“Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusuna tek taraflı askeri müdahalesi şiddetle kınandı”, müdahalenin, “uluslararası hukuku ihlal ettiği, bölgede istikrar ve güveni zedelediği, sivillerin yerlerinden olmasına yol açtığı ve IŞİD’in yeniden doğuşuna katkı sağlayabileceği” görüşlerine yer verildi.
Üniversite öğretim görevlisi ve kimya uzmanı Dr. Salih Necib, “Yaralının vücudunda gördüğüm izler beyaz fosfor kullanıldığını gösteriyor, patlamada oluşan dumanın görüntüleri de ıspatı güçlendiriyor” dedi.
Dikkat edilirse, Türkiye’de hiçbir yetkili ağızdan “çıkış stratejisine” dair bir cümle duyulmuyor. Tersine Türkiye öncelikle Afrin, Azez ve el Bab’a giderek daha çok yerleşiyor, egemenliğini, kendi devlet otoritesini kuruyor.
Almanya, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda YPG milislerine karşı düzenlenen askeri operasyonda kullanabileceği silah ve teçhizatın satışına izin verilmeyeceğini duyurmuştu. Ancak diğer silahlar ve daha önce onaylanan satışlar bu karardan etkilenmiyor.
“Türkiye’nin tek taraflı eylemi sorumsuz ve düşüncesizce. IŞİD’in potansiyel dirilişi, olası savaş suçları ve büyüyen insani kriz dahil sonuçlarının tüm sorumluğu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a aittir.”
EBCO Başkanı Friedhelm Schneider: “Türk hükümeti barbarca kavga etme araçlarından kaçınmalı ve nihayetinde askerlik hizmetine vicdani ret hakkını uluslararası insan hakları standartlarına uygun olarak yasallaştırmalıdır.”
“Bu çağrı, ‘tek başımayım, ne yapabilirim’ diyen herkesedir; bilin, yalnız değilsiniz. Savaşa karşı olan, ama sesi bastırılmış milyonlarız. “
Dünyadan ne gibi tepkiler geldi…
Alman hükümeti, Suriye’nin kuzeyine askeri müdahale hazırlığındaki Ankara’yı “gerilim artar, istikrarsızlık derinleşir, insani sonuçları vahim olur” açıklamasıyla uyardı.
ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Carla Gleason, Türkiye’nin ABD ile koordine içinde bulunmadan Fırat’ın doğusuna yapacağı bir müdahalenin ABD için “çok ciddi endişe” demek olacağını kaydetti.
