Vicdani reddimdir – Osman Yılmaz

Doğu karadenizli bir birey olarak askerlik denen olgunun, beni zapturapt altına alma arzusundan ve daha bir çok noktada dayattığı baskılardan azade bir hayat süreceğimi ilan ederim.

Merhaba ben Osman Yılmaz,

Makul bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak yetiştirildiğim çocukluğumdan erken gençliğe geçiş sürecinde, daha hayata dair çoğu unsurla ilgili tavrım netleşmemişken içinde olduğunu bildiğim bir kavramdı vicdani ret. Kafası karışmış 80 sonrası gençliğinin bir örneği olarak, lise zamanlarımda milli bayramlarda balkondan kocaman bir türk bayrağını eksik etmez, evin içinde ise askerlik olgusuna ve üstümde yarattığı baskıya sitem ederdim.

Askerlik kavramının ilk hissettiğim defoları, kuşkusuz sürekli yok edilecek bir kitlenin olmasıydı. Düşman olan bu kitle iktidarı elinde tutanlarının çıkar politikalarına göre belirleniyordu. Ardından bunun toplumsal cinsiyet algısındaki yeri beni rahatsız etti, sürekli daha fazla erkekleştirilmekten sıyrılıp insan olmaya çalıştım. Aslında günümüzden yıllar evvel konu benim için kapandı, askere gitmem söz konusu değildi, gitmedim de, devletin çağrılarına da kulak asmadım, ancak konuyla ilgili topluma bir açıklama yapma ihtiyacı da hissetmedim.

15 Mayıs vesilesi ve belki de son dönemde yaptığım bazı okumaların da etkisiyle, vicdani retçilerin ne kadar çok ve çeşitli olduklarına bir katkıda bulunmak için tüm yönleriyle askerliğe ve askerliğin bana ve topluma dayattığı rollere karşı çıktığımı belirtmek isterim.

Türkiye’deki genel politik yapılardan bağımsız, siyasi bir anganjmanı olmayan, türkiye cumhuriyeti hukuku nezdinde dahi herhangi bir suç işlememiş, doğu karadenizli bir birey olarak askerlik denen olgunun benim nasıl yaşadığımdan, kimle konuştuğumdan, nasıl giyindiğimden, ne yediğimden, nasıl bir birey olduğumdan, beni zapturapt altına alma arzusundan ve daha bir çok noktada dayattığı baskılardan, azade bir hayat süreceğimi ilan ederim.

osman yılmaz

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org