ABD Başkanı Joe Biden’ın Ukrayna’nın Rusya topraklarını hedef alan saldırılar için uzun menzilli füze kullanmasına izin verdiği haberi hem ABD içinde hem de uluslararası alanda tepkilere yol açtı.
25-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında Moskova’da polis memurları, Moskova askere alma kurulu ve “Birleşik Askerlik Bürosu”nun katılımıyla baskınlar düzenledi ve askerlik çağındaki tahmini 40 ila 60 erkeği gözaltına aldı.
Fransa ve ABD temsilcilerinin, Ukrayna’ya asker gönderme isteğiyle ilgili açıklamalarını değerlendiren Peskov, “Bu aslında, NATO askerlerini, Rus askerlerinin karşısına çıkarmaktır. Bu, tamamen benzeri görülmemiş yeni gerilim.
Seferber edilen askerlerin protestocu eşleri, uzaklardaki Baymak’ta isyana kalkan Başkurtlar, Nadezhdin için imza verme kuyruğuna girenler ve [Yekaterina] Duntsova’nın [yeni muhalefet] partisi için yerel gruplar kuran insanlar – hepsi de ‘halk savaşın ve Putin’in arkasında’ efsanesini yıkan unsurlar.
Kampanya merkezine gelen kadın, oradaki çalışanlara dönerek, “Vladimir Vladimirovich Putin, eşimin orada (Ukrayna’da) olmasını söyleyen bir kararname çıkardı. Eşimin evde olması gerektiği ile ilgili ne zaman bir kararname çıkaracağını merak ediyorum” dedi.
“Uluslararası İnsan Hakları Günü”nden önceki hafta (4-10 Aralık) Rusya, Belarus ve Ukrayna büyükelçiliklerinin yanı sıra AB temsilcilikleri önünde mitingler ve gösteriler, firariler ve firari anıtların önünde nöbetler düzenleyeceğiz.
“Parmaklıklar ardında olmama rağmen sizlerden daha özgürüm” diyen Skochilenko, “Diğerlerinden farklı olmaktan korkmuyorum. Belki de bu yüzden devletim benden ve benim gibilerden bu kadar korkuyor ve beni tehlikeli bir hayvan gibi kafeste tutuyor” dedi.
Rus gazeteci Marina Ovsyannikova, 14 Mart’ta savaş karşıtı bir pankart ile Rus devlet televizyonu Kanal 1’in ana haber yayınını bölmüş ve bu protesto dünyanın gündemine oturmuştu.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Ukraynalı savaş pilotlarının eğitimlerinin tamamlanması ardından Avrupa ülkelerinin Ukrayna’ya f-16 jetleri tedarik edeceklerini kaydetmişti.
“Gönüllülerimizin ve koordinatörlerimizin önemli bir kısmı Rusya’da bulunuyor ve şu anda artan bir devlet baskısı ve zulmü riskiyle karşı karşıyalar. Artan bu tehditlere rağmen, savaşa ve zorunlu askerliğe direnenleri destekleme taahhüdümüzü sürdürüyoruz.”
