Trump’tan güç gösterisi: Pentagon’un bütçesini 54milyar dolar daha arttıracak

ABD ordusunun karşılaştığı sorunlar temel teknolojik gelişmelerden ve ABD ordusunun ne yapması gerektiğine ilişkin beklentilerdeki değişikliklerden kaynaklanıyor.

ABD, ordusunu nasıl güçlendirecek?

Jonathan Marcus Savunma ve diplomasi muhabiri
1 Mart 2017

ABD Başkanı Donald Trump önümüzdeki yıl savunma bütçesinin yüzde 10 oranında artırılmasını teklif etti. Bu, 54 milyar dolarlık bir ek bütçe anlamına gelecek.

Obama yönetimi de 2018’e kadar 35 milyar dolarlık bir savunma harcaması artışını öngörüyordu. Trump’ın planı ise 19 milyar dolarlık bir ek artış öngörüyor.

Trump yönetiminin teklifi ABD Kongresi’nin önde gelen yasa yapıcıları arasında şimdiden eleştiriliyor. ABD ordusunun yeniden inşaası paneline başkanlık yapan Cumhuriyetçi John McCain, Trump yönetiminin savunma bütçesine yeterince para ayırmadığı konusunda ısrarcı.

“Dünya yanarken, Başkan Obama’nın bütçesinden yüzde 3’lük bir artırımla Amerika barışı güvence altına alamaz. Daha iyisini yapabiliriz ve yapmalıyız,” diyor McCain.

McCain savunma için önümüzdeki yıl 640 milyar dolar harcanmasını, harcamanın 2022’ye kadar da 800 milyar dolara artırılmasını talep ediyor. Trump önümüzdeki yıl için 603 milyar dolarlık bütçe önermişti.

Bu savunma bütçesi tutarları, ana rakiplerini çoktan geride bırakmış olan bir ülke için çok fazla.

Doğru, ABD tek küresel askeri oyuncu olmaya devam ediyor. Doğru, dünya değişiyor – hem Çin hem Rusya stratejik olarak en önemli gördükleri konularda daha iddialı hareket ediyorlar.

Ancak ABD ordusunun karşılaştığı sorunlar temel teknolojik gelişmelerden ve ABD ordusunun ne yapması gerektiğine ilişkin beklentilerdeki değişikliklerden kaynaklanıyor.

Afganistan ve Irak’taki ayaklanmaya karşı koymaya yönelik savaşlar, ABD ordusunun düşünce yapısına geçen on yılda hükmetti.

Trump, Irak Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) karşı kısa vadede ABD’nin rolünü artırmayı hedeflese de, bir dönem kapanıyor.

Bu savaşlar bir jenerasyon boyunca ABD yetkililerini şekillendirdi. Ayaklanmaya karşı operasyonların yeniden öğrenilebilmesi için acı derslere ihtiyaç duydular.

Ayrıca yetenek ve ekipman en son teknolojinin kullanıldığı savaşlardaki bazı durumlarda yetersiz kaldı.

Yükselen bir Çin ve daha agresif bir Rusya’yla birlikte, ABD savaş düzeninde temel eksiklikler ortaya çıkıyor.

Rusya’nın Ukrayna’daki güç gösterisi

Bunun sayısız örneği var. 30 milimetrelik bombardıman silahlarıyla donanımlı Stryker zırhlı araçları geliştiriliyor, test ediliyor ve Avrupa’da konuşlandırılmaya hazırlanıyorlar. Ancak Rusya’nın kullandığı benzerleri, mevcut ABD araçlarından daha büyük bir vuruş gücüne sahip.

ABD generalleri Ukrayna’nın doğusunda gözler önüne serilen Rus ağır silahları ve elektronik savaş kapasitesinden oldukça etkilendiler.

Irak ve Afganistan’da, ABD ve müttefikleri elektronik alanda neredeyse tam nüfuza sahipti ve onların güçleri çok taraflı elektronik ortamda oldukları kadar uzman değiller.

Sorunlar Amerikan donanması ve hava kuvvetleri için de geçerli.

Asya-Pasifik bölgesinde verilen taahhütler nedeniyle, Orta Doğu’ya uçak gemilerinin konuşlandırılamadığı zamanlar oldu. Önemli sayıda uçak gemisi eksik parçalar ya da bakım için sıra beklerken hizmet veremiyor.

Bütün bunların üzerine, ABD teknolojik egemenliğinin azaldığının artan bir şekilde farkına varılıyor.

1980 ve 1990’ların sözde askeri devrimi- akıllı silahlar, hassas güdümleme ve insansız sistemler- ABD’nin on yıllar süren bilimsel ve teknik liderliğine dayanıyordu. Ama artık değil. ABD’li uzmanlar Çin’in yapay zeka konusundaki ilerlemesinden endişe duyuyor.

Yanıtlanmaktan kaçınılan soru şu: ABD geleceğin temel askeri teknolojilerinde öncülüğü güvence altına alıp koruyabilir mi?

Kaynak: BBC

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org