İnan Mayıs Aru, Tavşanlı 1. Asliye Ceza Mahkemesince bakaya kalmak suçlamasıyla 6 ayrı dosyadan toplam 6 ay 7 gün hapis cezasına çarptırıldı. Daha sonra hapis cezası ertelendi. Aru, 1 yıl içinde işleyeceği yeni bir suçtan dolayı ceza almazsa bu cezaları infaz edilmiş sayılacak. Mahkeme, gerekçesini daha sonra açıklayacak.
Tavşanlı 1. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki son duruşmaya İnan Mayıs ile birlikte Aru’nun anne ve babası da katıldı. İnan Mayıs Aru, vicdani retçi olduğunu ve ne kadar ceza alırsan alsın askere gitmeyeceğini belirtti.
İnan Mayıs Aru’nun avukatı Vicdani Ret Derneği Eşbaşkanı Av. Gökhan Soysal daha önce sözlü savunma yaptığı mahkemeye yazılı olarak emsal kararlar sunarak davanın reddini istedi. Geçtiğimiz haftalarda daha önce ceza alan bir vicdani retçiye aynı idari para cezasına dayanılarak ceza verilemeyeceğini belirterek davanın reddine dair emsal olan bu kararları Tavşanlı 1. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi dikkate almayarak 6 Şubat’ta İnan Mayıs Aru’ya 6 farklı dava dolayısıyla ceza verdi.
4 ayrı davayı zincirleme suç hükümlerine tabi tutan mahkeme, kalan 2 davayı da kendi arasında zincirleme suç hükümlerine tabi tutarak sonuç olarak toplamda 6 ay 7 gün ceza vermiş oldu.
Kararı istinaf mahkemesine taşıyan Vicdani Ret Derneği Eşbaşkanı Av. Gökhan Soysal, bu davanın takipçisi olduklarını, Aru’nun halihazırda askere gitmediği için aldığı cezadan dolayı Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapıldığını belirtti. Anayasa Mahkemesi hakimlerinin var olan AİHM kararlarını dikkate almadığını ve vicdani retçilere uygulanan sivil ölümü görmezden geldiğini belirten Soysal, artık Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda etkili bir iç hukuk yolu olarak değerlendirilemeyeceğini söyledi.
Aldığı cezalarla ilgili açıklama yapan İnan Mayıs Aru, “Bu karar bir hukuk ayıbıdır. Anayasayla ve uluslar arası sözleşmelerle güvence altına alınmış olan vicdani ret hakkımızın çiğnenmesi bir yana en temel hukuk ilkelerinden biri olan kişinin aynı suçtan iki kere yargılanamayacağı ilkesi de çiğnenmiştir. Bu uygulama devam ederse vicdani retçilerin defalarca yargılanmasının ve sonsuz bir cezalandırma döngüsüne sokularak sivil ölüme mahkûm edilmesinin de önü açılmış olacaktır. Elbette bu cezaya karşı bir üst mahkemede ve gerekirse Anayasa mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde de itirazlarımızı dile getireceğiz. Ancak esas önemli olan şu ki verecekleri hiçbir ceza beni, etik ilkelerime ve vicdani tutumuma dayanan askerlik yapmama kararımdan döndüremeyecek. Bu hukuksuzluk tarihe kara bir leke olarak geçecek ve kararı verenler de onların arkasındaki siyasi irade de bir gün tarihin çöplüğüne gömülecek ama inanıyorum ki ileride aklı ve vicdanı hür insanlar, kardeşlerimiz, çocuklarımız bizlerin mücadelesini gururla hatırlayacak.” dedi.