Vicdani ret hakkı için dans ettiler

Vicdani ret savunucuları İstinye Park AVM’de “Vicdani ret için dans et” sloganıyla herkesin kendi figürünü sergilediği 3 dakikalık dans etkinliği düzenleyerek vicdani ret hakkına dikkat çekti.

Vicdani ret için dans

İSTANBUL – DİHA
Güncellenme : 05.04.2014 16:25
Vicdani ret hakkı savunucuları dans ederek vicdani ret hakkına dikkat çekti.

Vicdani ret savunucuları İstinye Park AVM’de “Vicdani ret için dans et” sloganıyla herkesin kendi figürünü sergilediği 3 dakikalık dans etkinliği düzenleyerek vicdani ret hakkına dikkat çekti. Dans etkinliği AVM’de bulunan yurttaşlar tarafından da ilgiyle izlendi. Dans gösterisinin ardından konuya ilişkin basın açıklaması yapan vicdani ret savunucusu Ali Fikri Işık, Türkiye’de yaşamın birçok alanında yaşanan sorunların zorunlu askerlik ve vicdani ret hakkı konusunda da var olduğunu belirterek, vicdani ret kararı alan kişilere verilen cezalara dikkat çekti.

Vicdani ret hakkıyla ilgili dünya ülkelerinden örnek veren Işık, “Alman Anayasası’nın 4. Maddesinde ‘Hiç kimse, vicdanı ile bağdaştıramayacağı silahlı bir savaş hizmeti olan askerliğe zorlanamaz’ der ve ülkede sivil hizmet hakkı tanınmaktadır.

17 Mayıs 1992’den bu yana İsviçre Anayasası’nda sivil hizmet hakkı bulunmaktadır. Fakat henüz konuya özel bir kanun bulunmadığından, vicdani retçiler askeri mahkemelerle yüz yüze gelmek zorundalar. Norveç’te her yıl yaklaşık 2500 vicdani retçi çıkmaktadır. Bunlar kaydedilenlerin yüzde 8’ini temsil eder. Sivil hizmet hakkı tanınmaktadır. Vicdani ret yasası, 1965’ten beri yürürlükte” dedi. Işık, vicdani ret hakkının Türkiye’de de tanınmasını talep etti.

ozgur-gundem.com

**

Vicdani Retçiler İstinye Park’ta eylem yaptı

İstinye Park Cumartesi günü saat 14.00’da alışılmadık bir eyleme ev sahipliği yaptı. İstinye Park -1. kattaki göbekte toplanan eylemciler, daha sonra İstinye Park’a gelmiş diğer insanların da katılımıyla 6 dakika “vicdani red hakkı” için dans etti. Göbekteki dans performası tüm katlardan izlendi.

06/04/2014 – 16:41
Belli bir koreografiye tabi olmadan, bir bölümü vicdani redle ilgili t-shirtler giyen eylemciler, iki lup olarak çalınan fussion-disco tarz şarkıyla dans etti. Çirozname adlı 1980 kayıtlı şarkının sözleri Charles Cross/Orhan Veli Kanık, müziği Şerif Yüzbaşıoğlu’na aitti. Şarkıyı seslendiren ise geçen yıl kaybettiğimiz Türk pop müziğin uluslararası yarışmalarda en çok ödül almış, en iyi vokalistlerinden Şenay’dı.

Aralarında KAHİP başkanı ekonomist Prof Nurhan Yertürk, yönetmen-koreograf Emre Koyuncuoğlu, yönetmen-oyuncu Mehmet Atak, piyanist Yazı Köz, spor yazarı Ali Fikri Işık, hukukçu Dr. Tennur Koyuncuoğlu’nun da bulunduğu 20 kadar eylemcinin dansıyla başlayan performansa bir süre sonra aralarında torunlarının pusetleriyle katılan büyükannelerin de olduğu İstinye Park’a gelen insanlar da danslarıyla destek verdi.

Şiddetsiz ve slogansız olacağı belirtilen eylem, bir örgüt-dernek çatısı altında değil, internet üzerinden yeni tarz yatay örgütlenmeyle bir araya gelen bağımsız bireyler tarafından gerçekleştirildi. Bu tarz eylemlere genelde mekan olarak seçilen Taksim, Galatasaray, İstiklal Caddesi gibi mekanlarda değil de İstinye Park gibi daha önce hiç bu tarz bir eyleme sahipliği yapmamış bir mekanın seçilmesinin nedeni olarak da, vicdani reddin her sınıf, her siyaset, her inanç, her etnisite ve her cinsiyet/cinsel yönelimden insanın, toplumun bütününün meselesi olduğu; bir büyük kimlik grubuna ve onunla özdeşleşen mekanlara mal edilemeyeceği gösterildi. Olgusal eylemin modernist siyasetler üstü olduğu söylendi.

Dans eylemcileri, eskinin modernist örgütlenme yapıları ve eylem tarzının ve onların militarist yöntemlerinin artık terk edilmesi gerektiğini; Stephen Heissel’ın “Indignez-vous!”da önerdiği gibi hiç bir büyük kimlik grubunun odağından bakmadan, merkezden belirlenmiş hiyerarşik örgütlenmelerden uzak durup, her seferinde olgu çevresinde yeniden örgütlenerek şiddetsiz, yaratıcı/sanatsal anti-militarist eylemlerle haksızlıklara neden olan olguların sivil etkiyle dönüştürülmesi döneminde olduğumuzu belirttiler.

Katılımcılar ayrıca dansın, daha fonetik alfabe keşfedilmeden, sözden önce insanlar arasındaki en eski iletişim yöntemi olduğunun altını çizdiler.

Basın Bülteni Dağıttılar

Dans eylemcilerinden Yazı Köz’ün sessiz dağıttığı basın bülteninde “Vicdani ret, kişinin dini, felsefi, ahlaki, politik vb. nedenlerle askere gitmeyi reddetmesi olarak tanımlanabilir. Biraz genişletirsek, insanların şiddetle, savaşla, militer yapılarla, hiyerarşik örgütlenmelerle başlarının hoş olmaması, bunların içinde yer almak istememesi diyebiliriz. …

Avrupa Konseyi’nin kurucu ülkelerinden Türkiye, imzaladığı uluslararası sözleşmelere rağmen iç hukukta vicdani ret hakkını hâlâ tanımadı. Ve Türkiye ne yazık ki, 47 Avrupa Konseyi üyesi içinde Azerbaycan’la birlikte vicdani ret hakkını tanımayan iki ülkeden biri. Bugün, herhangi bir kimlik grubunu fetişleştirmeden, şiddetsiz slogansız bir şenlik için, vicdani ret hakkı için buradayız. Vicdani ret hakkına dikkat çekmek amacıyla dans etmeye geldik. Lütfen dikkat! Dans etmeye, dans etmeye, dans etmeye geldik.

İmza: Kendi bedeniyle, kendi rengiyle, kendi sözü ve nefesinizle… bu özgürlük ve demokrasi dansına ortak olan herkes!” yazıyor.

esnafbulteni.com

PAYLAŞ.
VicdaniRet.org