor. GKK’nın ihtiyaç duyduğu asker sayısına yetiştiğimize bunları konuşabiliriz.”

Kaynak: Yeni Düzen

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org