22.11.2014 00:00
Bedelli yine gündemde…
*
Askere gitmek istemeyen diyor ki,
“İşim var”
“Param var… Olmasa bile bulurum”
*
Peki…
Zenginin işi var da…
“Simitçinin” işi yok mu…
“Ayakkabı boyacısının”
“Amelenin” işi yok mu?
*
“Onlar mektep medrese görmemiş” diyorsanız…
*
Üniversite bitirmiş ama…
Düşük maaşla çalışan birinin işi yok mu?
*
Bir de şu mazeret var:
“Yaşı geçmiş”
“Bu yaştan sonra askerlik yapamaz”
*
Ancak…
Şunu sormaz kimse:
“O güne kadar askerlik yapmazken,
devlet neredeymiş?” diye…
*
Askerlik yapmayacaklarmış…
“Bedelli” istiyorlarmış…
*
Peki,
ya “askerlik” yapanlar?
*
Hem askerlik yapıp…
Hem bedel ödeyenler?
*
Onların geride bıraktığı işleri,
eşleri yok mu?
*
Haa…
“Bedelli” belki şu şekil olabilir:
“Zorunlu askerliği” kaldırırsın…
“Maaşlı sisteme” geçersin…
“Sigortalı” olur “tüfek omza” yapanlar…
Sonra dersin,
“Vatani görev yapmak istemeyen para ödesin”
*
Yönetim alır senden parayı…
Askerlik yapana verir…
Adil olan budur…
*
Hatırlayın,
Milliyetçi Devlet Bahçeli bile bir zaman,
“Anamın ak sütü gibi helal olsun bedelliye”
demişti.
Ardından,
“Vicdani ret”çileri vatan hainliğiyle suçlamıştı…
*
Parası olmayan bir üniversite mezunu genç,
“vicdani ret”çiyim derse suç…
“Param var askerlik yapmayacağım” diyen,
zengin üniversite mezunun yaptığı ise suç değil…
*
Hiç kimse hafifletmeye kalkmasın:
“Al şu parayı bana talim yaptırma, askere gitmeyeyim” demek…
Milli Savunma Bakanı’na rüşvet vermek anlamına,
Genelkurmay Başkanı’na rüşvet anlamına gelir…
*
Bir kamu görevlisinin,
“bir sakal ver seni göremeyeyim”
deyip,
suç işleyenin cezasını sumen altı etmesi gibi bişey…
*
“Yok ya ne alaka?” diyorsanız…
O zaman ben sorayım:
Rüşvet nedir?
http://www.milatgazetesi.com/Rusvet-nedir/63761#.VHBRn85umXN