Vicdani retçilere üst üste ceza yağdı
Vicdani retçi Şendoğan Yazıcı ve Reha Eskidir’e hapis cezaları verildi. Şendoğan Yazıcı eskiden ertelenmiş hapis cezasını da yatmak zorunda kalacak, Reha Eskidir ise 5 ay 18 gün hapis cezası almakla kalmadı, yeni bir dava ile karşı karşıya kaldı. Vicdani retçiler üst üste davalarla yıldırılmaya çalışıldıklarını düşünüyor ve devletin vicdani ret hakkını tanıması gerektiğini vurguluyor.
01.02.2022
Haber: MUSTAFA KARA
Vicdani retçiler üst üste cezalarla baskı altına alınmaya çalışılıyor. Vicdani retçi Reha Eskidir hem 5 ay 18 gün hapis cezasına çarptırıldı, hem de hakkında yeni bir dava açıldı. Dün görülen davada 1 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılan vicdani retçi Şendoğan Yazıcı ise ertelenen cezasını da çekmek zorunda kalabilecek.
Vicdani retçi Reha Eskidir hakkında “yoklama kaçağı olduğu” gerekçesiyle 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 63. maddesi uyarınca hapis cezası verildi. 3. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, Reha Eskidir’in vicdani retçi olmasını dikkate almayan mahkeme, “atılı suçu aynı kasıt altında belirli aralıklarla birden fazla kez gerçekleştirdiği” gerekçesiyle cezayı önce artırdı, daha sonra CMUK hükümleri gereği 5 ay 18 gün olarak açıkladı. Mahkeme heyeti, “pişmanlığı olmadığı” gerekçesiyle indirime gitmedi. Reha Eskidir, ayrıca bazı kamu haklarını kullanmaktan da mahrum bırakıldı.
REHA ESKİDİR’E YENİ BİR DAVA DAHA AÇILDI
Zonguldak 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davada da “Askeri Ceza Kanunu’na muhalefet etmekle” suçlanan Reha Eskidir hakkında yeni bir dava daha açıldı. Bakaya kaldığı dönemlerde verilen idari cezaları ödemediği gerekçesiyle yargılanan Reha Eskidir, 5 ay 18 gün hapis cezasına çarptırıldığı Askeri Ceza Kanunu’nun 63. maddesinden açılan yeni davada da Eskidir hakkında hapis cezası talep ediliyor.
ASKERLİKTEN UZUN HAPİS CEZASI
Şu ana kadar en az 10 kere hakkında tutanak tutulduğunu, bu tutanakların idari para cezalarına ve ceza davalarına dönüştüğünü anlatan Reha Eskidir, sürekli bir baskı uygulandığını vurguladı. Aldığı hapis cezasının askerlik süresinden daha uzun olduğunu anlatan Eskidir, cezaevinde yatıp çıksa dahi sorunun çözülmeyeceğini, yeni davalarla sürekli başa dönüldüğünü dile getirdi. AİHM kararlarına ve yasa hükümlerine rağmen vicdani retçilerin sürekli baskıya maruz kaldığını anlatan Eskidir, yaşadıklarını şöyle özetledi: “Sigortalı, düzenli bir işe giremiyorsun. Ben inşaatta çalışıyorum. Sürekli bir tedirginlik hali var; sürekli bir ceza, hapis baskısı yaşıyoruz. Para cezaları oldukça ağır ve sürekli olarak birikiyor.”
Reha Eskidir, yeni açılan davayı ise şu sözlerle yanıtladı: “Düşüncelerimden dolayı askere gitmeyi reddediyorum, demişim ve hâlâ bunu sürdürüyorum. Mahkemeye çıkınca da bunu söyleyeceğim.”
ŞENDOĞAN YAZICI’YA BİR CEZA DAHA
Vicdani retçi Şendoğan Yazıcı hakkında da bir kez daha hapis cezası verildi. Daha önce de aynı suçtan hapis cezasına çarptırılan Şendoğan Yazıcı’ya bu kez 1 ay 20 gün hapis cezası verildi. Yazıcı hakkında Borçka Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın dün görülen duruşmasında, Askeri Ceza Kanunu’na muhalefetten 1 ay 20 gün hapisle cezalandırılmasına karar verildi. Cezasında indirim yapılmayan Şendoğan Yazıcı, daha önce aynı suçdan aldığı cezalar nedeniyle cezasının “mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması” karar altına alındı. Şendoğan Yazıcı cezasını yatmak üzere hapse girmesinin yanında, karar daha önce ceza aldığı Artvin Ağır Ceza Mahkemesi’ne bildirileceğinden ertelenen cezasını da yeniden gündeme gelecek.
Vicdani retçi Şendoğan Yazıcı, hapis kararını “Nerede kalmıştık?” diyerek duyurdu. “Devletin Anayasa’ya göre vicdani red hakkını tanımak zorunda olduğunu” dile getiren Yazıcı, hukuki mücadeleden vzageçmeyeceğini ve davasından geri adım atmayacağını vurguladı.
YAZICI VE ESKİDİR’İN VİCDANİ RET AÇIKLAMALARI
Reha Eskidir, 2012 yılında 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Kadıköy’de yaptığı açıklama ile vicdani reddini açıklamıştı. “Ben Reha Eskidir, 12 şubat 1971’de Karadeniz Ereğli’de Kürt bir anne ile Türk bir babadan doğdum.. Hayatımın bugüne kadar olan kısmında her türlü hiyerarşinin dışında oldum, bugünden sonra da kimseden emir almayacak, kimseye emir vermeyeceğim. Şiddetin mağduru ya da uygulayıcısı olmak istemiyorum.” sözleriyle duyurmuştu.
Şendoğan Yazıcı ise 26 Haziran 2010’da İstanbul’da Harbiye Ordu Evi önünde vicdani reddini açıklamış, “Bir sivil olarak, ‘askerlik’ denen olgunun, bir görev olduğunu asla düşünmüyorum ‘vicdani ret’ hakkımı kullanıyorum ve buradan ilan ediyorum. hiçbir kurumun hayatımın belirli bir süresi üzerinde, benden onay almaksızın bir tasarruf hakkı olduğunu düşünmüyorum” demişti.
Kaynak: dokuz8HABER
